Trabzon'da NATA İnşaat denince kuşkusuz herkesin aklına çok tanıdık iki isim gelir. Hatta bilmeyen de yoktur beklide. Necmettin Aytekin, Tufan Aydoğan…

Evet onlar her ne kadar akrabalık bağları ile birbirlerine bağlı olsalar da, iş ilişkileri çok daha öncesine dayanıyor. Zira bu yıl isimlerinin ve soyisimlerinin başharflerinden oluşan şirketlerinin 31. yılını omuz omuza, gururla geçiriyor. Onlar hem iş arkadaşı, hem sıkı iki dost. Onları sadece kurmuş oldukları şirketin yani inşaat şirketinin alanında değil, her platformda görmek mümkün. Siyaset, spor adeta yaşamlarının her karesine girmiş iki ortağın.

SİZİN İŞİ DEĞİL, İŞ SİZİ BULMASI GEREKİR
Ortaklardan Tufan Aydoğan daha sosyal ve daha aktif bir görünüm vermesine karşın, Necmettin Aytekin de ikili ilişkilerinde oldukça samimi sıkı dostluğuyla biliniyor. Tufan Aydoğan başarılarının altında güven unsurunun yattığına vurgu yaparak, “Herşeyin başı güven ve samimiyettir. İş hayatının zorlu yolunda karşınızdaki insana güven duygusunu veremiyorsanız, kendinizi de kandırmış olursunuz. Bizim yıllar öncesine dayanan iş ortaklığının temeli de bu esasa dayanır. Bunun ardından çalışmak ve daha çok çalışmak, işi yaparken de en iyisini yapmayı hedeflemektir önemli olan. Siz işinizi iyi yaparsanız, siz işi değil, iş sizi mutlaka bulacaktır” sözleriyle anlatıyor.

AYTEKİN BAŞKAN YARDIMCISI
Bu sezon büyük umutlarla adeta rekor transferler yapan Trabzonspor'un Başkan Yardımcılığı görevini üstlenen Necmettin Aytekin ise ağır bir sorumluluğun altında olduğunun da bilincinde. Zira Aytekin, şampiyonluğa hasret şehrin ve taraftarın beklentilerini çok iyi bildiklerini ve bu amaçla da mümkün olduğunca isabetli transferler yapmaya çalıştıklarını ifade etti. Aytekin, taraftardan beklentilerini ise şu şekilde özetledi: “Bizler bu şehrin ve bu şehir dışında yaşayan Trabzonspor taraftarının duygu ve düşüncelerini çok iyi biliyoruz. En az onlar kadar bizler de şampiyonluğa hasretiz. Bu sezon taraftarımız bizlere sabır gösterip, desteğini esirgemesin. En iyi günde olduğu gibi en kötü skoru alabileceğimiz dönemde de takımı destekleyin ki, moral ve motivasyonla bu sezon hep birlikte istediğimiz sonuca ulaşalım. Taraftarımızın bunu bizden esirgemeyeceğini de çok iyi biliyorum.”

NATA İnşaat nasıl kuruldu?
Necmettin Aytekin'in 1976 yılında müteahhit olarak çalışmalarına başlaması ile inşaat sektöründe ilk yerini alan NATA İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti, 1987 yılında Necmettin Aytekin ve Tufan Aydoğan tarafından Adi Ortaklık şeklinde kuruldu, 1990 yılında şirketleşti. Merkezi Trabzon'da bulunan şirketin 1993 yılında Ankara'da da bir şubesi bulunuyor.

ALT VE ÜST YAPI DA VAR
Nata İnşaat ortaklarından Tufan Aydoğan, İnşaat sektöründe hem alt yapı işleri hemde üst yapı projeleri gerçekleştiren Nata İnşaat Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti'nin bu sahalarda çalışmalarını sürdürdüğünü ifade ederek, “Bu projeler içinde resmi kurumlara ait olanların yanı sıra, özel sektöre ait önemli projeler de mevcut. Şirket olarak ayrıca kendi geliştirdiği çok sayıda konut projelerini Yapsat Yöntemi ile pazarlamış, bölgede pek çok önemli özel sektör ve resmi kurumlara ait projelerin yapımını gerçekleştirmiştir. Enerji sektöründe de gelişmeyi planlamakta olan şirketimiz bu amaçla Na-Ta Enerji Üretim Pazarlama ve Ticaret Ltd. Şti.yi kurmuş ve bölgemizde İHES Projeleri için çalışmalar başlatmıştır” şeklinde konuştu.

Nata İnşaat'ın, Bölgeye gelmekte olan doğalgazın,Trabzon ve Rize Doğalgaz Dağıtım Şebekeleri projesinin ihalesine katılmaya hak kazanan Trabzon Ortak Girişim grubunda yer alarak pilot firma görevini üstlendiğine işaret eden Aydoğan, “Nata İnşaat,kurduğu organizasyon ve şantiye düzenleri ile yüksek kaliteyi,düşük maliyet ve en kısa zamanda üretmeyi ilke edinmiş ve ISO 9001:2000 belgesini de almış bir firmadır. Sürekli büyüyen ve gelişen Nata İnşaat, devlet kurumları ile birlikte özel sektör kuruluşları ile de takdirle karşılanan ilişkiler içerisinde olmuş ve ilişkilerini halen devam ettirmektedir. Son 5 yıldaki Trabzon vergi rekortmenleri listesinde 3 yıl üst üste yerini alan şirketimiz,gerçekleştirdiği projeleri ile pek çok teşekkür ve takdir belgesine sahiptir” dedi.

AYDOĞAN'IN MERAKI
Ortaklardan Tufan Aydoğan'ın bir de özel merakı dikkatleri çekiyor. Aydoğan Eski fotoğraf makinelerine duyduğunu merakı şirketinde oluşturduğu mine bir müze ile süsledi. Özel olarak yaptırdığı dolabında 30 ila 110 yıl arasında tarihi geçmişe sahip fotoğraf makinelerini sergileyen Aydoğan'ın en büyük hayali ile gelecekte bu fotoğraf makineleriyle birlikte bir sergiye katılmak.

Tarihi nitelikteki 32 fotoğraf makinesine sahip olan Aydoğan'ın babası eski belediye meclisi üyesi Muzaffer Aydoğdu'nun da fotoğrafçı olduğu belirtildi. 4 yıl önce böyle bir koleksiyon yapmaya karar veren Aydoğan'a elinde tarihi nitelikte fotoğraf makinesi bulunduran dostları da destek vermiş. Fotoğraf çekmeye yıllar öncesinden merak duyduğunu ifade eden Aydoğan 4 yıl önce Avrasya Pazarı'nda gördüğü eski bir fotoğraf makinesinden sonra böyle bir koleksiyonu kurmaya karar verdiğini ifade etti.

“Ailemizde fotoğrafa meraklı olan ve bu işi çok iyi bilen insanlar vardı. Rahmetli babam Muzaffer Aydoğdu Beşikdüzü Köy Enstitüsü'nde Fotoğraf Kolu Başkanlığı yapıyordu. Ailemizde fotoğrafa karşı hep bir merak vardı. Bende bu merakın sonucunda amatör olarak fotoğraf çekiyordum. 4 yıl önce Avrasya Pazarı'nda gördüğüm eski bir fotoğraf makinesinden sonra bu işe merak saldım. Şu anda elimde 110 ile 30 yıllık geçmişe sahip olan 32 tane fotoğraf makinesi var. Bunları piyasada bulabilmek son derece güç. Benim bu merakımı bilen dostlarımda ellerinde bulunan fotoğraf makinelerini bana hediye ettiler” dedi.
En büyük hayalinin bir sergide bu tarihe fotoğraf makinelerini sergilemek olduğunu kaydeden Aydoğan, “Profesyonel fotoğraf sanatçılarının fotoğraf sergileri oluyor. Bu fotoğraf sergilerinde bende bu makineleri sergilemek isterim. Her bir fotoğrafın yanında bu tarihi eser fotoğraf makinelerinin güzel bir ortam yaratacağını düşünüyorum: bu konuda belediye meclisindeki arkadaşım fotoğraf sanatçısı Metin Öztürk bana destek verdi. Sergisinde bunu yapabileceğini ifade etti. Böyle bir sergide bu tarihi eserleri insanların beğenisine sunacağım” ifadelerine yer verdi.

Kaynak: Haber61 Gazetesi

Röportaj: Nurgül Günaydın