Bayburt’ta gerçekleştirilen ‘Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi’ projesi kapsamında, Prof. Dr. Mehmet Kavukçu’nun sanatsal performansı kadının üretkenliği ve dayanıklılığını buz heykellerle görselleştirdi. ‘Buz ve Nakış: Bayburt'ta Kadın Gücünün Sanatsal Yansıması’ isimli performans, kadının gücünü, doğayla kurduğu bağı ve direncini sanatın diliyle anlatmayı amaçladı.
Sanat, Kadının Gücünü ve Dayanıklılığını Yansıttı
Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, Bayburt’un karlı tepelerinde buz heykellerle oluşturduğu sanatsal performansla Anadolu kadınlarının üretkenliğini vurguladı.
Doğanın en sert halini sanatsal bir dile dönüştüren Kavukçu, buzun şeffaflığıyla kadının zarafetini, nakışla da üretkenliğini ön plana çıkardı. Bu proje, zor hava koşullarına rağmen üretmeye devam eden kadınların, yılmaz mücadelesinin bir sanatsal yansıması oldu.
Prof. Dr. Kavukçu: “Sanat Bir Yaşam Biçimine Dönüşmeli”
Sanatın doğayla uyum içinde olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, proje hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Doğayla kurulan ilişki bir ikna sürecidir. Bu projede biz doğayı ikna ediyoruz. 'Gel beraber çalışalım' diyoruz. İnsan ve doğa arasında derinlikli bir iletişim boyutu oluşturuyoruz. Burada sadece insandan insana değil, doğadan insana uzanan bir diyalog var."
Projede, buz heykellerin yanı sıra kuşlar için beslenme alanları da oluşturularak doğal yaşam ile sanatsal üretimin iç içe geçmesi sağlandı. Kavukçu, kuşların doğanın önemli unsurlarından biri olduğunu ve onları sanatın bir parçası haline getirmek istediklerini belirtti.
Prof. Dr. Hüsamettin Koçan: “Buz, Kadının Dayanıklılığını ve Zarafetini Simgeliyor”
Baksı Kültür Sanat Vakfı’nın kurucusu Prof. Dr. Hüsamettin Koçan, projenin özgünlüğüne dikkat çekerek şunları söyledi:
"Buzun şeffaflığı ile nakış, kadına ne kadar da yakışıyor. Bizim nakış kültürümüz hep kadından gelir. Bu projede buz, tıpkı kadınlarımız gibi hem dayanıklılığın hem de inceliğin temsilcisi oluyor. Gelin, Bayburtlu kadınlarımızın ekonomik bağımsızlık yolculuğuna ortak olun. Gelin, geleneksel el sanatlarımızı dünyaya açalım. Gelin, bu toprakların hikayesini birlikte yazalım."
Sanatın Dönüştürücü Gücü: Kar Altında Açan Kardelenler
Projeye dair düşüncelerini paylaşan Prof. Dr. Mehmet Kavukçu, sanatın üretkenliği teşvik eden bir güç olduğunu vurguladı:
"Bu proje, zorlu hava şartlarında bile tutkuyla üreten kadınlarımızın kararlılığının bir yansıması. Kar altında açan kardelen misali, her bir eserimiz umudun ve direncin simgesi haline geliyor. Soğuk rüzgarlar eserken bile ellerimiz durmadan çalışıyor, çünkü sanatın sıcaklığı içimizi ısıtıyor. Üretirken zamanı unutuyoruz, mevsimlerin ötesine geçiyoruz. Bu deneyim, sanatın dönüştürücü gücünün en somut göstergelerinden biri. Her bir motif aslında kadınlarımızın yaşama ve üretime olan inancının izlerini taşıyor."
Kaynak: