Dink cinayetinde masum değiliz

Trabzon Valisi Nuri Okutan, Hrant Dink cinayeti davasında çok önemli bir sayfa açtı. Valilik, cinayetten haberdar oldukları halde görevlerini yapmadıkları gerekçesiyle suçlanan dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ile İstihbarat Şube Müd

Dink cinayetinde masum değiliz

Trabzon Valisi Nuri Okutan, Hrant Dink cinayeti davasında çok önemli bir sayfa açtı. Valilik, cinayetten haberdar oldukları halde görevlerini yapmadıkları gerekçesiyle suçlanan dönemin Trabzon İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz ile İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız'ın 'suçu bildirmemek' ve 'sahte belge düzenlemek' suçlarından yargılanmasına karar verdi.

Vali Okutan, “Sonu kime varırsa varsın, üzerine gidilmeli, gidiyoruz” derken Başbakanın da olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için konuyu titizlikle takip ettiğini vurguladı.

ÖNCESİ DE VAR

• Dink suikastinde ihmal ile suçlanan jandarma personeli ve amirleri hakkındaki iddialar yargıya Trabzon Valisi Okutan'ın kararıyla taşınabilmişti. Valiliğin izin kararıyla Astsubay Okan Şimşek ile Uzman Çavuş Veysel Şahin hakkında Sulh Ceza mahkemesinde dava açılabilmiş ve bu dava bu iki sanığın itiraflarına sahne olmuştu. Sanıklar, Dink'in öldürüleceği konusunda, olayın azmettiricisi olarak yargılanan Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'den aldıkları bilgiyi Yüzbaşı Yıldız ve Albay Öz'e aktardıklarını anlatmışlardı.

İZNİ BAKANLIK İSTEDİ

• Bunun üzerine İçişleri Bakanlığı iki mülkiye müfettişi görevlendirmişti. Kısa süre önce raporlarını hazırlayan müfettişler, Öz ve Yıldız ile beş personel hakkında Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbaratı üstlerine aktarmamak ve 'suikast öncesi edinilen bilgilerle ilgili evrakı sonra düzenlemek' suçlarından yargılanabilmeleri için valilikten izin istemişti. Trabzon İl İdare Kurulu, raporu derhal gündemine aldı, Vali Okutan da izinden dönerek hafta sonu olmasına rağmen çalıştı ve karar oluşturuldu.

Okutan, Taraf'a müfettiş raporu doğrultusunda isimleri geçen rütbeli şahıslar (Albay Öz, Yüzbaşı Yıldız) ve diğer personel hakkında “lüzum-u muhakeme” kararı verdiklerini ve yazım işleminin tamamlanmasıyla kararın bugün gereği için Cumhuriyet Başsavcılığı'na ve İçişleri Bakanlığı'na iletileceğini bildirdi.
Vali Okutan, ismi geçen amirler ve personel hakkındaki yargılamaya izin kararının 'suçu bildikleri halde amirlerine bildirmemek' ve 'sahte evrak düzenlemesi' olacağını bildirdi.

JANDARMAYA BİLDİRİLDİ

• Vali, yargılama kararını, disiplin işlemleri yönünden takdir edilmek üzere Jandarma Genel Komutanlığı'na göndereceklerini bildirdi. Okutan, cinayette idarenin tutumuyla ilgili de şu çarpıcı değerlendirmeleri yaptı: “Biz olayın başından beri üstündeyiz, gerekli titizliği gösteriyor, sonuna kadar gidilmesini istiyoruz. Ucu kime varırsa varsın gidilmeli. Bu bakımdan her şeye şüpheyle yaklaşarak titizlikle çalışıyoruz. Biz, elimizden geldiği kadar adliyeye destek olmak, önlerini açmak zorundayız. Adliye derken, savcı var, mahkeme var bir de savunma-avukatlar var. Hepsine destek olmak durumundayız. Bu konuyu Başbakanlık Teftiş Kurulu da sayın Başbakanımız da çok yakından izliyor. Çok duyarlılar. Başbakanlık müfettişlere üç dört kez gelip çalışıp gittiler. En son iki ay önce geldiler. Bilgilerimizi onlarla, İçişleri Bakanlığımızla paylaşıyoruz, yeni bilgileri iletiyoruz.”

'BİZLERİN DE VEBALİ VAR'

 • Vali Okutan Dink cinayetinin sosyal boyutuna da dikkat çekerek şunları söyledi: “En azından bu gençlerin çekip çevrilmesi, ilişki kurulması, sahiplenilmesi, birtakım olumsuz kahramanlara, Kurtlar Vadisi'ndeki tiplere özendirilmeden, daha olumlu tiplere, sporculara, sanatçılara özendirilmesi doğru olurdu. Biz elimizden geldiği kadar hem olayın aydınlatılması hem de sosyal boyutuyla ilgili projeler üretiyor çalışıyoruz. Rahip Santoro cinayeti de aynı, Dink cinayeti de aynı... Arkasında kimler var, tabii ki takip edeceğiz, çünkü bizim de sosyal sorumluluğumuz var. Cinayetin hukuki boyutuna savcılık, güvenlik güçleri biz bakıyoruz ama olayın sosyal boyutu önemli. Bu olaylar içinde sadece güvenlik güçleri değil bizim de rolümüzün olduğuna inanıyorum. Bizlerin de vebali var. Kimse kendisini bu işin dışında tutamaz. Bu nedenle gençliğe sahip çıkmalı, olayı asayiş olayı olarak sınırlı tutmamalıyız.”

Kaynak: www.taraf.com.tr

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler