Bakan Eroğlu Trabzon'da
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ''Hedefimiz orman ürünleri sanayinin ham maddesini sürdürülebilir bir anlayışla yönetmek'' dedi. Bakan Eroğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ile katıldığı ''Doğu Karadeniz Bölgesinde Lokomotif Sektör: Ormancıl
Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, ''Hedefimiz orman ürünleri sanayinin ham maddesini sürdürülebilir bir anlayışla yönetmek'' dedi.
Bakan Eroğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ile katıldığı ''Doğu Karadeniz Bölgesinde Lokomotif Sektör: Ormancılık'' konulu panelde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin sadece ağaç türleri ve bitki zenginliğiyle değil, eko sistem zenginliğiyle de bugün dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu belirtti.
Ormanların sadece bir iktisadi kaynak olarak değil, insanlığın refahı ve geleceğine doğrudan tesir eden ekolojik ve sosyal işlevlere haiz tabii kaynaklar olarak algılanmaya başlandığını ifade eden Eroğlu, şunları kaydetti:
''İçinde yaşayan her türlü canlı için bir hayat birliğini ifade eden ormanların, tabii kaynakları korumak, erozyon, çığ ve sel baskınlarını önlemek, su akışını düzenlemek ve halkın rekreasyon ihtiyaçlarını karşılamak gibi para ile ölçülemeyen katkıları vardır. Yerleşim alanları çevresindeki hava kirliliği ve gürültüyü önleyerek insan sağlığına da katkıda bulunan ormanlar, aynı zamanda etrafında yaşayanlara çok çeşitli iş alanları sağlar.
Ormancılık sektörü, ürettiği mal ve hizmetlerle kendisi dışındaki pek çok sektöre girdi temin etmektedir. Bu sektör ayrıca istihdama ve bölgeler arası farklılıkların azaltılmasına da yardımcı olmaktadır.''
-HER KÖYE BİR ORMAN-
Ormancılığın, orman kaynaklarına toplumun refahı doğrultusunda bilinçli müdahale etmek olduğunu belirten Eroğlu, şöyle devam etti:
''Ormancılıkta çok yönlü yararlanma esastır. Bizim de hedefimiz orman ürünleri sanayinin ham maddesini sürdürülebilir bir anlayışla yönetmektir. Sektörün talebi göz önüne alınarak bilhassa kalite sınıfı emval üretimi konusunda teknik ormancılık çalışmalarına ağırlık verilmektedir. Diğer taraftan yonga, lif-levha sektörünün talebinin karşılanmasında ince materyal odun üretimi ülkemiz ormancılığı açısından önemli bir fırsattır. Çünkü yarısı bozuk ormanlarımızın rehabilitasyonu ve bakımında her geçen yıl artan çalışmalar neticesinde elde edilen ürünlerin hemen değerlendiriliyor olması çok önemlidir.
Mevcut uygulamalarda sanayicinin ham madde talebinin en kısa sürede karşılanması için kış üretimine öncelik verilmesi, orman için satış yapılması, depolarda bekleme süresi ve değer kaybının önlenmesi için üretim öncesi satış, küresel satış yöntemlerine ağırlık verilmektedir.''
Her köye bir orman projesi başlatıldığını hatırlatan Eroğlu, ''5 yıl içinde 5 bin adet köyde, köy ormanları kurulacaktır. Sadece köylerde değil, bütün Türkiye'de orman varlığımızı artırmak için başlattığımız ağaçlandırma seferberliği ile hem orman varlığımızı artıracak hem de verimli orman alanlarımızın oranı yüzde 75'e çıkarılacaktır'' dedi.
-ORMAN KADASTROSU-
Türkiye ormancılığının en önemli problemlerinden birinin de kadastro olduğunu vurgulayan Bakan Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Uzun yıllardır tamamlanması planlanan, ancak her yıl ortalama 250 bin hektarlık çalışmalarla bir türlü bitirilemeyen orman kadastrosunun bitirilmesi en önemli hedeflerimizden biridir.
