Barbi bebek değilim
AK Parti'nin aktif kadınlarından biri olan İnşaat Mühendisi Güler Kanca Durmuş, Trabzon İl Genel Meclisi'nin tek kadın üyesi olarak döneminde başarılı projeleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili adayı olan Güler Ka
AK Parti'nin aktif kadınlarından biri olan İnşaat Mühendisi Güler Kanca Durmuş, Trabzon İl Genel Meclisi'nin tek kadın üyesi olarak döneminde başarılı projeleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. 22 Temmuz seçimlerinde milletvekili adayı olan Güler Kanca Durmuş, ilk belirlenen listede var olmasına rağmen milletvekili seçilemedi.
Siyasete bu sürecin ardında ara veren Durmuş, il başkanı atanması sürecinde yine gözleri üzerine çekti. AK Parti İl Başkanı Muhammet Balta'ya il genel meclisinde verdiği desteklerle bilenen Durmuş'un il yönetiminde bulunacağı düşünülüyordu. Ancak Durmuş, il yönetiminde de yer alamadı.
Trabzon AK Parti teşkilatının içinde yetişen Durmuş ile, AK Parti'de gelinen noktayı, türban konusun ve belediye seçimlerini konuştuk.
Güler Kanca Durmuş, kırgınlıklarını, düşüncelerini, kapılar arkasında konuşulanları haber61'e aktardı.
Milletvekili adayı olduktan sonra siyasete ara verdiniz, şu anda nelerle uğraşıyorsunuz?
Milletvekili adaylığımdan sonra listelere son anda müdahale edildikten sonra biz sıralamaya giremedik. Bundan sonra bize düşen tabi ki arka planda kalmaktı. İnsanlar ön plana çıkmayı becerdikleri gibi arka planda kalarak olayları gözlemlemeyi de bilmelidirler. Bende bu süre zarfında arka planda kalarak gözlemleme yaparak bazı kararlar aldım. 'Gerçekten partimiz nereye gidiyor, neler yapmalı, yakın arkadaşlarım gerçekten doğru insanlar mı?' bunları değerlendirmeye başladım. Bundan sonra Trabzon ve ülkem adına ne gibi projeler üretebilirim bunların üzerinde çalışıyorum.
MUHAMMET BALTA'YI TANIYAMIYORUM
Siz İl Genel Meclisi üyesiydiniz. O zaman AK Parti İl Başkanı Ahmet Metin Genç'ti. İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Aslanoğlu idi.
Muhammet Balta ve Haydar Revi'de meclis üyesiydi.
Şimdiki tabloya bakarsak; siz milletvekili adaylığınızın ardından aktif siyaseti bıraktınız, Muhammet Balta önce İl Genel Meclisi Başkanı oldu, ardından AK Parti İl Başkanı oldu. Haydar Revi, İl Genel Meclisi Başkanı oldu, Ahmet Metin Genç'te kendi hayatına çekilmiş durumda. Bu tabloyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle Muhammet Balta'yı İl Genel Meclisi başkanlığına taşımamız gerektiğine inanan biriyim. Bu manada da özel bir çalışma gerçekleştirerek, kendisini İl Genel Meclisi başkanlığına taşıdık. Belki de ben ve ekibim Muhammet Balta'nın il başkanı olması için böylelikle önünü açmış olduk. Özellikle Muhammet Balta'nın Ankara'ya gitmesinden sonra ki kısımlara baktığımız zaman çok büyük bir fark olduğunu görebiliriz.
Gördüm ki, Muhammet Bey'in İl Genel Meclisi başkanıyken ki söylemleriyle İl Başkanı olduktan sonraki söylemleri birbirinden çok farklı. Gerçek Muhammet Balta, hangisi bunu bilemiyorum ben. O günkü il yönetimine (Ahmet Metin Genç yönetimi) atıfta bulunan Muhammet Balta'nın bugün atıfta bulunduğu kişilerle aynı yönetimde bulunması tabiki düşündürücü.
Burada şunu söylemek istiyorum; ilim, mal ve şeref yola çıkmışlar. İlim, 'ben üniversiteye kadar gidip, geleceğim' demiş. Mal 'ben yalıya kadar gidip geleceğim' demiş. Şeref ise 'Ben hiçbir yere gitmiyorum, gidersem geri gelmem' demiş. Muhammet Bey'e söyleyeceğim tek şey budur. Her halde ne demek istediğimi anlayacaktır.
Benim kendisine tavsiyem bu anektodu iyi okuması ve bundan sonra hareketlerini buna göre yönlendirebilmesi.
Benim il yönetiminde olmamamla ilgilide birçok spekülatif söylemler oldu. Benim böyle bir talebim olmadı. Gelinen son süreçte çıkan tablo bizi çok şaşırttı. Neye göre bu yönetimin oluşturulduğunu anlayamadık. Burada da Mevlana'nın bir sözünü söylemek istiyorum.
Bak
Bil ki domuzların önüne inciler serilmez,
Mücevherden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez.
Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir camda.
Sana bakan bir kör ise sakın kendini camdan sanma
Muhammet Balta'nın kendi ekibini oluşturabildiğine inanmıyorum. Muhammet Balta'yı ben tanımıyorum. Benim tanıdığım Muhammet Balta, kimsenin etkisinde kalmaz. Bugün ki tabloya baktığımız zaman böyle olmadığını görüyoruz. O gün çocuk yerine koyduğu insanlarla bugün birlikte çalışıyor.
Haydar Beye gelince; çok sevdiğimiz bir arkadaşımız. Zaten Muhammet Balta olmasa idi Ahmetaslanoğlu'ndan sonra Haydar Revi'yi destekleyecektik. Çok değerli, başarılı, kendini kasmayan bir insan. Doğru bir seçim.
Ahmet Metin Genç, iyi bir siyasetçiydi. Dış etkenler yüzünden yanlış hareketler yaptığını düşünüyorum. Önce 7. sıraya konularak bir ceza verildi. Sonrada hiçbir yerde görülmedi. Trabzon için aktif olması gereken bir insandır. Yapılan hatalar er yada geç insanın karşısına çıkıyor.
Özellikle il başkanları sürekli kendisini 'vekillerin yanında yer almak' gibi bir hissiyata kapılıyor. Hangi vekilin yanında yer alıyorsa, diğer vekilleri karşına almış oluyor. Kaos ortamı söz konusu. Vekillerin birbirleriyle koordinesinin olmamasında da kaynaklanabilir.
Belki bu söylediklerimden dolayı eleştiri alacağım ama doğru bildiklerimi başından beri her zaman söyledim. Ahmet Metin Genç'e bile o dönemde rest çekmiş bir insanım. O da kendi hatalarını çekiyor. En yakın arkadaşlarını yanına almamakla yola 1-0 mağlup başladı. Muhammet Bey'de kendi ekibini tam olarak oturtamadı.
VOLKAN BEY GİBİ BİR ADAY
Önümüzde yerel seçimler var. AK Parti'nin en büyük hedefi Trabzon Belediyesi'ni almak. AK Parti'nin yapısını bilen birisi olarak, AK Parti sizce nasıl bir yol izleyecek?
Genel seçimlerde AK Parti'nin Trabzon'da başarılı olması Başbakan Erdoğan'ın rüzgarıyla gerçekleşmiştir. Yerel seçimler çok önemli. İl genel meclisi ve belediye meclisinin çok büyük farkla alınacağına inanıyorum. Ama Belediye Başkanlığı koltuğu konusunda net bir ifadede bulunmak zor. Sayın Volkan Canalioğlu, yeniden aday olacak. Volkan Bey, Trabzon halkı tarafından sevilen, sayılan ve halkla bütünleşmeyi becerebilen bir isim. Şuanda insanlar Volkan Bey'in projeleri üzerinde durmuyorlar. Halka karşı olan sempatisi her şeyden ağır basıyor. AK Parti'den belediye başkanı adayı olacak kişinin en az Volkan Canalioğlu'nun bu özelliklerine sahip olması gerekiyor. Trabzon'la ilgili projeler geliştirebilecek ve bu projeleri yaptırabilmek için masaya yumruğunu vurabilecek bir adayın çıkması gerekiyor.
Trabzon için hangi projeler gerekiyor
İstihdam alanları çok fazla yaratılmadı. Yerel yönetimler yasasıyla birlikte belediyelere geniş yetki alanları tanındı. Yerel yönetim yasasının belediyelere verdiği bu yetkileri kullanarak mutlaka istihdam alanları yaratılmalı.
Trabzon'un Büyükşehir belediyesi kapsamına girmesi lazım. Bu anlamda nüfus sayımızın düşük çıkması Trabzon'u olumsuz yönde etkiledi. O zaman şimdiden önlem almak gerekir. Çevre illerden kendine nüfus alabilecek iş ve aş imkanlarını mutlaka sağlaması gerekir. Büyükşehir belediyesi olmanız için yol ağınızın çok güçlü olması gerekir. Bugün Karadeniz Sahil Yolu halkımız için çok büyük bir şans. Güney Çevre Yolu'nun da biran önce hayata geçmesi gerekiyor. Yol ağı konusunda havaalanımızın da genişletilmesi gerekiyor. Bugün Trabzon Hava Limanı'nın zemini çatlaklarla dolu. 1 yıl içerisinde hizmet veremeyecek duruma gelebilir. Bu havaalanının kapatmak lazım. Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri'nin kullanılması gerekiyor. DHL'ye Trabzonspor tesislerini verdiğiniz zaman TS'nin kasasına çok büyük para girecek. Bu bağlamda Akyazı'daki projenin hayata geçirilmesi şart. Orada stat yapılırsa, liman desteklenecek, turizme büyük katkı sağlayacak. Birde demiryolu ve raylı sistem olursa Trabzon bence Trabzon geleceğin mega kenti haline gelecek.
DOKAP Projesini değil, GAP Projesi'nin mutlaka Karadeniz'e bağlanması ve Karadeniz'den Anadolu'ya bağlanması gerektiğine inanıyorum. GAP'a çok büyük önem verilmeli. Doğu Anadolu insanı ile Karadeniz insanı ortak paydada buluşturulmalı. DOKAP'ı ben önermiyorum ve desteklemiyorum. DOKAP çok fazla devlet desteği isteyen bir proje. GAP'ın Karadeniz'e bağlanması ise kendi kendini finanse edebilecek bir proje.
İşte bunları yapabilecek bir adayın çıkması gerekiyor. Şu isim olur, bu isim olur diye düşünmedim ancak asla aday olmaması gereken isimler var. Bugün basına yansıyan isimler konusunda onların bu işin altından kalkacağına inanmıyorum.
GÜLER KANCA DURMUŞ'UN TÜRBAN YORUMU
AK Parti'de duruşuyla, çıkışlarıyla, giyimiyle, sporcu kimliği, sosyal yaşam tarzıyla aykırı(!) bir kimliğe sahip olan Güler Kanca Durmuş, ülke gündemini meşgul eden türban konusunda bakın ne yorumda bulundu:
Özgürlükler ülkesi olan bir ülkedeyiz. Doğal olarak bence hangi şekilde olursa olsun özgürlüklerin kısıtlanmaması gerekir. Merkeze yakın herkesimi içinde barındırabilecek politikalara yönelmek zorundayız. Herkesin özgürce yaşamaya, okumaya hakkı vardır. Nasıl bize zorla başınızı bağlayacaksınız denemiyor ise, zorla kimse kimseye başını aç dememeli. Siz devlet olarak uç noktaları ve aşırılıkları engelleyebilirsiniz. Üniversitelere mini eteklerle, deniz kenarında giyilebilecek kıyafetlerle girişi nasıl engelleye biliyorsanız, cüppe giyimini ve kara çarşafı da engelleyebilirsiniz.
Bu ülkenin çok daha önemli çözmesi gereken sorunları var.
BARBİ BEBEK OLMADIM. PROJELERİMLE VARDIM
Siyasi konjektür ne yöndeyse toplum her anlamda etkilenebiliyor. Örneğin muhafazakar bir hükümet söz konusu olduğunda insanlar bazı kaygılarından dolayı şirin gözükmek için muhafazakarlaşa biliyor, bunun tam terside söz konusu olabiliyor. Hatta atamalar da dahi bu kriterler göz önünde bulundurulabiliyor.
Sormak istediğim şey, AK Parti'lisiniz, milletvekili adaylığınızı koyduğunuz zaman giyim tarzınızda değişiklik yapmak gibi bir kaygınız oldu mu?
Mesela 'türban' taksam mı' diye düşündünüz mü?
Zaman zaman bazı kişiler pileli etek giymemi söyleseler de ben kendi eteklerimin dışına çıkmadım. Ben bakımlı olmayı seviyorum. 'Bakımlı olursan ters teper' deseler de ben bakımlı olmaya devam ettim. Çünkü yerel anlamda bu tarz sıkıntılar var ama genel merkezde böyle bir sıkıntı yok. Başbakan Erdoğan için her kesim kadının değeri aynıdır. Yerellere geldiğiniz zaman böyle söylemlerle karşılaşabiliyorsunuz.
BAŞIMI KAPATMIYORUM, FITRATIM DEĞİL
Benim projelerim her zaman benden önde idi. Ben barbi bebek hiçbir zaman olmadım.
Çok doğal oldum, hiçbir kalıba girmedim. Her insanın inancı Allah'la kendi arasındadır. İnsanın başının kapalı olması onun dindar olduğu anlamına gelmez. Açık olması da dinsiz olduğu anlamına gelmez. Böyle bir saçmalık yoktur. Kalbinizdeki ve beyninizdeki örtü daha önemlidir. Yani siz dini önce kalbinizde yaşarsınız. Bunun gösterişi olmaz. Allah bize yargılama lüksünü tanımamıştır. Bize düşen birbirimize hoşgörüyle bakabilmek.
Bizim görevimiz kendimizi yetiştirmek. Önce herkes kendi kapısının önünü temizlemeli.
Başımı kapatmıyorum, benim fıtratımda bu yok ama namazımı kılıyorum, bunun için oje sürmüyorum. Zekatımı veriyorum, belki ileride hacca gideceğim. İnançları doğrultusunda başını kapatan arkadaşlarıma saygısızlıkta etmiyorum.