Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi, Zigana Doğa Okulu ve Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti tarafından ortaklaşa düzenlenen “Cumhuriyetin 100. Yılında Gümüşhane’de Turizm” adlı sempozyum Gümüşhane Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
Gümüşhane Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Çok Amaçlı Salonda gerçekleştirilen sempozyumda bilim insanları ve alanında uzman kişiler katıldı. Kazakistan Çimkent Üniversitesi tanıtımı ve hediye takdiminin yapıldığı program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Programın açılış konuşmasını Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Çalık gerçekleştirdi. Çalık konuşmasında; “Turizm Fakültesi olarak kurulduğumuzdan beri turizmi Gümüşhane’nin gündemine getirmeye çalışıyoruz. Turizm bu ilin en temel kalkınma seçenekleri arasında. Tüm paydaşların buna öncelik vererek davranması beklenir.” diyerek sempozyuma katılan herkese teşekkür etti.
Doç. Dr. Çalık’ın açılış konuşmasının sona ermesiyle birlikte protokol konuşmasını Gümüşhane Vali Yardımcısı Ali Recai Yerlikaya yaptı. Vali Yardımcısı Yerlikaya şunları söyledi: “Turizm sektörü ekonomik kalkınma anlamında en önemli sektörlerden birisidir. Gümüşhane’nin bacasız sanayi de denilen turizm pastasından hak ettiği değeri alabilmesi, potansiyelini açığa çıkarabilmesi, daha fazla misafiri Gümüşhane’de ağırlayabilmesi adına bu sempozyum önemlidir. Daha da önemlisi bu sempozyumdan elde edilecek bilgiler çok daha önemli olacaktır. El birliğiyle bir sinerji oluşturarak, yeni Zigana Tünelinin açılmasından da istifade ederek çok sayıda turisti ilimizde ağırlamak ve Gümüşhane’nin Türkiye ve dünyada tanınan bir şehir olması noktasında çalışmalar yapılacağına inanıyorum.”
Gümüşhane Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (GTSO) İsmail Akçay ise konuşmasında turizmin ülkelerin gelişmesi ve kalkınmasındaki rolünün çok önemli olduğuna inandığını belirtti.
Sempozyum paydaşlarından olan Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Köprülü de yaptığı protokol konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Turizm bugün dünyada en önemli 3 sektörden birisidir. Beldelerin, şehirlerin ve ülkelerin kalkınması için çok önemli bir konumda yer alıyor. Trabzon örneği de bunun en somut göstergesidir. Yanı başımızdaki Trabzon bunu başardıysa biz de bunu başarmalıyız.”
Gümüşhane Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Köprülü’nün konuşmasının ardından Zigana Doğa Okulu Başkanı Savaş Aydın da birlik ve beraberliğe vurgu yaparak sempozyumla birlikte katma değeri yüksek ve kalıcı çalışmalar yapılacağını söyledi.
Sempozyumun amacının genelde Doğu Karadeniz bölgesi özelde ise Gümüşhane turizmi açısından idealin neler olduğu ve bu kapsamda yapılması gerekenleri ortaya çıkarmak olduğu dile getiren Gümüşhane Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bayram Nazır da konuşmasında şu sözlere yer verdi: “Doğu Karadeniz bölgesinin özellikleri dikkate alındığında doğa turizmi, eko turizm, kırsal turizm, yavaş turizmin çeşitlerinin bölgeye daha uygun olduğunu söyleyebiliriz. Doğu Karadeniz kıyı kuşağındaki illerimize nazaran Gümüşhane henüz turizm güzergahlarına ciddi anlamda ne yazık ki giremedi. Oysa ulusal gazete arşivlerimizden 1930’lu yıllarda Gümüşhane Davos olur mu? sorularının sorulduğunu biliyoruz. Yani biz henüz daha yolun başlangıcındayız. Bu sempozyumun Gümüşhane'deki mevcut potansiyelimizi tur güzergahlarına sokarak daha fazla turist ağırlamak, aynı zamanda buradan mutlu ayrılmalarını sağlayacak altyapı çalışmalarına katkı sağlayacağına inanıyorum.”
Açılış konuşmalarının sona ermesiyle beraber sempozyumun “Kültür ve Ekoturizm” konulu oturumu Akdeniz Üniversitesi’nden Prof. Dr. Sibel Mehter Aykın’ın moderatörlüğünde başladı. Oturumda Doç. Dr. İsmail Çalık “Gümüşhane’de Sürdürülebilir Yayla Turizmi”, Doç. Dr. Coşkun Erüz “Kurum ve Santa-Yanbolu Vadileri”, Zigana Coğrafyası Derneği Başkanı Savaş Aydın “ZDO Sürdürülebilir Ekoturizm Uygulamaları” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler.
Prof. Dr. Sibel Mehter Aykın “Avrupa Akıllı Turizm Yeşil Öncüsü Girişimi” konulu sunumunda Gümüşhane’nin bu yarışmaya başvurmayı düşünmesi halinde her türlü desteği vereceğini beyan ederek, Avrupa Birliğinin turizm politikalarından bahsetti.
“Gümüşhane’de Sürdürülebilir Yayla Turizmi” konulu sunumunda geçtiğimiz yaz 101 yaylayı dolaşarak Gümüşhane’de sürdürülebilir yayla turizmiyle ilgili yol haritasını belirlediklerini söyleyen Doç. Dr. İsmail Çalık; “3-4 ay boyunca yaylaları ziyaret ederek paydaşlarla görüştük. Gümüşhane Türkiye’de en fazla yaylaya sahip bir il. 431 yaylası var. Yaylalarla ilgili oldukça fazla bilgi kirliliği olduğunu görmekteyiz. Önümüzdeki yılın sonuna doğru ‘Gümüşhane Yaylaları’ diye haritalı bir kitap hazırlamayı düşünüyoruz. Buraya önem vermek zorundayız aksi takdirde bu yaylaları gelecekte kaybetme riskiyle karşılaşabiliriz. Gümüşhane yerel yöneticilerinin ve halkının yaylaları sahiplenmesi, yaylalardaki toplumsal alanların sayısının artırılması gerekiyor. AB, BAP ve DOKA projelerinde turizm eğitimi, yerel halkın bilinçlendirilmesi gibi konulara da ağırlık verilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Karadeniz Teknik Üniversitesinden Doç. Dr. Coşkun Erüz ise Santa-Yanbolu ve Kurum Vadilerinde yaptıkları çalışmanın sonuçlarını anlattığı sunumunda; “Gümüşhane coğrafi olarak çok kilit noktadadır. Çevre illerdeki hataları görüp sürdürülebilir bir turizm planlaması yapılması lazım Çok ender bir coğrafya ancak en büyük tehdit kaçak yapılaşma. Her yayla turizme açılmamalı, her köy turizme kazandırılmamalı. Turist istemeyen ve öz kültürüyle yaşamak isteyen bölgeler olabilir. Korunan alanlara mutlaka alan yönetim planı olmalı. Bu yapılmazsa hiçbir korunan alan yönetilemez. Gümüşhane, Trabzon örneğini iyi irdeleyerek geç kalmadan elimizdeki değerleri doğru bir şekilde envanter, planlama, koruma ile devam ettirmeli. Yaylalarda ve köylerde turistik alanların netleştirilip belirlenmesi lazım. Aksi takdirde gecekondulaşmış yaylalar hızla büyüyor” açıklamasını yaptı.
Zigana Doğa Okulu Başkanı Savaş Aydın ise ZDO Sürdürülebilir Ekoturizm Uygulamaları başlıklı sunumda; “Bir şey yapacaksak kendi değerlerimizle yapmalıyız. Doğru işler yaparsanız doğru sonuçlar alırsınız. Ortak hareket etmeliyiz. Ortak akıl en üst akıldır. Cumhuriyetin 100. Yılında bizim de bir ayak izimiz olsun diye bu etkinliği yaptık” ifadelerini kullanarak Zigana Doğa Okulu’nun kuruluş aşamasından ekoturizme kadar birçok konuyu ele aldı.
Sempozyumun ikinci ve üçüncü oturumları öğleden sonra “Gümüşhane’de Yerel Basın ve Turizm” ve “Gümüşhane’de Genel Turizm ve Turizm İşletmeciliği” ana başlıkları altındaki sunumlarla birlikte sona erdi.
Program sonunda soru–cevapların alınması sonrasında Kazakistan Çimkent Üniversitesi’nden gelen heyete ve programda sunum gerçekleştirenlere sertifika verildi.
Programa katılan misafirlere ve katkıda bulunanlara teşekkür eden Rektör Prof. Dr. Halil İbrahim Zeybek şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü kutlama imkanını bulduğumuz bu yılda, ülkemizin tarihine bakıp neleri başardığımızı ve geleceğe nasıl ilerlemek istediğimizi düşünme fırsatı buluyoruz. Gümüşhane, doğal güzellikleri, tarihi zenginlikleri ve kültürel çeşitliliği ile ülkemizin önemli turizm destinasyonlarından biri olmaya adaydır. Bizler, Gümüşhane Üniversitesi olarak, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek ve gelecek nesillere taşımak için çaba gösteriyoruz. Bu sempozyum, Gümüşhane’nin turizm potansiyelini masaya yatırmak, fikir alışverişinde bulunmak ve ortak akılla çözümler üretmek için bir platform sunuyor. Turizm, sadece ekonomik bir kazanç sağlamakla kalmaz, aynı zamanda farklı kültürleri bir araya getirerek anlayışı artırır, insanların yaşam deneyimlerini zenginleştirir. Burada paylaşılacak görüşler, gelecekteki adımlarımızı şekillendirecektir. Üniversite olarak, bu önemli adımda elimizden gelen her türlü desteği sunmaktan mutluluk duyarız.
Bu vesileyle bugün sempozyum dolayısıyla aramızda bulunan Kazakistan Çimkent Üniversitesi heyetine Üniversitemize hoş geldiniz diyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılında Gümüşhane’nin turizm potansiyelini ele almak için bir araya gelen değerli misafirlerimize ve katkı sunan kıymetli katılımcılarımıza da bu önemli sempozyum vesilesiyle teşekkür ediyor, kendilerini içtenlikle selamlıyorum.”
Kaynak: