Artvin'in Borçka ilçesinde meydana gelen sel ve heyelanda evleri yıkılan ya da kullanılamaz hale gelen 35 aile, Artvin Valiliğince kiralanan evlere yerleştirildi.

Artvin Valiliği, Borçka ilçesinde 23 Eylülde yaşanan ve 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan sel ve heyelanda evleri yıkılan ya da kullanılamaz hale gelerek tahliye edilen ailelere yardım için çalışma başlattı.

Bu kapsamda 35 aileyi kiraladıkları evlere yerleştiren Valilik, heyelanda evi yıkılan ve kızı, annesi, amcası ile yengesini kaybeden Kaleköy Köyü Muhtarı Yusuf Demirci ile evi yıkılan 3 aileye eşya da temin etti.

-''BU TÜR AFETLERİ TELEVİZYONDAN ÇOK RAHAT İZLİYORDUK
AMA BUGÜN BİZİM BAŞIMIZA GELDİ''-

Kaleköy Köyü Muhtarı Demirci, yaptığı açıklamada, ilçede yaşanan sel ve heyelanda evinin yıkıldığını, annesi Hacer, kızı Neşe, amcası Ali ve yengesi Gülsüm Demirci'yi kaybettiğini anımsattı.

Afetin yaşandığı gün kendisine su baskınları olduğuna dair haber geldiğini ifade eden Demirci, şunları söyledi:

''Ben de İlçe Özel İdare Müdürlüğüne giderek iş makinesi istedim. Bu arada babam ağabeyimi arayarak evimizin yıkıldığını ve çocukların nerede olduğunu bilmediğini söylemiş. Bunu duyunca ağabeyimi de alarak hemen eve gitmek için yola çıktım. Kara yolu sular altında olduğu için diğer servis yolundan sivil savunma ekipleriyle yaya olarak eve ulaştım. Biz ulaşıncaya kadar ev yıkılmış. Yengemi komşular ağır yaralı olarak enkazdan çıkarmışlar. Bir süre sonra yengem hayatını kaybetmiş.''

Evlerinin yerle bir olduğunu anlatan Demirci, ''Belki yaşayan vardır diye bağırdık ama bizi duyan olmadı. Yetkililer 'projektör koyup enkazı arayalım' dediler, ama ben bölgeyi bildiğim için heyelanın gelebileceğini düşünerek başkalarının da canını tehlikeye atmak istemedim. Ertesi gün sabahın ilk ışıklarıyla enkazda arama çalışması başlatıldı. Sivil savunma ekipleri kısa sürede enkazdan kızımın ve annemin cesedini çıkardı. Bir gün sonra da amcamın cesedini çıkardılar'' diye konuştu.

Afetin olduğu ilk saatlerden itibaren Artvin Valisi başta olmak üzere Kaymakam ve Belediye Başkanının maddi ve manevi desteklerini esirgemediklerini kaydeden Demirci, ''Onlara teşekkür ederim. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Devletimiz sağ olsun, her zaman bizim başımızda. Bu bir afet. Bu tür afetleri televizyondan çok rahat izliyorduk ama bugün bizim başımıza geldi. Acısı dayanılmaz bir olay. Ama yine de sabırlı ve metanetli olmak lazım. Ben herkesten özellikle manevi destek istiyorum'' dedi.

Muhtar olması sebebiyle köyünde ve mahallesinde yaşayan insanlara da ulaşması ve yardım etmesi gerektiğini belirten Demirci, ''Her zaman köylülerimin yanındayım. Hep beraber kenetleneceğiz. Bu zor günümüzde bizim yanımızda olan herkesten Allah razı olsun. Acımız çok büyük ama devletimiz başımızı sokabileceğimiz bir ev verdi. Yiyeceğimizi, giyeceğimizi ve maddi yönden her şeyimizi eksiksiz tedarik etti. Özellikle Valimiz hiçbir an yanımdan ayrılmadı. Ona çok teşekkür ediyorum'' dedi.

-EN BÜYÜK HAYALİ MÜHENDİS OLMAKTI-

Demirci, heyelanda hayatını kaybeden 17 yaşındaki kızının en büyük hayalinin mühendis olmak olduğunu da ifade ederek, ''Matematik dersleri çok iyiydi. Çok başarılı bir öğrenciydi. Üniversiteye hazırlık için benden test kitapları almamı istemişti. 250 lira ödeyerek İzmit'ten test kitapları siparişi verdim. Ama okumak nasip olmadı. Buna çok üzülüyorum'' diye konuştu.

-''NEŞE ARKADAŞLARINI TEK TEK ARAYARAK 'HAKKINI HELAL ET' DEDİ''-


Neşe Demirci'nin amcasının kızı Ayşe Demirci ise her şeyin gözünün önünde yaşandığını anlatarak, şunları söyledi:

''Neşe sabah bizim eve geldi. 'Ne olacak, çok korkuyorum' dedi. Sonra arkadaşlarını tek tek arayarak 'hakkını helal et' dedi. Bize de söyledi. Sonra bizim evi su bastı, hepimiz evden dışarı çıktık. Bizim imamın evine gittik. Ölen amcamı da daha güvenli diye diğer eve götürdük. Babam 'yukarıdan toprak geliyor' diye bağırdı ve evden çıktık. Çıktıktan hemen sonra evimiz yıkıldı. Toprak geldiği sırada Neşe de bizim evin önünde duruyordu. Sonra evine koşarak babaannesini kurtarmak istedi. Neşe'ye 'bize gel' diye yalvardım, gelmedi. Öylece izledim.''

Heyelanda evi yıkılan Kaleköy Düzhanlar Camisi İmamı Orhan Beyaz ise devletin zor günlerinde kendilerini yalnız bırakmadığını belirterek, ''Devletimize, milletimize Allah zeval vermesin'' dedi.

İmamın kızı Zeynep Beyaz ise heyelanda hayatını kaybeden arkadaşı Neşe'nin son zamanlarda çok durgun olduğunu ifade ederek, ''Bize gelirdi, hiç konuşmazdı. Sanki öleceğini anlamış gibiydi. Üniversiteyi kazanıp okumak istiyordu ama nasip olmadı'' diye konuştu.

Beyaz, aynı evde hayatını kaybeden Gülsüm Demirci'nin Ramazan Bayramı'nda herkesi gezerek helalık istediğini de söyledi.