Bakan Davutoğlu Trabzon'da

 Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, diplomaside kemençe ritmi gibi hareketli olduklarını belirterek “Kemençeyi diplomasimizin sembolü yapabiliriz” dedi. Azerbaycan ve Gürcistan Dışişleri Bakanları ile dün birlikte Trabzon’da yaptığı toplantının ardından Tr

Bakan Davutoğlu Trabzon'da

 

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, diplomaside kemençe ritmi gibi hareketli olduklarını belirterek “Kemençeyi diplomasimizin sembolü yapabiliriz” dedi. 

Azerbaycan ve Gürcistan Dışişleri Bakanları ile dün birlikte Trabzon’da yaptığı toplantının ardından Trabzon ziyaretinin ikinci gününde bu sabah Ayasofya Müzesi’ni ziyaret eden Bakan Ahmet Davutoğlu, güne müzenin bahçesinde kahvaltı yaparak başladı. Kahvaltıda yöresel yemeklerden kuymağın tadına bakan Davutoğlu, Karadeniz mutfağını sevdiğini, Rizeli damadı bulunduğunu ve kendisinin de yarı Karadenizli olduğunu söyledi. Daha sonra Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık, Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ve beraberindekilerle Ayasofya Müzesi’ni gezen Bakan Davutoğlu, burada bulunan takı dükkanından eşi ve yakınları için 3 takım takı siparişi verdi. Ayasofya Müzesi’nin çevresindeki kentsel dönüşümü görmek isteyen Bakan Davutoğlu’na, Belediye Başkanı Gümrükçüoğlu yapılan çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Bakan Davutoğlu da Ayasofya’nın çevresinin binalardan arındırılmasının önemli olduğun vurgulayarak, “Buraya yerli ve yabancı çok sayıda turist geliyor. Yaptığınız bu çalışmayla birlikte Ayasofya’nın görsel görüntüsüne önemli bir katkı yaptınız. Sizleri tebrik ederim” diye konuştu. 

Ardından Trabzon Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Ahmet Davutoğlu’nu burada Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık karşıladı. Bakan Davutoğlu ziyarette yaptığı konuşmada, Trabzon’un tarih boyunca en önemli kentlerden biri olduğunu ifade ederek, “ Gerçekten Trabzon’da misafir bakanlarımız ile çok iyi ağırlandık. Bu nedenle sizlere teşekkür ediyorum. Trabzon tarih boyunca en önemli kentlerimizden biri olmuştur. Bu güzel kentimiz her zaman bu önemini muhafaza etmiştir, etmeye devam edecektir. Biz diplomasiyi değişik şehirlere yayma yönünde çalışıyoruz. Trabzon’umuz bu anlamda bir geleneğe sahip. Özellikle 19. yüzyılda 11 konsolosluğa sahip olan kentimizin, şuanda da 3 tane başkonsolosluğu var. Biz Trabzon’u Karadeniz’in hem Hazar’a hemde Asya’ya açılan kapısı olarak görüyoruz. Trabzon sadece ülkemiz açısından değil tüm Karadeniz ülkeleri açısından da çok önemli bir giriş kapısıdır. O bakımdan da stratejik bir öneme sahiptir. Hep böyle olmuştur, bundan sonrada böyle olacaktır” şeklinde konuştu. 

Trabzon’da önemli bir tarih dokümanı ilan ettiklerini kaydeden Bakan Davutoğlu, “Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan üçlü mekanizmasını başlatmaya çalıştığımızda, ilk girişim ilk toplantısının Trabzon’da olmasını teklif etmiştim, bakanlarımızda kabul etiler. Böylece Trabzon bir anlamda diplomasi literatürüne geçmiş oldu. Bundan sonra altı ayda bir bakanlar düzeyinde ve daha sonra hükümet ve devlet başkanları düzeyinde yapılacak toplantılarda Trabzon Bildirisi’ne atıfta bulunulacak. Bu anlamda önemli tarih dokümanını burada ilan etmiş olduk. Trabzon’umuza bu anlamda teşekkür ediyorum. Gürcü ve Azeri Bakanlarımızı dün akşam uğurladıktan sonra geç saatte Trabzon’da yaptığım gezilerde önemli bir hareketlilik gördüm. Bu hareketlilik ve canlılıktan dolayı Sayın Valimize ve Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum. Trabzon hem huzurun hemde hareketliliğin merkezi olmuş oldu” ifadelerini kullandı. 

