Trabzon Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı avukat Işıl Demir, aile içi şiddetin sadece fiziksel olarak algılanmaması gerektiğini belirterek sözlü, tavırlı ve davranışsal şiddetin de sözkonusu olduğunu söyledi.

Sosyal Hizmetler Uzmanları Trabzon Derneği, Trabzon Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Türk Anneler Derneği Trabzon Şubesi tarafından Akçaabat Halk Eğitim Merkezi'nde 'Aile içi ilişkilere destek' çalışması kapsamında bir seminer düzenlendi. Seminerde “Şiddet nedir ?, şiddetten korunma yöntemleri nelerdir ?, aile içi şiddet olgusu, şiddetten kaçma yöntemleri, nelere şiddet denir ?, şiddete uğrayan kişilerin hukuki olarak hakları nelerdir ?” konularında dinleyicilere bilgiler verildi.

Seminere konuşmacı olarak katılan Trabzon Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı avukat Işıl Demir, şiddetin sadece fiziksel olarak algılanmasının yanlış olduğunu ifade ederek “Sözlü, tavırlı ve davranışsal şiddet de söz konusudur. Eşine çocuğuna, memuruna işçisine sürekli bağıran, azarlayan birinin de yaptığı şiddettir. Bazı insanlar sorunların çözümü için yada bir yönetim, eğitim tarzı olarak şiddeti benimseyebiliyorlar. Şiddetin en fazla görüldüğü yerlerin başında aile ortamı gelmektedir. Aile içi şiddete çocuklardan sonra en fazla kadınlar maruz kalmaktadır. Anne ve baba gerek birbirleriyle olan çatışmalarından doğan öfkeyi, gerekse günlük yaşamdaki streslerini en fazla çocuklarına yansıtmaktadırlar. Bunu yapmamaları gerekir” dedi.

Sosyal Hizmetler Uzmanı Asuman Çebi ise yaptıkları toplantının sadece kadınlara yönelik bir çalışma olmadığını kaydederek “Biz bu eğitimi her iki gruba vermek için hazırladık. Sadece kadınlara hazırlanmış bir program değil. Program iki gruba yönelik, hem erkeklere hem de kadınlara. Çünkü ikisinin birlikte alması çok daha iyi olacaktı. Ama maalesef her yerde kadınlar daha ilgililer bu tür toplantılara. Daha çok onlar katılıyorlar. Ama biz onlara özellikle eve gittiğinizde 'Benim hakkım şu, bu ve benzeri şekilde eşinizle kesinlikle yeni bir çatışma yaşamayın, çatışmayı siz yönetin' anlamında tavsiyelerde bulunuyoruz. Türkiye'de ve dünyada yapılan araştırmalar, kadınların ve çocukların daha çok şiddete maruz kaldıkları ortaya koyuyor. Bu eğitimdeki amacımız 'Bakın siz şiddete maruz kalıyorsunuz, kötü yaşıyorsunuz' gibi şeyleri pekiştirmek değil. Amacımız şiddet konusunda farklılık oluşturup bunun önüne geçmek. Bundan sonra bunu yapmamayı sağlayabilmek. Amacımız bu” şeklinde konuştu.