Bakan Soylu Giresun'dan bağlandı!
Bakan Soylu Giresun’dan Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi’nden yeni mezun olan subay ve astsubaylara seslendi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sel afeti nedeniyle bulunduğu Giresun'un Dereli İlçe Jandarma Komutanlığı’ndan Ankara’da Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisinde düzenlenen subay ve astsubay mezuniyet törenine video konferans yöntemiyle katıldı.
Törende konuşan Bakan Süleyman Soylu, “Sizin arkadaşlarınızdan bazıları 3 bin metre rakımda terörist kovalarken, bir kısmı da Giresun’da ellerinde kürekle vatandaşın dükkanına dolan çamuru atmaya çalışıyor. Ege Denizi’nde kaçakçı kovalayan, göçmenlerin göç yolunda heba olmaması için mesai yapan beyaz üniformalı arkadaşlarınız, şu an Giresun’da gemilerle, şişme botlarla arama kurtarma faaliyetlerinde çalışmaktadır. Bugün burada 4 bin 987 arkadaşımızı mezun ederek, insanlığın hizmetine sunuyoruz” dedi.
Türkiye’nin artık çok farklı bir konumda olduğuna dikkat çeken Bakan Soylu “Ege ve Akdeniz’de haklarını tam olarak savunan, dünyadaki enerji paylaşımındaki adalet talebini çekinmeden ortaya koyan ve en önemlisi başta güvenlik olmak üzere her alanda dışa bağımlılığı bitirmeyi önceleyen bir anlayışla hareket eden bir ülkeyiz. Bugün denizlerde petrol ve doğalgaz arıyoruz. Bunu kendi evlatlarımızın yaptığı gemilerle arıyoruz. Trafikte de stratejimizi değiştirdik. Can kayıplarında 2015 yılına göre yüzde 27 azalış elde ettik. Terörle mücadelede stratejimizi değiştirdik. Yurt içi terörist sayısı 400 seviyesindedir. Bugün milletimiz uykusundayken, evlatlarımız bir grubu daha imha etti. Şükürler olsun gidilmez yerlere gidiyoruz. Onlar sayesinde vatandaşımız güven ve huzur içinde. Bugün vatanını canından aziz bilen, gözünü kırpmadan bu toprağı koruyan evlatlarımızın sayesindedir. Jandarmamız, polisimiz, Mehmetçiğimiz, korucumuz sınırlarımızın dışında da insanlığa ders veriyor. Sadece bu ülkede jandarma ve sahil güvenlik olmuyorsunuz. Size sesleniyorum: Dünyaya bütün medeniyetimizi nakşetmek için bir göreve başlıyorsunuz. Şehit olan arkadaşlarımız sizin yanınızda ve sizin muhafızınızdır. 7 ayrı bölgede 8 bin 400 personelle devam eden Yıldırım operasyonlarında 36 terörist etkisiz hale getirilmiştir. 56 mağara ve sığınak imha edilmiştir” diye konuştu.
"Göç yönetiminde, dünyanın korkuyla kapılarını kapattığı bir dönemde, insanı bir anlayış ortaya koyduk” diyen Bakan Soylu “Bugün kaçak göçle etkili bir şekilde mücadele ediyoruz. Geçen yıl 468 bin kaçak göçmen yakaladık. Sahil Güvenlik Komutanlığımız, geçen yılın tamamında 4 bin 592 kişiyi denizlerden sağ olarak kurtardı. Bu yıl ise daha ilk 8 ayda 8 bin 524 kişiyi denizlerden sağ olarak kurtardık. Bugün bu ülkede 3.6 milyon Suriyeli yasal olarak bulunmaktadır. Ve başta ifade ettiğim gibi milletimizin feraseti ve vicdanı, devletimizin yönetim becerisiyle kamu düzenimizde herhangi bir sorun olmadan bu meseleyi yönetmeye devam etmekteyiz" şeklinde konuştu.
