Çayda kanunsuzluk önlenmeli
Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’de 767 bin dekar alanda 230 bin ton çay işleniyor. Sektörde Çaykur’a ait 46, özel işletmelere ait ise 230 civarında yaş çay işleme fabrikası bulunuyor.Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karad
Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin’de 767 bin dekar alanda 230 bin ton çay işleniyor. Sektörde Çaykur’a ait 46, özel işletmelere ait ise 230 civarında yaş çay işleme fabrikası bulunuyor.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Maliye Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ahmet Ulusoy, doğru dürüst bir çay kanunu olmadan yani kanunsuz (son kanun 1987 yılında çıkartılmış) faaliyette bulunan çay sektöründe yıllardır ‘vahşi kapitalizm’in yerel versiyonunun devrede olduğunu söyledi. Çay sektörünü disipline edecek; bir sisteme, kurala ve işleyişe bağlayacak bir kanuna acil ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ulusoy “Çayda üretici, sanayici (işini ciddi yapan) ve devletin memnun olmadığı bir yapı oluşmuş. Çayda yaşanan anarşiye bir an önce son verilmesi gerekir. Güçlü olan zayıfı eziyor. Üretici sahipsiz; hakkını ve parasını alamıyor. 3 yıl öncesinde özel sektöre verdiği çayın parasını alamayan üretici var. Geçerli kanunlara ya da kanunsuz işleyen sisteme göre çay alıp ödeme yapmayan özel sektöre uygulanacak hiçbir yaptırım yok. Vatandaşın bin bir zorlukla yetiştirip pazara getirdiği ürünün parasını ödemeyip sermaye yapan özel sektöre karşı üretici korumasız” dedi.
“Birileri kalktı bu kanunsuzluğu gidermek için ‘yeni bir kanun hazırlama’ arayışı içine girdi. Ufak tefek eksiklikleri olsa da çok sayıda ilgili elin değdiği, kapsamlı bir kanun tasarısı hazırlandı” diyen Ulusoy “Kanun taslağında yaş çay üreticilerini en çok ilgilendiren iki önemli husus var. Biri yaş çay taban fiyatlarını kanunla kurulacak ‘Çay Üst Kurulu’ belirleyecek . Ve fiyat, bir önceki yılın fiyatına enflasyon nedeniyle uğranılan satın alma gücü kaybı eklenerek hesaplanacak. Yani üst kurul tarafından fiyatların keyfi olarak düşük belirlenme insiyatifi yok. İkincisi ise yaş çay bedellerinin en fazla 10 ay içinde ödenmesi zorunluluğudur. Özel sektöre satılan çayın artık uzun sürede ödenmesi ya da hiç ödenmemesi dönemi de sona ermeli. Bugün üreticinin en temel sorunu olan ürününün parasını alamama ve taban fiyatların düşüklüğü sorunu bir anlamda kanunla çözüme kavuşturulmalı. Kanunu okumadan, hiçbir çözüm üretmeden, sadece bir milyondan fazla çay üreticisinin aleyhine işleyen kokuşmuş sistemin devamı anlamına gelecek karşı duruşu algılamakta güçlük çekiyorum” şeklinde konuştu.