Çayır için AİHM'ye başvurdu!
Trabzon'un Maçka İlçesi Ormanüstü Köyü'nde yaşayan Emrullah Çubukçu (77) 70 yıldır çayır olarak kullandığı ve evinin de üzerinde bulunduğu tapusuz arazisinin ormanlık alan gerekçesiyle hazineye devredilmesinin ardından hukuk mücadelesi başlattı. İç hukuk
Trabzon'un Maçka İlçesi Ormanüstü Köyü'nde yaşayan Emrullah Çubukçu (77) 70 yıldır çayır olarak kullandığı ve evinin de üzerinde bulunduğu tapusuz arazisinin ormanlık alan gerekçesiyle hazineye devredilmesinin ardından hukuk mücadelesi başlattı. İç hukuk yollarının tamamını kullanan ancak arazisini geri alamayan Çubukçu, AİHM'e başvurarak Türkiye Cumhuriyeti aleyhine 100 bin euro'luk tazminat davası açtı.
Trabzon'un Maçka İlçesi'ne bağlı Ormanüstü Köyü'nde yaşayan Emrullah Çubukçu (77), yaklaşık 70 yıldır çayır olarak kullandıkları ve evinin de üzerinde bulunduğu tapusuz arazinin ormanlık alan olduğu gerekçesiyle hazineye devredilmesinin ardından hukuki mücadele başlattı. İç hukuk yolları tükenen ve arazisini geri alamayan Çubukçu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurup, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine 100 bin Euro'luk tazminat davası açtı.
HUKUK MÜCADELESİ
Çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Emrullah Çubukçu'yu AİHM'e götüren süreç şöyle gelişti: Maçka orman İşletme Müdürlüğü, Ormanüstü Köyü'nde Emrullah Çubukçu tarafından kullanılan 126 ada ve 46 nolu parseldeki arazinin ormanlık alan olduğu gerekçesiyle 10 Mart 2000 tarihinde Maçka Kadastro Mahkemesi'ne dava açtı. Mahkeme, 2001 ve 2002 yıllarında dava konusu arazide iki kez, Orman ve Ziraat Yüksek mühendislerine teknik bilirkişi incelemesi yaptırdı. Her iki bilirkişi raporunda da, Emrullah Çubukçu'nun kullandığı arazinin orman ile bir ilgisinin bulunmadığı ve tarım arazisi niteliğinde olduğu belirtildi. Mahkeme, 13 Mayıs 2002'de davayı karara bağladı ve belirtilen arazinin Emrullah Çubukçu adına tapuya kayıt ve tesciline hükmetti. Orman İşletme Müdürlüğü'nün temyiz başvurusu üzerine 26 Nisan 2004'te dosyayı inceleyen Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, davanın gerekçeli kararının, kısa kararı yazan hâkim tarafından yazılmadığına vurgu yaparak, yerel mahkemenin kararının usul yönünden bozulmasına hükmetti. Dava dosyası yeniden görüşülmesi için Maçka Kadastro Mahkemesi'ne iade edildi.
HAKİM DE DEĞİŞTİ KARAR DA!
Gerekçeli kararı yazan hâkim M.Ali Baki, dava temyiz aşamasında iken hayatını kaybetti ve Maçka Kadastro Mahkemesi'ne yeni bir hâkim atandı. Yeni hâkim konunun detaylarına vakıf olmadığı için Yargıtay'dan dönen dava da yeniden başlamış oldu. Mahkeme, daha önce iki kez bilirkişi incelemesi yapılan arazide üçüncü bir inceleme daha yaptırdı. Orman Yüksek Mühendisi Dr. Mehmet Mısır tarafından 6 Ekim 2004'te hazırlanan teknik bilirkişi raporunda da, dava konusu arazinin ormanı oluşturacak bitki örtüsüne sahip olmadığı, orman toprağını karakterize etmediği, orman bütünlüğü sağlamadığı ve 'orman sayılmayan yerlerden' olduğu vurgulandı. Ancak mahkeme, tüm bilirkişi raporları ve bir önceki kararın aksine, arazinin üzerinde kızılağaçlar bulunduğunu ve ormanlık alan olduğunu belirterek, bu arazinin orman vasfı ile maliye hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline karar verdi. Bu kez Emrullah Çubukçu temyize gitti ancak Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Çubukçu'nun avukatları, 3 ayrı bilirkişi raporuna rağmen, yanlış gerekçelerle karar verildiğini ileri sürerek tekrar Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'ne başvurup karar düzeltme talebinde bulundu ancak yüksek yargı bu talebi reddetti. Böylece karar kesinleştiğinden, iç hukuk yolları da tükenmiş oldu.
100 BİN EURO TAZMİNAT TALEBİ
Hukuki mücadelesini sürdürmeye kararlı olan Emrullah Çubukçu, son çare olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurup, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine 100 bin Euro'luk tazminat davası açtı. Çubukçu'nun AİHM'e yaptığı başvuru dilekçesinde, Maçka Kadastro Mahkemesi'nin tüm raporları ve bayanları hiçe sayarak verdiği kararın bir hukuk cinayeti olduğu, yüksek yargının da bu cinayete göz yumduğu iddia edildi. Dilekçede, Paris'te 20.03.1952'de imza altına alınan 'İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmeye Ek Protokol'ün 1'nci maddesinde düzenlenen 'mülkiyet hakkı'na vurgu yapılarak, mahkeme kararının Emrullah Çubukçu'yu mülkiyet hakkından yoksun bıraktığı ve mağdur ettiği anlatıldı. Çubukçu'nun avukatlarınca kaleme alınan başvuru dilekçesinde son olarak, uluslararası sözleşmeler ile güvence altına alınmış mülkiyet hakkı ihlal edilen Emrullah Çubukçu'ya Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, 100 bin Euro tazminat ödemesinin hakkaniyete uygun olacağı ifade edildi. Çubukçu şimdi, AİHM'in vereceği kararı bekliyor.