Yüzde 95'lere ulaşan orman kadastrosu, ülke kadastrosu ile birlikte önümüzdeki 3 yıl içinde bitirilmiş olacaktır. Orman işletmeciliğinde en önemli gelir kaynağı odun üretimidir. Orman endüstrisi hariç rutin ormancılık faaliyetlerinde yarım milyon insan istihdam edilmekte, odun dışı orman ürünleri ülke ekonomisine yıllık 100 milyon dolar katkıda bulunmaktadır.''
Orman ürünleri ithalatında gelecekte yaşanması muhtemel değişimlere karşı sektörün talebini karşılayacak endüstriyel plantasyonların, ağırlıkla hızlı gelişen yerli türlerle yapılarak odun üretiminin artırılması gerektiğini belirten Eroğlu, şu bilgileri verdi:
''Bu bakımdan endüstriyel plantasyonların oluşturulması ve geliştirilmesine özel olarak önem veriyoruz. Ayrıca özel sektörün plantasyon ormancılığına yönelmesi için özel ağaçlandırmayı teşvik eden, bu yatırımlara öncelik, muafiyet ve devlet desteğinin artırılarak sürdürülmesi temel hedeflerimiz arasında bulunmaktadır.
Toplam arazinin yaklaşık yüzde 40'ı ormanlarla kaplı olan Doğu Karadeniz, çok sayıda nadir türe ev sahipliği yapmakta, çeşitli ağaç türleriyle orman zengini ülkeleri geride bırakmaktadır. Türkiye'nin yağmur ormanları olarak nitelenen Doğu Karadeniz ormanları, sahip olduğu potansiyel ile ormancılık için fevkalade önemlidir.''
-BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANI ÖZAK-
Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak da Türkiye'de orman ve ormancılık denildiğinde, doğal olarak herkesin aklına Karadeniz, özellikle de Doğu Karadeniz'in geldiğini söyledi.
Küresel ısınmanın daha ziyade fosil yakıtlardan kaynaklandığını bildiren Özak, ''Yenilenebilir ve çevre dostu enerji kaynağı olarak odunun daha fazla gündeme gelmesi kaçınılmazdır. Nitekim, Avrupa Birliğince 2012 yılına kadar enerji üretiminin onda birinin yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması planlanmış olup odun enerjisi bunun önemli kısımlarından birini oluşturmaktadır'' diye konuştu.
-GAZETECİLERİN SORULARI-
Bakan Eroğlu, panelin ardından basın mensuplarının, Güllük Körfezi'ndeki dolgu çalışmalarıyla ilgili sorusunu, ''Biz bunları daima kontrol ediyoruz. Bu münferit hadiseler bazen oluyor. Üzerine gidiyoruz. Gerekli cezalar verilecek, yanlış şeyler. Herkesin bu güzel vatana, güzel tabiatımıza, çevreye saygılı gerekir'' diye yanıtladı.
Denetim eksikliği olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine Bakan Eroğlu, şunları söyledi:
''Denetim eksikliği olabilir. Olmasa böyle olmazdı. Merkezden de yıldırım ekipler adıyla ekipler oluşturduk. Sadece illere bırakmıyoruz. Zaman zaman bu ekipler kontroller yapıyor. Zaman zaman denetim eksikliği oluyordu. Gündüz saatlerinde denetim oluyordu, gece veya cumartesi, pazar günleri denetim eksikliği yaşanıyordu. Şimdi biz onu rastgele gece yarısı, cumartesi, pazar denetim yapacak bir ekip teşkil ettik. Bu ekip, şu anda bütün Türkiye'yi dolaşıyor.''
Cezaların caydırıcı olup olmadığı sorusuna ise Eroğlu, ''Cezalar aslında caydırıcı. Gerekirse kapatmaya kadar gideceğiz. Yeteri kadar ceza verebilmek için kanuni müeyyideler yeterli, ama bunların takibi gerekiyor. Birinci adımda ceza, ikinci adımda cezayı katlayarak vereceğiz, üçüncüde gerekirse kapatacağız, el koyacağız'' yanıtını verdi.