Trabzon Valisi Dr. Recep Kızılcık tarafından kendisine sunulan Lojistik Merkez Raporu’nu da çok önemli olduğunu belirten Bakan Davutoğlu, “Sayın Valimiz bize Lojistik Merkez çalışması ile ilgili bir dosya verdi. Bende üçlü zirve için gelen bakan arkadaşlarım ile bu konuyu konuştum. Trabzon hinterlandı çok güçlü olduğu için önemli bir lojistik merkez haline dönüşecek. Bizde Trabzon’umuzda Dışişleri Bakanlığı olarak daha fazla kendi mevcudiyetimizi göstereceğiz. Her açıdan Trabzon un kalkınması ve sadece Türkiye ölçeğinde değil, bölgesel ve kültürel ölçekte de önemli bir kesişim noktasını oluşturması için çabalarımızı sürdüreceğiz” dedi.

Konuşmaların ardından Vali Kızılcık tarafından Bakan Davutoğlu’na telkari işlemeli kemençe takdim ederken, Bakan Davutoğlu bir ara kemençeyi çalmayı denedi ancak başarılı olamadı. Bakan Davutoğlu "Kemençe icra etmeyi çok istedim doğrusu. İnşallah Müzede bizi kemençe çalarak karşılayan Maçka'lı Necdet usta bana çalmasını öğretirse memnun kalırım. Diplomaside bu kemençe ritmi gibi devamlı hareketliyiz. Kemençeyi diplomasimizin sembolü yapabiliriz" dedi.

Daha sonra Trabzon Belediyesine geçen Bakan Ahmet Davutoğlu, burada Trabzon Belediye Başkanı Dr. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu tarafından karşılandı. Başkan Gümrükçüoğlu, Libya'da vurularak hayatını kaybeden Yunus Emre Çelik'in cenazesinin Trabzon'a getirilmesinde Bakan Davutoğlu'nun çok büyük yardımları bulunduğunu belirterek kendisine şükranlarını sundu.
bakan1.gif
bakan2.gif
bakan3.gif

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'deki son aşamayı değerlendirerek, ''Suriye'deki son durum, bütün insanlığı ilgilendiren bir trajediye dönüşmüştür'' dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Trabzon Müzesi-Kostaki Konağı'nda basın mensuplarıyla buluştu.
Davutoğlu, dün Trabzon'un Araklı ilçesinde meydana gelen heyelanda ölenlere Allah'tan rahmet dileyerek başladığı konuşmasında, Türkiye'nin diplomatik gündeminden bahsetti. Geçen hafta Medeniyetler İttifakı ve Birleşmiş Milletler Somali Konferansı'na Türkiye'nin ev sahipliği yaptığını belirten Davutoğlu, her iki toplantıya çok sayıda devlet başkanı ve bakanların katıldığını ifade etti. Davutoğlu, bu toplantıların hemen akabinde Dünya Ekonomik Forumu ve Terörle Mücadele Forumu'nun gerçekleştirildiğini söyleyerek, terörle mücadele kapsamında Suriye konusunda 14 bakanın katıldığı bir toplantı yaptıklarını kaydetti.
Reform İzleme Grubu Toplantısı ve Türkiye-Azerbaycan-Gürcistan üçlü toplantısını da gerçekleştirdiklerini belirten Davutoğlu, konuların bölgenin ötesinde önem taşıdığına işaret etti.
Davutoğlu, Suriye'de gelinen son aşamayı da değerlendirerek, ''Son aşamada geldiğimiz durum maalesef sadece bölgesel sınırlarla kayıtlı olmanın ötesinde, bütün insanlığı ilgilendiren bir insanlık trajedisine dönüşmektedir. Önce Hule sonra Hama'da yaşanan katliamlar ve bu katliamların gerek Birleşmiş Milletler Gözlemci Heyeti tarafından gerekse diğer kaynaklarla ilgili bilgilerle rejime yakın Şeria güçleri tarafından gerçekleştirilmiş olması ve devam edecek mahiyette yoğun saldırıların bugüne kadar devam ediyor olması bizi kaygılandırıyor. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon, halkına karşı bu şekilde bir saldırı düzenleyen, kadın-çocuk ayırt etmeden insanların katliamına yol açan bir rejimin meşruiyetinin kalmadığını en üst düzeyde vurguladı'' ifadelerini kullandı.
Türkiye-Azerbaycan ve Gürcistan üçlü toplantısının Kafkaslarda yeni bir alan açtığını belirten Davutoğlu, Avrasya için de ulaştırma ve enerji alanlarında büyük önem taşıdığını söyledi. Davutoğlu, Kafkasları üç ülke olarak Akdeniz'e bağlayacak bir iş birliği yürüttüklerini ifade ederek, 3 ülke dışişleri bakanlarının birlikte adım attıklarını belirtti.
Karadeniz Ekonomik İş Birliği Toplantısı için pazartesi günü Belgrad'a gideceklerini kaydeden Davutoğlu, 26 Haziran'da ise İstanbul'un Karadeniz Ekonomik İş Birliği Toplantısı'na ev sahipliği yapacağını söyledi. Davutoğlu ayrıca Nükleer Silahsızlanma Toplantısı'na ev sahipliği yapacaklarını ifade etti.
Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Davutoğlu, İstanbul'a Ermenistan'ın gelip gelmeyeceği ile ilgili soruya, KEİ'nin bölgesel bir organizasyon olduğunu belirterek, ''Ermenistan'ın da başından itibaren üye olduğu ve İstanbul'da da büyükelçiliklerle temsil edilen bir yapıdır. Dolayısıyla Ermenistan'ın katılması doğaldır ve katılmasını bekliyoruz. Biz Karadeniz Ekonomik İş Birliğini Karadeniz ve çevresindeki havzaların barış ve istikrarı haline gelmesi için bir fırsat olarak telakki ediyoruz. Ümit ederiz ki, burada gerçekleştirdiğimiz toplantıya paralel olarak, önümüzdeki dönemde Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki sorunlar aşılır ve Karadeniz İş Birliğinin alanı daha da genişler'' yanıtını verdi.
Suriye ile ilgili olarak yeni bir sürecin başlayıp başlamadığı ve önümüzdeki dönemde Türkiye'nin rolüyle ilgili soru üzerine Davutoğlu, 6 Temmuz'da Suriye Dostları grubunun Fransa'da toplanacağını söyledi. Davutoğlu, ''Biz Suriye'deki bu trajedinin bitmesi, mezhep temelli daha yoğun bir iç çatışmanın yaşanmaması ve hangi kökenden olursa olsun, Suriyeli kardeşlerimizin barışı ve huzuru için elimizden ne geliyorsa yaptık. Bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bu mesele iki taraf arasındaki mücadele olmaktan çıkmış, Suriye halkının çok ağır silahlarla rejim tarafından katliamı şekline dönüşmüştür. Bu bir insanlık meselesi haline gelmiştir. Suriye sorununa herkesin uluslararası temel ilkeler etrafında insan hakları ve sivillerin korunması çerçevesinde yaklaşmasını bekliyoruz'' dedi.
Başbakan Yardımcısı Atalay'ın sözlerinin hatırlatılması üzerine Davutoğlu, uzun zamandır yürüttüğümüz faaliyetlerin bilindiğini ve üçlü mekanizmanın oluşturulduğunu ifade etti. Davutoğlu, ''Bu konudaki çalışmalarımız bütün taraflarla sürdürülecektir. Türkiye bir taraftan demokratikleşme ve yeni Anayasa konusunda ciddi adımlar atarken, diğer taraftan da sadece Türkiye için değil, bölge adına büyük bir tehdit oluşturan terör faaliyetleri karşısında etkin mücadelesini sürdürecek'' dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun özel temsilcisi Kudret Özersay'ın istifa etmesiyle ilgili olarak Davutoğlu, ''Gelişmeleri izliyoruz. Müzakerelerin etkinliği ve sükunetine bir zaaf getirilmemesi için sürdürülmesi gerekir'' şeklinde konuştu.
Çin Dışişleri Bakanı ile görüştüğünü söyleyen Davutoğlu'na bir gazetecinin Çin'in Suriye ile ilgili olarak vetonun kaldırılmasıyla ilgili sorusuna, ''Çin için de Türkiye için de Otra Doğu'nun istikrarı önemlidir. Bugün Esad yönetimi istikrarsızlık yönetimine dönüşmüştür. Suriye bizim için dost ve kardeş ülkedir. Rejim, yönetim ne olursa olsun Suriye'nin toprak bütünlüğüne büyük önem veriyoruz'' dedi.
Davutoğlu, Annan'ın, "Esad gitsin, meşruiyetini kaybetti" şeklindeki açıklamasını desteklediğini ve Ban Kİ Moon'un tutumunu paylaştığını belirterek, ''Rejimin zaman kazanması ve katliamlara devam etmesi konusundaki rahatsızlığımızı aktarıyoruz. Her gün gözümüzün önünde insani bir trajedi yaşanıyor. Buna bizim kayıtsız kalmamız söz konusu olamaz'' şeklinde konuştu.
Davutoğlu, İtalya Dışişleri Bakanının somut adımlar atmasıyla ilgili görüşüne yönelik olarak, ''Kıbrıs'ta statüko sürekli dondurulmuş, sürdürülebilmesi mümkün değil. Maalesef KKTC bütün iyi niyetli çabalarına rağmen son olarak da Eroğlu'nun Ban Ki Moon'a yazdığı mektuba karşın uluslararası konferans yapma tekliflerini reddetti. Hristofyas, aday olmadığını erken açıklayarak müzakerelerin anlamı kalmamıştır gibi bir yoruma tabi tutuldu. Buna rağmen Kıbrıs Türk Tarafı müzakere taleplerini yineledi. Rahatsızlığımızı da ifade etti. Türkiye-AB ilişkileri bağlamında en çok zarar gören Türkiye ve AB'' ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler