Gümüşhane'nin Torul ilçesi sınırlarındaki Zigana Dağı'nda 14 yıl önce yaşanan çığ faciasında hayatını kaybeden 10 doğa tutkunu, düzenlenen törenle anıldı. Olaydan yaralı kurtulan Rahmi Keleş ise o anları anlattı.
Türkiye'deki dağcılık camiasını yasa boğan olayın ardından her yıl hayatını kaybedenler için düzenlenen anma programları kapsamında Zigana Dağı'nda yürüyüş ve anma etkinliği düzenlendi. Trabzon Tenis Dağcılık Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) ve Gümüşhane Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü (GÜDAK) tarafından gerçekleştirilen organizasyona dağcıların yanısıra çığ felaketinde hayatını kaybeden sporcuların yakınları ve olaydan yaralı kurtulan sporcu Rahmi Keleş katıldı. Zigana Dağı geçidinden Gümüşhane Valiliği tarafından yaptırılan Çığ Şehitleri Anıtına kadar yürüyen sporcular anıt önüne geldikten sonra saygı duruşunda bulundu ve İstiklal Marşı'nı okudu.
Etkinlikte konuşan TEDAK Başkanı Dr. Aydın Atasoy, "Acımız sonsuz, acımız anlatılamaz, kelimeler yetersiz. Onlar bir ana, bir baba, bir dede, bir çocuktu. Biz bir aileydik ve aile bireylerimizi kaybettik. Artık yapabildiğimiz tek şey onları anmak, unutmamak" dedi.
Atasoy, daha sonra çığ faciasında hayatını kaybeden Hüsniye Sarıbıyık'ın kızının gönderdiği "Ben hala dağlardayım ve tercih hakkım olsa ben de dağlarda son nefesimi vermek isterdim" cümlelerinin yer aldığı duygu dolu mektubu alanda bulunanlara okudu.
"Çığ sel gibi bizi vadinin içine soktu"
Olay anında ekipte yer alan ve çığ felaketinden yaralı olarak kurtulan Rahmi Keleş de o anları anlatarak, "17 kişi yürümeye başladık. Çığa kapıldık ve gitmeye başladık. Çığ sel gibi bizi vadinin içine soktu. Ne kadar gittik bilmiyorum. Çığ durdu, dünya yok. Sağ tarafımın üzerindeydim sol elimle karı deldim ama yukarı çıkmam mümkün değildi. Bağırıyorum, bağırıyorum kimse yok. Biraz süre geçtikten sonra su içime geçmeye başladı ve titremeye başladım. Bir de baktım Gonca Yılmaz arkadaşımız geldi ve korkma seni kurtarırım dedi. O küçücük elleriyle karı açarak beni 20 dakikada oradan çıkardı. Ben arkadaşlarımın hangilerinin öldüğünden haberim yoktu. Arkadaşlarıma Allah'tan rahmet diliyorum. Bu dağlar bize çok dost ve arkadaş veriyor. Bunun yanında da sağlık ve mutluluk veriyor" dedi.
"Hiçbir spor kulübünün böyle bir tecrübeyle sınanmasını istemem"
TEDAK'ın eski başkanlarından Ercan Bostan ise, "2009 yılında burada bir facia oldu ve bir travma geçirdik. Çok zor günler atlattık. Bu coğrafyada bir sürü dağcılık kulübü olmasına rağmen hep yanımızda olan GÜDAK'a bizi yıllardır yalnız bırakmadığı için teşekkür ediyorum" derken, Sevgi Gültekin de, "14 yıl önce bugün bizim için en kara gündü. Bundan sonra inşallah böyle bir kara gün yaşamayız. Bizim için en kötü tecrübeydi. Hiçbir spor kulübünün böyle bir tecrübeyle sınanmasını istemem. Bütün arkadaşlarımın ruhları şad, mekanları cennet olsun" ifadelerini kullandı.
GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut ise, "14 yıl önce böyle bir günde 10 arkadaşımızı burada soğuk karın sıcak koynuna şehit olarak emanet ettik ve her yıl andık, anmaya da devam edeceğiz" sözlerinin ardından tüm şehitler için Kur'an-ı Kerim okuyup dua yaptırdı.
Olayın geçmişi
Gümüşhane'nin Torul ilçesi sınırlarındaki Zigana Dağı'nda 25 Ocak 2009 tarihinde meydana gelen çığ olayında doğa yürüyüşüne çıkan Trabzon Tenis Dağcılık Kayak İhtisas Kulübü (TEDAK) üyesi 17 kişi çığ altında kalmış, olayda Hüsniye Sarıbıyık, Hasan Ali İsaoğlu, Burçak Sevim, Hüseyin Karaosmanoğlu, Erhan Terzi, Dr. Dursun İnan, Özlem Timurcuoğlu, Gülhanım Piyale, Yasemin Aktaş ve Dr. Davut Akdeniz hayatını kaybetmişti.