“İstanbul Barosu’na yazıklar olsun”
Bakan Süleyman Soylu, konuşmasında DHKP-C'li terörist Kamile Kayır'la birlikte gizli bölmede tutuklanan ve cezaevinde ölen Ebru Timtik'in posterinin İstanbul Barosu önünde anılması ve posterinin baro binasına asılmasına da tepki göstererek şunları söyledi:
“Bazen bu milletin nerelerden geldiğini bilmeyen, kendini dünyanın süfli bir takım anlayışlarına teslim eden, satan, pazarlayanlar var. Onları görünce üzülüyoruz. Onların maalesef ülkemizin içinde olduğunu görünce, hakikaten kahroluyoruz. Bugün bir terör örgütü mensubunun fotoğrafını İstanbul Barosu’na asanları şiddetle kınıyorum, yazıklar olsun. Şehit Savcı Selim Kiraz’ı şehit eden, bu ülkeyi huzursuz etmeye çalışan, DHKP-C terör örgütü mensuplarının fotoğraflarını bugün İstanbul Barosu’na asanların, bu milletin değerleri ile hiçbir ilgisi yoktur. Buradan net bir şekilde söylüyorum, şahsım adına da onlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağım. Yazıklar olsun. İstanbul Barosu’na da yazıklar olsun, yöneticilerine de yazıklar olsun. Gerçi emniyet mensubu arkadaşlarımız derhal o fotoğrafı oradan kaldırdılar. Ama bu milletin vicdanı ile oynamasınlar artık. Ne zaman bu millet onlardan vicdan beklemişse, sırtlarını dönmüşlerdir. Hala sırtlarını dönüyorlar. Yazıklar olsun. Onun için işimizin zor olduğunu, çetin olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çünkü maalesef ülkemizin içinde hala kendilerini başka ülkelere pazarlayan ve bu ülkenin değerlerinden çok uzaklaşmış olanlar var. Onun için hep birlikte ayağımızı yere sağlam basmalıyız."
15 Temmuz darbe girişiminden sonra akademiden toplam 14 bin 375 subay ve astsubayın mezun olduğunu da hatırlatan Bakan Soylu "15 Temmuz ihanetinden sonra bu akademiden bin 549 subay, 12 bin 828 astsubay olmak üzere toplam 14 bin 375 arkadaşımızı mezun etmiş bulunuyoruz. Bu önemli bir yenilenme ve kapasitedir. Aramızda bir kamera ve video bağlantısı olsa bile sizlerde ki heyecanı hissetmekte zorlanmıyorum. Eğitiminizi tamamladığınızı, bu üniformaya layık olduğunuzu biliyor ve görüyorum. Jandarma ve sahil güvenlik akademisinin 2019-2020 mezunları, sizlere şunu söylemek isterim. Bilmelisiniz ki, bundan sonra bu ülkenin dağı, denizi, havası sizlere emanettir. Bayrağı, vatanı, devleti, milleti, sizlere emanettir. Vatandaşın canı, malı, namusu sizlere emanettir. Kato, Gabar, İstanbul, Ankara, Antalya, Ege, Akdeniz sizlere emanettir. Mazlum, garip, gureba, yetim sizlere emanettir. Ecdat yadigarı olan o üzerinize giydiğiniz şerefli üniforma sizlere emanettir" dedi.
Mezun olanlara nasihatlerde de bulunan Bakan Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Mesleğiniz dikkat mesleğidir, dikkatli olun. Hiçbir yanlış işin içerisinde olmayın. Hukuktan, ahlak ve vicdandan asla ayrılmayın. Yapacağınız her işin bu dünyada hesabı olacağı gibi asıl mahşerde hesabı vardır. Bu anlayışla hareket ederseniz, yolunuzu şaşırmazsınız. Ve onurla teslim aldığınız bu üniformayı yine onurla gelecek nesillere teslim edersiniz. Teröriste gerektiği gibi müdahale edin. Hiç acımayın ama milletimizin huzurunda Yunus’un, Mevlana’nın söyledikleri gibi boynunuzu eğdirmeyin. Sizden beklentimiz budur. Sizden herkesin beklediği budur. Öncelikle buradan, Dereli’den herbirinize Cenabı Allah’a niyazım odur ki, ayağınıza taş değmesin.”