Türkiye’nin en değerli dört ötücü güvercin türü arasında yer alan ve dünya kuş literatüründe “Türk Fısıldayıcısı” olarak bilinen Bayburt güvercini, yüzyıllardır adını aldığı kentte gönüllü vatandaşlar tarafından besleniyor. Özgün yapısı ve sesiyle dikkat çeken bu tür, Bayburt kültürünün önemli bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.
Bayburt Güvercini: Çift Kukul ve Saf Irk
Başındaki iki perçem nedeniyle yörede “çift kukul” adıyla da anılan Bayburt güvercini, saflığını korumayı başarmış ender türler arasında yer alıyor. Güvercinin başının ön ve arka kısmında birer perçemi bulunurken, ayaklarında paçalar yer almıyor. Ötüşündeki düzgünlük ve benzersiz sesi nedeniyle “Türk Fısıldayıcısı” unvanını alan Bayburt güvercini, hem estetik yapısıyla hem de sesiyle kıymetli türler arasında sayılıyor.
Kuş Dinleme Geleneği ve İrfan Sohbetleri
Bayburtlular, kültürlerine ait olan bu özel güvercinler için çeşitli etkinlikler düzenliyor. Bunlardan biri de “kuş dinleme” geleneği. Yöre sakinleri, Bayburt Sinisi etrafında toplanarak sessiz bir ortamda güvercinlerin ötüşlerini dinliyor. Kuşların sesleri üzerine sohbet eden vatandaşlar, ötüşlerin anlamını çözmeye çalışarak irfan sohbetlerini şekillendiriyor. Bu gelenek, Bayburt güvercinine olan bağlılığın ve kültürel mirasa sahip çıkmanın bir göstergesi olarak dikkat çekiyor.
Bayburt Güvercinine Adanmış Bir Ömür: Mustafa Kayalı
50 yıldır Bayburt güvercini besleyen Mustafa Kayalı, çocukluk yıllarından beri kuşlara olan ilgisinin sürdüğünü ifade ediyor. Güvercinlerin ötüş seslerinin, müzisyen Binali Selman’ın mey sesi ve tosunun sesiyle benzerlik taşıdığını belirten Kayalı, Bayburt güvercininin en önemli özelliğinin sesinin güzelliği olduğunu vurguluyor.
"Bu kuş 1800’lü yıllardan beri sesi için besleniyor. Türk Fısıldayıcısı olarak literatüre geçen Bayburt güvercini, sesi nedeniyle çok değerli. Özellikle mart ayının sonuna kadar ötüş dönemindedir. Eylül ayı itibarıyla ise yavrulama dönemi başlar."
Güvercin Ötüşü Üzerine Gece Sohbetleri
Kayalı, arkadaşlarıyla birlikte Bayburt güvercininin ötüş sesini dinlemenin kendileri için bir gelenek olduğunu söylüyor:
"Her akşam arkadaşlarımız gelir, sedire oturur ve kuşları dinleriz. Sonrasında ötüş seslerini analiz eder, kritik yaparız. Bu gelenek, Bayburt gecelerini keyifli bir hale getiriyor."
Bayburtlu Güvercini Gittiği Her Yere Taşıyor
Bayburtlular, nereye giderlerse gitsinler, Bayburt güvercinini yanlarında götürüyor. İstanbul, Bursa, Gümüşhane, Almanya ve Fransa gibi farklı yerlerde Bayburt güvercininin varlığına dikkat çeken Kayalı, bu türün Bayburt kültürünün ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtiyor.
Geleneksel Yuva: Kemden Yapılan Yuva Sistemi
Bayburt güvercinlerinin yuvaları, yöreye özgü kem adı verilen çayır otundan yapılıyor. Mustafa Kayalı, bu yuva sisteminin Türkiye’de başka bir örneği olmadığını şu sözlerle ifade ediyor:
"Kemden yapılan yuvalar, otların hava sirkülasyonu sağlaması nedeniyle yavru güvercinlerin sağlıklı büyümesine olanak tanır. Yuvanın eni 21 santimetre, boyu ise 40 santimetredir. Bu geleneksel yapı, güvercinlerimiz için ideal bir ortam sunuyor."
Kaynak: