800 yıllık çivisiz cami

''Hic  bir çivi  kullanmadan yapılmış olan  ahşap cami, Türk ahşap mimarlığının  şaheseri ve dünya kültür mirası konumunda" Samsun'un Çarşamba ilçesinde bulunan ve 800 yıl önce hiç bir çivi kullanılmadan yapılan ahşap cami görenleri hayrete düşürüyor. İlç

800 yıllık çivisiz cami

''Hic  bir çivi  kullanmadan yapılmış olan  ahşap cami, Türk ahşap mimarlığının  şaheseri ve dünya kültür mirası konumunda"

Samsun'un Çarşamba ilçesinde bulunan ve 800 yıl önce hiç bir çivi kullanılmadan yapılan ahşap cami görenleri hayrete düşürüyor.
İlçe merkezinde Hasabahçe Göçeli Mezarlığı içinde bulunan, halk arasında da 'Mezarlık Cami' diye adlandırılan çivisiz camiyi inceleyen Tüm Mühendisler ve Mimarlar Birliği Platformu (TMMMBP) Genel Başkanı Mimar-Ekonomist Remzi Kozal, camiye hayran kaldığını açıkladı. 800 yıl önce inşa edilen ve ahşap olmasına rağmen hiçbir çivi kullanılmadan yapılan söz konusu caminin Türk ahşap mimarisinin şaheseri ve dünya kültür mirası olduğunu belirten Ramzi Kozal, "Selçuklular döneminde inşa edildiği tahmin edilen ahşap mimarimizin bu muhteşem şaheser; geçmişten geleceğe çok önemli bir köprü olarak yer almakta ve mimarlık tarihimize ışık tutmaktadır. 800 yılı aşkın bir süredir çürümeden, bozulmadan ayakta durabilen böyle bir yapı yalnızca Türkiye'de değil, dünyada da nadirdir ve yoktur. Halen ibadete açık olan bu camii, ecdadımızın her konuda olduğu gibi mükemmeliyetçiliğini, ahşap yapı konusundaki uzmanlığını göstermektedir ki, ahşabın, uzun süre dayanabilmesi için kestane ağaçlarının kesim zamanı, kurutulması ve işlenmesi son derece önemlidir. Bu bina, dönemi itibari ile bir mimari şaheser olmasının yanı sıra, kültür ve turizm açısından da, bir dünya kültür mirası olarak ta büyük önem taşımaktadır" dedi.
Söz konusu caminin Vakıflar Genel Müdürlüğü mülkiyetinde bulunduğunu hatırlatan Kozal, cami hakkında şu bilgileri verdi: "Tamamen ahşaptan ve metal çivi kullanılmadan yapılmış olup tek katlı ve dikdörtgen planlıdır. 392 metrekarelik alanı kapsayan caminin dış duvarları 10 santim kalınlığında, 50-60-70 santim eninde ve 10-15 metre uzunluğundaki kestane ağaçlarından kalaslarla (dilmelerle) örülmüştür. Bu dilmeler birbirine giydirme usulü ile monte edilmiş, köşelerde geçme tekniği ile bağlantı sağlanmıştır. Kiremitlerle örtülü olan çatısı, camiyi bir şemsiye gibi kapatmakta, iç kısımda direklerle desteklenmektedir. Caminin minaresi zaman içerisinde yıkılmıştır. Caminin tavanı çeşitli bitkisel motiflerle süslüdür. Caminin giriş saçağında hilal şeklinde bir görünüm vardır. Yine caminin giriş kapısının üstünde yay şeklinde bir görünüm bulunmaktadır. Caminin kapısından içeriye girince karşımıza birinci direkte yukarıyı gösteren ok işaretlerine rastlanmaktadır. Bu işaretler yükselmeyi geleceğe güvenle bakmayı vurgulamaktadır. Başınız dik olsun kimseye eğilmeyin anlamındadır. Kıble yönünde mihrabın sağında ve solunda üçer ışık penceresi vardır. Caminin pencerelerinin kıble yönünde olması ayrı bir anlam taşımaktadır. Camiye dıştan ve içten baktığımızda, seccade şeklinde kıbleye uzanmış secde eder gibidir. Mihrabın üzerinde hilal ve hilalinde üzerinde 11 tane yıldızın ışık saçtığını görmekteyiz.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler