Ergenekon Davasında 15 yıl 8 ay hapis cezası alan eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof.Dr. Kemal Alemdaroğlu, memleketi Trabzon’da, 'Vardiya Bizde Platformu'nun düzenlediği 'Sessiz Çığlık' eylemine katıldı.

 

Alemdaroğlu, “Yeniden yargılanmayı hepimiz istiyoruz, Ergenekon ve Balyoz sanıkları olarak. Ama bilsinler ki, eğer yine böylesi bir yargılama olacaksa, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde yargılanmayacaksak, hiçbir şekilde adil yargılama olmayacaksa, her türlü cezayı çekmeye razıyız” dedi.

 

Trabzon Atatürk Alanı’ndaki eyleme eski İÜ Rektörü Prof.Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun yanı sıra yaklaşık 100 kişi katıldı. Alemdaroğlu, konuşmasında, yeniden yargılamanın, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde olmasını Allah’tan dilediğini belirterek şunları söyledi:

 

“Bu davalar aslında toplumu susturmak, biat kültürünü getirmek, ABD’nin isteği doğrultusunda Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçekleşmesi ve ülkenin bölünmesinde sessiz kalınması için düzenlenmiş davalardır. Bu kurgu sadece Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetenler tarafından gerçekleşmedi. Bu kurgu, 1 Mart 2003 tezkeresinde olumsuz oy çıktığı için üzülüp tepki veren, 4 Temmuz 2003’te Kuzey Irak’ta askerlerimizin başına çuval giydiren, dünyanın komiseri sayılan ABD ile ona yandaşlık ve uşaklık yapan bazı hainler tarafından tezgahlanmış bir davadır. Ergenekon davası bir trajedi ve tiyatrodur. Bu tiyatroda aktörler, Tuncay Güney denilen çift dinli bir hasta tip, ne yazık ki hemşehrimiz olan bomba ihbarcısı Şevki ve oğlu Ali Yiğit, Savcı Zekeriya Öz, Ankara Barosu’ndan avukat Mehmet Ener ve Cumhuriyet Gazetesi bombacısı ve Danıştay cinayetinin tetikçilerinden Osman Yıldırım’dır. Bu tamamen dini eksenli, ulusalcılara karşı planlanan bir operasyondur. Fehmi Koru’nun açıkladığı şekilde, 5 Kasım 2007’de Başbakan Erdoğan ve Başkan Bush arasında Beyaz Saray’da yapılan görüşmede Ergenekon’un düğmesine basıldı. Tamamen toplumu susturmak, TSK’yı itibarsızlaştırmak, güvenilmez kurum haline getirmek, güçsüzleştirmek ve bir anlamda orduyu sınırlarının içine çekmek amaçlanıyordu. Bunu yapmak için Ergenekon oyunu tezgahlanmıştır.”

 

 

Toplam 15 yıl 8 ay ceza yediğini de vurgulayan Alemdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“5  Ağustos’ta tutuklandım ve cezaevine gittim. Bana çok hemşehrim başka şeyler önerdi. Ama, ‘Hayır, ben hiçbir suçu olmayan bir Türk vatandaşıyım. Bugüne kadar vatanım ve milletim için her türlü çalışmayı yaptım. Sadece mesleğimde değil, diğer sosyokültürel sahalarda da çalışmalarımı bütün dünya biliyor. Dolayısıyla cezam neyse girerim çekerim’ dedim. Dimdik durdum, durmaya devam ediyorum. Adil yargılama olmamıştır. Adil yargılama temel insan hakkıdır. ‘Sanıklar lehine olan delilleri araştıralım bulalım’ diyen savcı veya hakimlerin görev yerleri değiştirildi. Bu adil yargılama değildir. Anayasa Mahkemesi’nden dileğimiz, yeniden yargılanmayı hepimiz istiyoruz Ergenekon ve Balyoz sanıkları olarak. Ama bilsinler ki, eğer Ergenekon veya Balyoz Davası sanıkları yeniden yargılanırken, yine böylesi bir yargılama olacaksa, bağımsız ve tarafsız mahkemelerde yargılanmayacaksak, hiçbir şekilde adil yargılama olmayacaksa, biz her türlü cezayı çekmeye razıyız. Hiçbir zaman İmralı’daki efendi ile takas edilmek istemiyoruz. Hiçbir zaman 35 bin insanımızı şehit etmiş bir katille aynı paralelde düşünülmek istemiyoruz. Onunla birlikte af dile getirildiği zaman biz suçsuzuz, onun suçuysa herkesçe biliniyor. Dolayısıyla onunla birlikte affedilmeyi de istemiyoruz. Balyoz sanıklarının da hiçbirinin istemeyeceğine inanıyorum.”

 

Sessiz Çığlık eylemine katılanlar da Prof.Dr. Kemal Alemdaroğlu ile fotoğraf çektirdi.