Arıcılık sadece bal üretimi değil
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Zeotekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, bal arılarının bitki zenginliğini muhafaza eden, tarımsal üretimde kalite ve verimi artıran bedelsiz üretim aracı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyle
Ordu Üniversitesi (ODÜ) Ziraat Fakültesi Zeotekni Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Sıralı, bal arılarının bitki zenginliğini muhafaza eden, tarımsal üretimde kalite ve verimi artıran bedelsiz üretim aracı olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Sıralı yaptığı açıklamada, bir ülkenin bitki zenginliğini muhafaza etmek, tarımsal üretimde kalite ve verim artışı sağlamak için yeterli bal arısı mevcuduna sahip olması gerektiğini belirtti. Arıcılığın bu nedenle çok büyük öneme ve değere sahip olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Sıralı, "Meyve ağaçları, çayır, mera, endüstri, yem bitkileri ve tohum üretmek amacı ile yapılan zirai üretimler yoğun olarak bal arı tozlanmasına ihtiyaç duyar.
ABD yapılan bir araştırma sonucuna göre, bal arılarının ABD tarımsal üretimine katkısı yaklaşık 20 milyar dolar olarak hesaplanmıştır. Bu değer bu ülkede üretilen balın 148 kat fazlasıdır. Bu araştırmadan da anlaşılacağı gibi bal arıları tarımsal üretime katkısı kovan sahibine yaptığı katkıdan daha fazladır" dedi.
Dünyanın birçok ülkesinde arıcılığın tozlanma ihtiyacını karşılamak için yapıldığını ve bu desteklendiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Sıralı, "Arıların katkısını bilen ülkelerde tarla ve bahçe sahipleri arıcılara tozlanma ücreti ödemektedir. ABD'de yıl içerisinde kovan başına 25-30 dolar ödeme yapılırken son yıllardaki yoğun arı ölümleri ile bu ödeme 150 dolara çıkarılmıştır. Büyük gazetelerde yoğun arı ölümleri haberi büyük yankı yapmış, korku endişelere sebep olmuştur. Bu durumun ülkede tarımsal üretimde kalite ve verim kaybına neden olacağı, sonuçta gıda fiyatları artacağı ve ülkenin gıdada dışa bağımlı olacağı düşünülmüştür" diye konuştu.
Türkiye'de kabul edilen en küçük değerlerin bile arıların doğal katkısının ne kadar büyük olacağı gösterebileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Sıralı, şöyle konuştu: "Toprağı önemli ve değerli kılan üzerindeki bitki örtüsüdür. Bitki örtüsü ise, soluduğumuz hava, içtiğimiz su, yediğimiz gıda ve güzelliklerdir. Avrupa'da yapılan araştırmada bir kovanın bin 200 Euro değer oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Türkiye de kabul edilen en küçük değer bile esas alındığında bal arılarının doğal hayatımıza katkısı 10 milyar TL'den az olmadığı görülmektedir. Bir ülkenin bitki zenginliğinin muhafazasının ve korunmasının değeri parayla ölçülmez. Ülkemizde arıcılık sadece bal üretim faaliyeti olarak görülmektedir. Bal arıları bitki zenginliğini muhafaza eden ve tarımsal üretimde kalite ve verimi artıran bedelsiz üretim aracı olarak değerlendirilmelidir.
Tabiatını bilinçsizce kullanan Türkiye çöl olmakla karşı karşıyadır. Erozyonu önlemek için bitkiye, bitki için arılara ihtiyacımız vardır. Ülkemizde birçok yöre çok basit nedenlerle gezginci arıcılara yasaklanmaktadır. Yasak olmayan yerlerde ise konaklama kira bedelleri, çoğu yerde konaklanan arazinin gerçek bedelinden daha yüksektir. Bu yanlış düşünce ve fiili uygulamalar tarımsal üretimde ve doğal hayatta kaynakların heba olmasına ve ekonomik kayba neden olmaktadır."