Anahtar Deliği 09.02.2018
Anahtar Deliğinden bakmaya devam edeceğiz. 09.02.2017
Yayınlanma:
HEBA DİYE UYARIRKEN HEBA ETMEK!
Son günlerde Trabzonspor üzerinden hesaplaşmalara şahit oluyoruz. Bu hesaplaşmalar aslında hem bunu yapanlara hem de Trabzonspor’a büyük zararlar veriyor. Temelsiz, dayanaksız bilgilerle kaygı verici görüntüler ortaya çıkıyor.
Trabzonspor’da Nuri Albayrak döneminde transferlere de giden eski yönetici Faruk Kanca dün şöyle bir iddia ortaya attı; “TRABZONSPORUN 10 milyon € su NASIL HEBA EDİLDİ.
1. ağızdan net bilgi.
Sene başında N Diayeye (Osmanlı)(27 yaş) West Ham 8 milyon € verdi. Bir bakanımızın devreye girmesiyle 6 milyon € ya TS a vermeyi kabul ettiler.
Ama bizimkiler tercihini 30 yaşındaki Kuckaya 5 milyon vermekten yana kullandılar.
Şimdi N Diaye 16 milyon € + bonus ile Stoke City e gitti. Böylece 10 milyon € muz uçtu gitti. Kuckanın performansı ortada.
İşte transfer kabiliyetimiz.”
Bu iddiayı araştırdık. Verilen rakamların çok üzerinde teklif edildiği için transferden vazgeçilmiş. Sırf bu iddiayı ortaya atmak başkanı ve yönetimi eleştirmek için Trabzonspor’a her daim destek olan bir bakanın üzerinden yapmak ne kadar doğru?
Ayrıca bu Trabzonspor’a zarar vermiyor mu? Bir meclis üyesi olarak AK Partili Faruk Kanca’nın kendi parti ve çevresine de zarar vermiş olmuyor mu?
Tartıştırmış olmuyor mu? Trabzonspor’a ‘rakiplerine meze vererek’ zarar vermiş olmuyor mu?
Birliktelik sürecene ihtiyaç duyulduğu şu dönemde, böyle konuşmak kime yarar sağlayacak? Sayın Kanca ‘heba edildi’ diyor. Aslında kendisi bu doğrulanmayan bilgi nedeniyle Trabzonspor’un güç birliği yapacağı noktayı heba ediyor!
Bundan haberi yok! Sorumluluk sahibi insanlar bu camiada iki kez düşünüp bir kez konuşmalı.
İYİ PARTİ’Yİ İLK KİM ZİYARET ETTİ?
Trabzon’da İYİ Parti çalışmalarını sürdürüyor. Gündeme dair çarpıcı konularla akla gelmekten ziyade, ilişkileri sıkılaştırma dönemini gerçekleştiriyor. Bu arada İYİ Parti’yi ilk ziyaret eden Saadet Partisi oldu. İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığının ilk ziyaretçisinin Saadet olması aslında ‘seçimde birlikteyiz’ mesajı anlamına geliyor.
Öte yandan İYİ Parti demişken; İYİ Parti Ortahisar İlçe Başkanı Derviş Köz, parti tüzüğü gereği ilçe başkanlığını devredecek. Partinin temsiliyeti adına meclis üyeliğine devam edecek. Bu arada Derviş Köz bugün Karadeniz Gazetesi’ne bir röportaj yayınladı. Son finali de yaptı. İlçe başkanı olarak son açıklamaları yer aldı. Orada Ortahisar Belediye Başkanlığı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasındaki çekişmeden bahsetti. Büyükşehir Belediyesi’nin Ortahisar Belediyesi’nden talep ettiği kira konusuna değindi. ‘Böyle bir prosedür yok. Böyle çekişmeler söz konusuyken şehre katkı nasıl sağlansın?” Diye eleştirdi. Güzel dedi ki oraya şunu da eklemeliydi; “Ortahisar belediyesi Büyükşehir’den 1 yıl boyunca topladığı çöp toplama sokağı süpürme bedelini neden isteriz? Hizmetse her ikisi de yapıyor. Bu çekişmeler işte hizmet adına olmuyor.”
Öyle ya..
Biri hamle yaparken diğeri duruyor mu?
Ama Ortahisar’a neden toz kondurmuyor Köz?
Herhalde kendi meclis üyeliği yaptığı belediye de ondan sanırım..
Veya konduruyor da o kısmı unutuverdi.
HANİ UZUNGÖL’Ü YIKACAKTINIZ?
Yılbaşına kadar Uzungöl’ün kıyısındaki pansiyonlar yıkılacaktı.
Uzungöl Turizmciler Derneği Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, “Cumhurbaşkanı bir de Uzungöl ile mi uğraşsın” diyerek çıkış yaparak yetkililere seslendi.
Akyüz, “Kıyı alanı ve Milli emlak alanı üzerinde olan binaların mevcut sahiplerine veya birilerine ihale edileceği söyleniyor; bunun çok daha vahim bir durum olduğunu düşünüyorum” dedi.
Uzungöl’de yaşayanlar, turizm işiyle uğraşanlar bile ‘yıkın artık yeter’ derken neden birşey yapılmıyor?
Gerçekten birileri bunu iyi sorgulamalıdır.
O kıyıdakiler acaba kimlerin?
3-5 kişi nedeniyle mi bunlar oluyor?
Onların çıkarlarına ters mi düşüyor?
Akyüz uyarıyor.
Dikkate alın.
Trabzon Valisi Yücel Yavuz hala ne duruyor?
Merak ediyoruz.
Bir basın toplantısı düzenlemelidir.
Hemde nerde biliyor musunuz?
Uzungöl’de..
HALUK PEKŞEN YİNE TOSLADI!
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen fütursuzca konuşuyor. Bunu sıklıkla yapmaya başladı. İddialarını sağlam temeller üzerine oturtmaktansa konuşmayı tercih ediyor! Bunu onu ciddiyetten uzaklaştırıyor. Şov mecrasına çekiyor.
Son Kızılay iddiası yine patladı!
Pekşen'in Kızılay hakkında söylediği iddialara yanıt geldi. Kızılay yaptığı açıklamada, “kanların bir kısmının yurt dışına satıldığı iddiası yalan ve iftiranın en büyüğüdür" ifadelerini kullandı.
Türk Kızılayının internet sitesinde yer alan açıklamada, Pekşen'in, "Kızılay, 2017 yılında 2 milyon 400 bin ünite kan bağışı toplamıştır." ve "Kızılay topladığı kanı plazma, eritrosit ve trombosit olarak ayrıştırarak kullanıma sunmaktadır." cümlelerinin de içinde yer aldığı bazı açıklamalarda bulunduğu bildirildi. Bir dönem Kızılay Hukuk Müşaviri olarak da görev yapan Pekşen'in açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Kızılayın topladığı kanların bir kısmının yurt dışına satıldığı iddiası yalan ve iftiranın en büyüğüdür." ifadesi kullanıldı.
Kızılayın, ülkenin kan ihtiyacının yaklaşık yüzde 85'lik bölümünü tamamen gönüllülerden aldığı kanla karşıladığı ve bir ünite kan ya da kan bileşeninin dahi yurt içinde bir şirkete ya da yurt dışına satılmadığı vurgulandı.
Pekşen'e çağrı
Açıklamada, "Pekşen, ortaya attığı iftira nedeniyle kan bağışı yapmaktan imtina edecek olan bir kişinin vereceği kan ile hayatı kurtulacak olan üç kişinin başına geleceklerden de sorumlu hale gelmiştir." değerlendirmesinde bulunularak, Pekşen'e, söz konusu iddialarıyla ilgili bilgi ve belgeleri kamuoyuyla derhal paylaşması çağrısında bulunuldu. Kızılayın, söz konusu iftiraya karşı tüm yasal haklarını kullanacağına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye'nin kan ilaçları ithal ettiği bir gerçektir ancak bunun önüne geçebilmek için hükümet bir süreç başlatmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu liderliğinde yürütülen çalışmalar çok kısa zamanda hayata geçirilecek ve Türkiye kan ilaçlarının bir kısmını ithal etmez hale gelecektir. Bu sürece ilişkin bilgiyi de Sayın Milletvekili gerek Sağlık Bakanlığından gerekse Sosyal Güvenlik Kurumundan alabilir. Kızılayın bu yönde çalışma başlattığı ve Sağlık Bakanlığının bunu engellediği iddiası da bu çerçevede tam bir iftiradır. Sayın Milletvekili, Kızılay bünyesindeki çalışma sürecinden de bileceği gibi Kızılay hiçbir zaman böyle bir yola tek başına girmemiştir. Kızılayın bu çalışmadaki rolü tüm projelerde plazma hammadde tedarikçiliğiyle sınırlıdır."
"Kan bekleyenlere, yardım bekleyenlere zarar verdi"
"Kızılayın yürüttüğü güvenli kan temini projesi ve bu projedeki çalışma prensiplerinin Pekşen tarafından çarpıtılmasının, Kızılayın siyasi polemiklere alet edilmesinden başka bir anlam taşımadığı" değerlendirmesine yer verilen açıklamada, Kızılayın, tüm toplumun üzerine titrediği en değerli kurumlardan olduğuna ve böyle kalmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekildi. Açıklamada, Milletvekili Pekşen'in, siyaset yaparken en çok Kızılaydan kan bekleyenlere, yardım bekleyenlere zarar verdiği belirtildi.
