Kış aylarının gelmesi ile birlikte binalardaki ısınma problemleri artarken, doğru yalıtım malzemeleri kullanılarak yapılan mantolamanın hem ısıyı koruduğu, hem de doğalgaz faturalarını düşürdüğü belirtiliyor. Uzmanlar, doğru yapılmayan mantolamanın ise neredeyse hiç faydasının olmadığını belirtiyor.
Kış aylarının gelmesi ile birlikte özellikle konutlarda ısınma problemleri artıyor. Mantolama bulunmayan yalıtımsız binalar, kış aylarında ısınma problemini ciddi oranda etkilediği gibi, yaz aylarında ise odalarda aşırı ısınmalara yol açabiliyor. Uzmanlar, mantolama yapılırken doğru malzeme ve ustaların tercih edilmesi gerektiğini, yanlış uygulama yapılan mantolamanın etkili olmadığını belirtiyor.

“Kışın olduğu kadar yazın da mantolama şart”
Ordu’da inşaat sektöründe hizmet veren İnşaat Yüksek Mühendisi Mehmet Celal Savaşkan, doğalgaz ve diğer ısınma yakıtlarından tasarruf sağlamak için mantolamanın önemine değindi. Savaşkan, “Yakıttan tasarruf için ve içeride konforlu bir ortam oluşması için mantolama şart, bunun şuan için başka bir alternatifi daha icat edilemedi. Malzemeler değişebilir, köpüklü malzemeler, cam ve taş yünü malzemeler kullanılabilir ve işlevleri aynı. Konutla için söylersek Ordu için özellikle kullanılan malzemenin en az 5 santimetre olarak yapılması gerekiyor. Bu, dışarısı ile içerisi arasındaki ısı farkını ve içerideki ısının özellikle muhafazasını sağlıyor. Kış aylarında olduğu kadar yazın da aşırı derece içerinin ısınmasını, klima ile soğutuluyorsa aynı şekilde soğuk havanın içeride durmasını sağlıyor” dedi.

“Binanın komple dışarıdan sarılması gerekiyor”
Savaşkan, mantolama yapılırken binaların komple dışarıdan sarılması gerektiğini ifade ederek, “Mantolama yapılırken yeni binada tuğla üzerine direkt uygulanıyor ve gaz blok uygulanıyor. Gaz bloğun mantolamaya eş değer olduğu söyleniyor ancak böyle bir gerçeklik yok. Gaz blok ve tuğla üzerine yapılan mantolamanın mutlaka izolasyon malzemesi ile yapılması gerekiyor. Gaz blok kendi başına yeterli değil. Kat aralarındaki ısı köprülerinin de kapanması için binanın komple dışarıdan sarılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

“Mantolama, faturalar ile kendisini 5-6 yıl içerisinde amorti ediyor”
İnşaat Yüksek Mühendisi Savaşkan, şu ifadelere yer verdi:
“Tuğlaların mutlaka kara sıva ile kaplanması lazım, sıva olmadan direkt olarak yapılan mantolama tutmuyor, zamanla ayrılabiliyor, bunu fırtınalı havalarda görüyoruz. Mantolama sonuçta binayı iç ve dış etkenlerden koruyor, içerideki bütün odaların aynı seviyede ısınmasını sağlıyor. Mantolama olmazsa kışın rüzgar alan odalar soğuk, yazın ise aşırı sıcak olabilir. Mantolama, 5-6 yıl içerisinde kendi parasını doğalgaz ve elektrik masraflarından çıkartıyor. Bina dış cephe mantolaması kadar çatı araları ve giriş katlarının da yerden aynı malzeme ile izole edilmesi, üst ve giriş katların da aynı şekilde ara katlar gibi aynı konfora ulaşmasını sağlar.”

“Isı geçirim kat sayısında 1 santimetre strafor, 1 metre betonla eşdeğer”
Kullanılan malzemeler kadar yapılan işlemlerin de önemine değinen Savaşkan, “Çok çeşitli inşaat malzemeleri var. Bu işlemlerin, bu işleri bilen insanlara sorarak yapılması lazım. Kullanılan malzeme ne kadar kalın olursa o kadar verimlilik artıyor. 1 santimetre straforun, 1 metre betonla eşdeğer ısı geçirim kat sayısı olduğunu biliyoruz. Yani 5 santimetre mantolama yapıldığı zaman binanın dışında 5 metre betonla kaplı izole edilmiş gibi oluyor. 3 santimetrelik mantolamayı tavsiye etmiyorum, insanlar parasını boşa harcamasın, özellikle Ordu için 3 santimetre yeterli değil ancak 5 santimetrelik mantolama ekonomik olarak rahata erdirir ve tasarruf sağlar” şeklinde konuştu.