KUZUCUKLARIN SESİ KESİLİR

Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetim kurulu, İstanbul'da Trabzonspor ile buluşmaya devam ediyorlar.

Mali anlamda her gittikleri yerde destek isteyip kulübün durumunu anlatıyorlar.

Ümraniye Fevzi Hoca Restoran’ındaki kahvaltılı buluşmada konuşan Başkan Ahmet Ağaoğlu’nun öne çıkan

Sözleri şunlar;

* Tabii sadece sıkıntıdan çıkmak değil, sportif başarı da nihai hedefimizdir.

*  Ben kulübün hizmetçisiyim.

* Trabzonspor büyük kulüptür, borcu da büyük. Bir milyar lira!

* Projeler üreterek, planlı ve programlı çalışarak, giderleri kısıp gelirleri arttırdığımız zaman bunu bir noktaya getirirsiniz. Bir noktaya getirdiğinizde yine borcunuz devam edebilir ama sürdürülebilir bir borç olur. *

* Sakın kimsenin aklından şu geçmesin; bunlar plansız, programsız geldiler. Öyle bir durum söz konusu değil!”

* Kulübün açığı her sene itibariyle bu düzende giderse 220 milyon TL. Bu aşağı yukarı günde 700 bin lira demektir. O 220 nasıl kapanacak! İşte yanlış politikalar nedeniyle kulüp batma noktasına geliyor ama size bu yanlışları yaptıranları arkanıza dönüp baktığınızda göremiyorsunuz. Bu kulüp bu borcu öder...

* Bu yönetim de bu borcu öder. Bu Yönetim Kurulu'nun başkanı da benim. Trabzonspor Kulübü Başkanı olarak şunu çok açık ve net söylüyorum; bu borç ödenebilir bir borç, dengelenebilir bir borç ve sürdürülebilir bir borç bizim için. Ama uygulamalardaki haklılığımızı topluma anlatmak da sizlerin görevi.

Ağaoğlu bu sözlerle eski başkan Muharrem Usta’ya, “biz borcu ödeceğiz sen merak etme” demiş olabilir.

Yada gönderme de bulunmuş olabilir. Muharrem Usta son açıklamalarında “mağdur edebiyatı yapma satamıyorsan ödeyemiyorsan borcu Sosa, Burak ve Kuçka’yı ben satmasını bilirim. İstersen parasını veririm” tarzında göndermesi olmuştu. Usta’ya Ağaoğlu net bir cevap vermedi.

İstanbul’da Trabzonluların güçlü çatılarından biri olan Bizim Neslin Uçakları (BNU) buluşması gerçekleştiren Trabzonspor yönetimi, ardından Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz’ı ziyaret ettiler.

İş yerindeki bu ziyarete Özkan Sümer katılmadı.

Zaten Özkan Sümer Yılmaz’ın daha önce kongrede rakibiydi. Araları hala yoktur. Zaten Ağaoğlu’nun Karadeniz Gazetesi yeni yönetimi Özkan Sümer nedeniyle eleştiri bombardımanına tutuyorlar.

Bu Yılmaz ziyareti sonrası sular biraz durulur. Kuzucukların sesi kesilir. Kargalar ötmez olur. Bülbüller şakımaz olur. Kalemler serseri sallanmaz olur!

CHP’DE ÖNE ÇIKAN İSİM KİM?

CHP Trabzon Milletvekili aday adyalığı süreci devam ediyor. Milletvekili aday adayları bu hafta Trabzon esnafını ziyaret edecekler. Ardından ilçelerde temasları bulunacaklar. Vatandaşları ziyaret eden milletvekili aday adayları Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce’yi de anlatacaklar.

Bu arada Başkent-Trabzon hattından ciddi lobi faaliyetleri de sürüyor. Öne çıkan aday adayları arasında en dikkat çekici olanı avukat Oktay Yavuz.

Başkentte en fazla konuşulan isimler arasında yer alırken “milletvekili adayları listesinde birinci sıra o mu olacak?” sorusuna CHP örgütleri cevap arıyorlar. Bu arada Oktay Yavuz’u aradık. Ne yaptığını sorduk. CHP Trabzon İl Başkanlığı tarafından hazılanan program takvimi ettiğini aynı zamanda kent nabzını tuttuğunu bazı sorular hazırladığını ve bu soruları ziyaretlerinde vatandaşlara sorduğunu söyledi. Soruların ne olduğunu sorduk ama cevap veredi. Bunlar “bende saklı olacak” dedi. Yani kentin bir röntgenini çekiyor anladığımız kadarıyla. Pazartesi saat 0930’da meydan parkında tüm partililerle olacağını belirterek basın mensuplarını da davet etti.