Son günlerde Trabzonspor üzerinden hesaplaşmalara şahit oluyoruz. Bu hesaplaşmalar aslında hem bunu yapanlara hem de Trabzonspor’a büyük zararlar veriyor. Temelsiz, dayanaksız bilgilerle kaygı verici görüntüler ortaya çıkıyor.
Trabzonspor’da Nuri Albayrak döneminde transferlere de giden eski yönetici Faruk Kanca dün şöyle bir iddia ortaya attı; “TRABZONSPORUN 10 milyon € su NASIL HEBA EDİLDİ.
1. ağızdan net bilgi.
Sene başında N Diayeye (Osmanlı)(27 yaş) West Ham 8 milyon € verdi. Bir bakanımızın devreye girmesiyle 6 milyon € ya TS a vermeyi kabul ettiler.
Ama bizimkiler tercihini 30 yaşındaki Kuckaya 5 milyon vermekten yana kullandılar.
Şimdi N Diaye 16 milyon € + bonus ile Stoke City e gitti. Böylece 10 milyon € muz uçtu gitti. Kuckanın performansı ortada.
İşte transfer kabiliyetimiz.”
Bu iddiayı araştırdık. Verilen rakamların çok üzerinde teklif edildiği için transferden vazgeçilmiş. Sırf bu iddiayı ortaya atmak başkanı ve yönetimi eleştirmek için Trabzonspor’a her daim destek olan bir bakanın üzerinden yapmak ne kadar doğru?
Ayrıca bu Trabzonspor’a zarar vermiyor mu? Bir meclis üyesi olarak AK Partili Faruk Kanca’nın kendi parti ve çevresine de zarar vermiş olmuyor mu?
Tartıştırmış olmuyor mu? Trabzonspor’a ‘rakiplerine meze vererek’ zarar vermiş olmuyor mu?
Birliktelik sürecene ihtiyaç duyulduğu şu dönemde, böyle konuşmak kime yarar sağlayacak? Sayın Kanca ‘heba edildi’ diyor. Aslında kendisi bu doğrulanmayan bilgi nedeniyle Trabzonspor’un güç birliği yapacağı noktayı heba ediyor!
Bundan haberi yok! Sorumluluk sahibi insanlar bu camiada iki kez düşünüp bir kez konuşmalı.
İYİ PARTİ’Yİ İLK KİM ZİYARET ETTİ?
Trabzon’da İYİ Parti çalışmalarını sürdürüyor. Gündeme dair çarpıcı konularla akla gelmekten ziyade, ilişkileri sıkılaştırma dönemini gerçekleştiriyor. Bu arada İYİ Parti’yi ilk ziyaret eden Saadet Partisi oldu. İYİ Parti Trabzon İl Başkanlığının ilk ziyaretçisinin Saadet olması aslında ‘seçimde birlikteyiz’ mesajı anlamına geliyor.
Öte yandan İYİ Parti demişken; İYİ Parti Ortahisar İlçe Başkanı Derviş Köz, parti tüzüğü gereği ilçe başkanlığını devredecek. Partinin temsiliyeti adına meclis üyeliğine devam edecek. Bu arada Derviş Köz bugün Karadeniz Gazetesi’ne bir röportaj yayınladı. Son finali de yaptı. İlçe başkanı olarak son açıklamaları yer aldı. Orada Ortahisar Belediye Başkanlığı ile Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasındaki çekişmeden bahsetti. Büyükşehir Belediyesi’nin Ortahisar Belediyesi’nden talep ettiği kira konusuna değindi. ‘Böyle bir prosedür yok. Böyle çekişmeler söz konusuyken şehre katkı nasıl sağlansın?” Diye eleştirdi. Güzel dedi ki oraya şunu da eklemeliydi; “Ortahisar belediyesi Büyükşehir’den 1 yıl boyunca topladığı çöp toplama sokağı süpürme bedelini neden isteriz? Hizmetse her ikisi de yapıyor. Bu çekişmeler işte hizmet adına olmuyor.”
Öyle ya..
Biri hamle yaparken diğeri duruyor mu?
Ama Ortahisar’a neden toz kondurmuyor Köz?
Herhalde kendi meclis üyeliği yaptığı belediye de ondan sanırım..
Veya konduruyor da o kısmı unutuverdi.
HANİ UZUNGÖL’Ü YIKACAKTINIZ?
Yılbaşına kadar Uzungöl’ün kıyısındaki pansiyonlar yıkılacaktı.
Uzungöl Turizmciler Derneği Başkan Yardımcısı Murat Akyüz, “Cumhurbaşkanı bir de Uzungöl ile mi uğraşsın” diyerek çıkış yaparak yetkililere seslendi.
Akyüz, “Kıyı alanı ve Milli emlak alanı üzerinde olan binaların mevcut sahiplerine veya birilerine ihale edileceği söyleniyor; bunun çok daha vahim bir durum olduğunu düşünüyorum” dedi.
Uzungöl’de yaşayanlar, turizm işiyle uğraşanlar bile ‘yıkın artık yeter’ derken neden birşey yapılmıyor?
Gerçekten birileri bunu iyi sorgulamalıdır.
O kıyıdakiler acaba kimlerin?
3-5 kişi nedeniyle mi bunlar oluyor?
Onların çıkarlarına ters mi düşüyor?
Akyüz uyarıyor.
Dikkate alın.
Trabzon Valisi Yücel Yavuz hala ne duruyor?
Merak ediyoruz.
Bir basın toplantısı düzenlemelidir.
Hemde nerde biliyor musunuz?
Uzungöl’de..
HALUK PEKŞEN YİNE TOSLADI!
CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen fütursuzca konuşuyor. Bunu sıklıkla yapmaya başladı. İddialarını sağlam temeller üzerine oturtmaktansa konuşmayı tercih ediyor! Bunu onu ciddiyetten uzaklaştırıyor. Şov mecrasına çekiyor.
Son Kızılay iddiası yine patladı!
Pekşen'in Kızılay hakkında söylediği iddialara yanıt geldi. Kızılay yaptığı açıklamada, “kanların bir kısmının yurt dışına satıldığı iddiası yalan ve iftiranın en büyüğüdür" ifadelerini kullandı.
Türk Kızılayının internet sitesinde yer alan açıklamada, Pekşen'in, "Kızılay, 2017 yılında 2 milyon 400 bin ünite kan bağışı toplamıştır." ve "Kızılay topladığı kanı plazma, eritrosit ve trombosit olarak ayrıştırarak kullanıma sunmaktadır." cümlelerinin de içinde yer aldığı bazı açıklamalarda bulunduğu bildirildi. Bir dönem Kızılay Hukuk Müşaviri olarak da görev yapan Pekşen'in açıklamalarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Kızılayın topladığı kanların bir kısmının yurt dışına satıldığı iddiası yalan ve iftiranın en büyüğüdür." ifadesi kullanıldı.
Kızılayın, ülkenin kan ihtiyacının yaklaşık yüzde 85'lik bölümünü tamamen gönüllülerden aldığı kanla karşıladığı ve bir ünite kan ya da kan bileşeninin dahi yurt içinde bir şirkete ya da yurt dışına satılmadığı vurgulandı.
Pekşen'e çağrı
Açıklamada, "Pekşen, ortaya attığı iftira nedeniyle kan bağışı yapmaktan imtina edecek olan bir kişinin vereceği kan ile hayatı kurtulacak olan üç kişinin başına geleceklerden de sorumlu hale gelmiştir." değerlendirmesinde bulunularak, Pekşen'e, söz konusu iddialarıyla ilgili bilgi ve belgeleri kamuoyuyla derhal paylaşması çağrısında bulunuldu. Kızılayın, söz konusu iftiraya karşı tüm yasal haklarını kullanacağına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye'nin kan ilaçları ithal ettiği bir gerçektir ancak bunun önüne geçebilmek için hükümet bir süreç başlatmıştır. Sosyal Güvenlik Kurumu liderliğinde yürütülen çalışmalar çok kısa zamanda hayata geçirilecek ve Türkiye kan ilaçlarının bir kısmını ithal etmez hale gelecektir. Bu sürece ilişkin bilgiyi de Sayın Milletvekili gerek Sağlık Bakanlığından gerekse Sosyal Güvenlik Kurumundan alabilir. Kızılayın bu yönde çalışma başlattığı ve Sağlık Bakanlığının bunu engellediği iddiası da bu çerçevede tam bir iftiradır. Sayın Milletvekili, Kızılay bünyesindeki çalışma sürecinden de bileceği gibi Kızılay hiçbir zaman böyle bir yola tek başına girmemiştir. Kızılayın bu çalışmadaki rolü tüm projelerde plazma hammadde tedarikçiliğiyle sınırlıdır."
"Kan bekleyenlere, yardım bekleyenlere zarar verdi"
"Kızılayın yürüttüğü güvenli kan temini projesi ve bu projedeki çalışma prensiplerinin Pekşen tarafından çarpıtılmasının, Kızılayın siyasi polemiklere alet edilmesinden başka bir anlam taşımadığı" değerlendirmesine yer verilen açıklamada, Kızılayın, tüm toplumun üzerine titrediği en değerli kurumlardan olduğuna ve böyle kalmasının büyük önem taşıdığına dikkat çekildi. Açıklamada, Milletvekili Pekşen'in, siyaset yaparken en çok Kızılaydan kan bekleyenlere, yardım bekleyenlere zarar verdiği belirtildi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.