Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin kardeşliğin, demokratik hakların ve hukukun zedelenmesine asla izin vermememiz gerektiğini belirterek "Bunların zedelenmesi sadece ve sadece terörün işine yarar. Öyleyse, hukuktan vazgeçmeyeceğiz, demokrasiden geri adım atmayacağız, kalkınma iddiamızdan asla taviz vermeyeceğiz ve karamsar tablolara prim vermeyeceğiz" dedi.

Daha önce İzmir, Diyarbakır, Ankara, Afyon, Mardin, Muğla ve Muş gibi illerde AK Parti Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler Programları'nda konuşmalar yapan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin, bugün de Trabzon Novotel'de düzenlenen AK Parti Siyaset Akademisi Yerel Yönetimler Programı'nda 14 yıllık belediye başkanlığı dönemindeki yerel yönetim deneyimlerini Trabzonlu kursiyerlerle paylaştı.

Dünyanın hemen her ülkesinin global ölçekli bir ekonomi sınavından geçtiğini ve yaşanan tüm olumsuzlukların ülkelerin siyasi ve sosyal dengelerini etkilediğini kaydeden Şahin "Türkiye de dünyada yaşanan bu olumsuzluklardan etkileniyor.

Ancak Türkiye, cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar güçlü bir duruş sergiliyor bu dönemde. Öncelikle söylemeliyim ki; Türkiye, demokratik duruşundan ve hukukun üstünlüğüne olan inancından asla taviz vermeyecektir. İşte bizim otuz yıldır mücadele ettiğimiz terör belası.

Milletimizin huzuruna göz diken bu terör örgütü, toplumu ayrıştırmaya, yurttaşlarımız
arasına nifak tohumu atmaya, nifak sokmaya dönük bir strateji ile hareket ediyor. Biz, kardeşliğin, demokratik haklarımızın ve hukukun zedelenmesine izin vermemeliyiz. Bunların zedelenmesi sadece ve sadece terörün işine yarar.

Öyleyse, hukuktan vazgeçmeyeceğiz, demokrasiden geri adım atmayacağız. Kalkınma iddiamızdan asla taviz vermeyeceğiz. Karamsar tablolara prim vermeyeceğiz" dedi.
Türkiye'nin bir bütün halinde kalkınmasının bütün şehirlerin tek tek kalkınmasına bağlı olduğunu kaydeden Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin "Kalkınmayı sadece iktisadi anlamda düşünmeyin.

Çünkü sadece ekonomik kalkınma ile muasır medeniyet çıtası yükselmez. Bizim kalkınma hedefimiz, ekonomik olduğu kadar sosyal, siyasal, kültürel, mimari ve demokratik kalkınmayı da kapsamaktadır. Yerel anlamda teşkilatımızın belediyelerle yürüttüğü çalışmalar Türkiye'nin genel kalkınmasına inanılmaz katkılar
sağlamıştır" diye konuştu.

Hikmet Şahin, ülkemizde özellikle son dönemlerde geliştirilen insan merkezli yerel yönetim anlayışıyla, daha yaşanılabilir kentler oluşturulmaya başlandığına dikkat çekerek "Bu bağlamda 2000'li yıllar Türk siyasi hayatına önemli bir dönüm noktası olarak geçecektir.

Özellikle son 5 yılın, önceki dönemlerle karşılaştırılmasıyla bu gerçek hemen ortaya çıkacaktır. "Bursa örneği" ile bu konuyu biraz açmak istiyorum. Bursa, dünyanın en hızlı gelişen 100 kenti arasında anılıyor. Biz hedefimizi bir dünya kenti,
"marka kent: bursa" olarak belirledik ve böyle büyük bir hedefe de koltuk belediyeciliği yaparak ulaşamazdık. 2004 yılında diktiğimiz fidanlar bugün meyve vermeye başladı" şeklinde konuştu.

Bursa'da yaptığı hizmetleri tek tek sıralayan Şahin, "Topu santrada gezdirmedik, konuşmak yerine iş ürettik ve yıllardır konuşulanları gerçekleştirdik" diyerek siyaset akademisi katılımcılarına nasihatlerde bulundu. Demokratik katılımı artırmak için insanımızın siyasetin içindeki ağırlığının artması gerektiğini kaydeden Hikmet Şahin, şunları söyledi:

"Tabii ki bu da sadece seçim dönemlerinde oy vermekle olmaz. Bu noktada devreye giren siyaset akademisi çalışmaları, ülkemizin siyasi hayatının da bir dönüm noktası niteliğindedir. Biz istiyoruz ki, toplumun bütün kesimlerini temsilen, özellikle kadınlarımız, gençlerimiz bulundukları şehirde, aktif olarak siyasetin içinde yer alsınlar.

Ben sizleri geleceğin belediye başkanları, il genel meclis üyeleri, belediye meclis üyeleri olarak görüyorum. Böyle bir eğitim sürecine katılmakla demokrasinin gereği olan
sorumlu vatandaş örneğini sergilemiş oluyorsunuz. Sizleri bu cesaretinizden ve özgüveninizden dolayı; kent ve ülke sevdanızdan dolayı ve en zoru dışarıda konuşmak yerine yönetmeye aday olarak elinizi taşın altına koymanızdan dolayı kutluyorum.

Sizin bu girişiminiz, sizin varlığınız sadece Trabzon'a değil, Türk siyasetine nitelik katacaktır. Ülkenin ekonomik kalkınmasına, demokratik gelişimine katkıda bulunacaktır."