 HAYIRLISI DİYELİM ARTIK

Trabzon’un Ortahisar İlçesi Akoluk Mahallesi’nde Bayraktar ailesine ait 129 ada 11 parselden izinsiz yol geçirilmesi ve Trabzon Büyükşehir’in izinsiz yolu betonlaması üzerine Bayraktar ailesinin tapulu arazilerini çevirmesi eylemi sona ermişti.

Peki ne oldu ?

Sonra ne oldu?

Şöyle ki; Önceki akşam Pastacılar ve Tatlıcılar Odası Başkanı Ahmet Bayraktar’ı arayan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, yolun açılmasını istedi.

Oda Başkanı Bayraktar ise “Yolu açtık.” dedi.

Günebakış’ın iddiasına göre Büyükşehir Belediyesi’nin şikayeti üzerine Ortahisar Kaymakamlığı, Bayraktarların 1,5 dönümlük arazisinin Büyükşehir’e devrini istedi.

Günebakış devamında Büyükşehir’i yine suçlayarak, “Kaymakamlık kararında, Aşkale için açılan yolun 15 gündür açık olan ve hiç kesilmeyen Akoluk Mahallesi Aydınlı sakinleri için açıldığı iddia edildi. Aydınlı mevkisini mazeret gösteren Ortahisar Kaymakamlığı yolun açılmasını ve sorunun hukuk yoluyla çözümünü istedi. Bunun üzerine Bayraktar ailesi Büyükşehir’i mahkemeye vermeye hazırlanırken Büyükşehir de izinsiz işgal edilen alanı ölçtürerek istimlak işlemlerini başlattı.  

Aşkale Çimento için açılan ve Büyükşehir Belediyesi tarafından betonlanan Akoluk’taki 30 metre genişliğindeki yolun istimlak edilerek Aşkale’nin rahatlatılmasına karar verildi. Ancak yazışmalarda yolun Aşkale Çimento için değil, Akoluk Mahallesi Aydınlı sakinleri için istimlak edileceği kaydedildi. Üsetlik kararın acil istimlak statüsünde bir an evvel çıkarılacağı ve kamu parasıyla Aşkale’nin sorununun hâlledileceği gözlendi.”

Bu sorun devam ediyor. Kriz bitti sananlar doğru söylemiyorlar.

Bu arada ayrıntıyı kaçırmayın.

Yine Büyükşehir ile vatandaş arasında bir sorun var ve buna İçişleri Bakanı Soylu, müdahale ediyor.

Yada müdahale etmek zorunda kalıyor.

Demekki hala Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gürmükçüoğlu ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında sorun var.

Demekki hala kopuk bir bağ var.

Zaten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu neredeyse aylardır Büyükşehir Belediyesi’ne uğramadı bile. Toplantılarını valilikte falan yapıyor. Gerçi oraya da uzun zamandır gitmedi. Belki bu süreçte gelecektir. Uğrar mı? İşte orasını göreceğiz. Bu arada her sene binlerce kişinin uğradığı lunapark etkinlikleri sona erdi. Ramazan ayında açılan etkinlikler yapılmayacak.

Başkan Gümrükçüoğlu lunapark eleştirilerinin önünü kesmek istedi herhaldeki son açıklamasında Gülcemal projesi üzerine bir eğlence merkezi disneyland projesi yapabileceklerini ifade etti. Gümrükçüoğlu, “ Bu önemli. Neden? Samsun’dan bu yana Gürcistan dahil bir disneyland yok? Burada bir disneyland bölge illerimize de komşu ülkelerine de körfez ülkelerine de hizmet eder. Çok modern bir disneyland buranın bir bölümünde yapılabilir. Bu yap işlet devret sistemi ile de yapılabilir” dedi.

Bu arada Sayın Başkan Trabzon’un ne düşündüğünü merak edecek mi?

Bunu da merak ediyoruz.

Evet bunlar kendi fikirleri de Trabzon ne düşünüyor?

Trabzonlular ne istiyor?

Ramazan’da kenti renksiz bırakılmasına tepkileri neler?

Bizce bunları da bir araştırsa..

Sayın Başkanın araştırma ekibi bir araştırsa..

Tepkileri bir önüne koysa..

Ha!

Pardon böyle bir ekibi yoktu değil mi?

Neyse..

Hayırlısı diyelim..

O İSİMDEN SONRA SONRA O DA KORAY AYDIN’I ELEŞTİRDİ

İYİ Parti Kurucu Üyelerinden Hayriye Nurcan Yazıcı 24 Haziran seçimlerinde milletvekilliği aday adaylığı başvurusu yapmaması hakkında konuştu.

“Trabzon’da teşkilatların oluşturulması aşamasına bile dâhil edilmedim. Bana Ankara adres gösterilse de ben hiçbir zaman Ankara ya da İstanbul’da vekillik yarışına girmek istemedim.  Benim memleketim Trabzon.  Trabzon için Trabzon kadını için bir şey yapamadıktan sonra siyasette olmamın hiçbir anlamı yok.” diyerek sitem eden Yazıcı, eski Bakan şu an İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ı eleştirdi.

Milletvekilliğine aday adaylığını koymamam kararını seçim tarihi açıklanmadan daha önce verdiğini belirten Yazıcı, kararında teşkilatlarda öne çıkan erkek egemenliğinin önemli rol oynadığı ifade ederek, “Benim siyasette olma amacım kendimin de bazı konularda değişiklik yapabileceğim süreçte olmak istememdir. Yoksa parti içinde herhangi bir insan olarak kalmak bana göre değil. Veya gelip mecliste bir masada oturmak bana göre değil. Benim orda olma amacım Meral hanımla çıktığımız yolda kadın hareketiyle ilgili bir şeyler yapabilmekti. Özellikle milliyetçi, muhafazakâr cumhuriyet kadınıyla alakalı projeleri ortaya getirip Türk kadınına bir kimlik oluşturalım düşüncesi vardı. Çok ciddi derecede Türk kadınının kimliği bozulma aşamasında. Bunları gördüm ve bu amaçla partide olmak istedim. Fakat sonra baktım ki kadın hareketi diye başladığımız harekette beklide süre çok hızlı ilerlediği için birdenbire yine erkeklerin ön plana çıktığı, söz hakkının genelde erkeklere verildiği ortam özellikle Trabzon’da oluştu.  Bir kadın olarak Trabzon kadınının yereldeki sorunlarını dile getirebileceğim bir ortam göremedim. Teşkilatlanmadan başlayan sonraki süreçte de bu böyle devam etti.  Benim amacım hiçbir zaman milletvekili olmak değildi. Parti içinde Türk Milletiyle ilgili yapabileceğim güzelliklerde söz sahibi olmaktı.  Baktım hiç gerek yok o zaman dedim. Ben bulunduğum yerde yazı yazarak sivil toplum örgütlerinde bunu kısmen yapıyorum.”

Aday adaylığını koymamasına ilişkin Koray Aydın’ın etkili olduğu düşünülen Yazıcı, Aydın partiye geldikten sonra endişelerinin başladığını söyledi. Yazıcı, “Koray Aydın’la ilgili ben bir şey konuşursam insanlar geçmişte beni aday listesine koymadığı için öfke neticesinde konuşmuş olduğumu düşünebilirler. Benim İyi Parti’de olduktan sonra böyle bir kinim olmadı. Ama açıkçası Koray Bey sonradan partiye geldiği zaman endişelerim başladı.” dedi.

Yani üstü kapalı da olsa Yazıcı Koray Aydın’ı eleştirdi.

Bu arada daha önce de Hüseyin Kıran Koray beyi eleştirmişti. Onun yüzünden aday adayı olmadığını söylemişti. Bu eleştiriler artınca Ankara’dan bir isim aradı. “Ne oluyor yahu” diye sözlerine başladı.

“Koray Aydın kadar siyasi geçmişe sahip olmayanlar, daha dün MHP’yi karıştırıp bugün İYİ Parti’de mevki almaya çalışanları Koray beyi yerden yere vuruyor bu doğru değil” diye üzüntüsünü dile getirdi.

“Bizde kendisine herkesin bir eleştirme hakkı vardır değil mi?” diye sorduk.

O da şöyle noktaladı; “Evet vardı. Ama birşeyler yapacaksın. Toplumda sevileceksin. Yerin olacak. Çalışacaksın başarılı olacaksın. Koray bey kadar kim ne yaptı da eleştiriyor? Önce Koray bey kadar siyaset yap da sonra eleştirmeye kalk. Bu Kadr basit değil bazı şeyler.”

İşte böyle..

İyi Parti’de 5 ayda il başkanı da değişti. Eleştiriler bunlarla bitmiyor. Kimilerine göre Koray Aydın İYİ Parti’yi MHPlilere teslim etti! Kimilerine göre istenmeyen, toplumda karşılık bulmayan kesimleri budadı.

İYİ Parti’de bu karışıklık toparlanma sürecine girer mi?