D.Karadeniz havzası tehlikede
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), biyolojik çeşitlilik bakımından dünya çapında önemli 200 ekolojik bölgeden biri, 122 Önemli Bitki Alanı (ÖBA) arasında bulunan, 184 Önemli Kuş Alanı (ÖKA) arasında olan, 537 odunsu bitki, 126 kuş, 30 memeli, 21 sürün
Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF), biyolojik çeşitlilik bakımından dünya çapında önemli 200 ekolojik bölgeden biri, 122 Önemli Bitki Alanı (ÖBA) arasında bulunan, 184 Önemli Kuş Alanı (ÖKA) arasında olan, 537 odunsu bitki, 126 kuş, 30 memeli, 21 sürüngen ve 116 endemik bitki türüne ev sahipliği yapan Doğu Karadeniz Havzası'nın tehlike altında olduğunu açıkladı.
WWF İnternational tarafından yapılan açıklamada, Doğu Karadeniz Havzası'nın Türkiye'deki 26 su havzasından bir tanesi olduğu, Çoruh ve Aras Havzası ile birlikte, Kafkasya Ekolojik Bölgesi'nin Türkiye kısmını oluşturduğu belirtildi. Özellikle Fırtına dere ve vadisinin bulunduğu havzanın kendine özgü ayrı bir habitatı olduğu, dere yatakları üzerindeki kızılağaç galerileri, kestane yapraklı-ormanları, gürgen ve kayın ormanları, iğne yapraklı doğu ladini ormanları, sub-alpin çalı toplulukları, çayır ve
meralar, alpin kayalıklar ve buzul göllerinin bunlardan sadece bir kaçı olduğuna dikkat çekildi.
Doğu Karadeniz havzasının eşsiz bir botanik çeşitlilik sergileyen alan çok sayıda nadir türe ev sahipliği yaptığına da dikkat çekilen açıklamada, "Özellikle sahip olduğu bitki, kuş, memeli, sürüngen türleri ile Fırtına Havzası, Türkiye'nin 122 ÖBA ve 184 ÖKA arasındadır. Ayrıca WWF tarafından belirlenmiş Avrupa'nın öncelikli olarak korunması gereken 100 orman alanından, Türkiye ormanlarından ise öncelikli olarak
korunması gereken 9 sıcak noktasından biridir" denildi.
"DOĞU KARADENİZ'DEKİ İŞLER ÇOK KARIŞIK"
Sahip olduğu ulusal ve uluslararası düzeyde önemli doğal alanlara ve zengin biyolojik çeşitlilik değerlerine rağmen, Türkiye'deki diğer havzalarda olduğu gibi Doğu Karedeniz Havzası'nda da önemli sorunlar ve tehditler olduğuna işaret edilen açıklamada, yanlış arazi kullanımı ve sürdürülebilir olmayan uygulamalar sonucunda, bölgedeki doğal alanlar hızla zarar gördüğü, doğal kaynakların plansızca kullanılarak tüketilmekte olduğu belirtildi.
Bu konuda yapılan açıklamada, "Doğu Karadeniz Havzası'ndaki
başlıca sorunlar; taş ocakları, kirlilik, hidroelektrik santraller, yollar ve yapılaşma alanındaki plansız altyapı, kontrolsüz turizm, yasadışı avlanma, toprak kaymasıdır. Bölgede yapılacak tüm yatırımların fayda ve zararları çok iyi analiz edilmeli, bölgede yer alan, her birisi birbirine paralel alt havzalar farklı sosyal, kültürel, doğal ve ekonomik yapıya sahip olduğundan yapılacak planlama çalışmaları da bu farklı dinamikleri göz önüne almalıdır.
Havzadaki doğal kaynaklara yönelik beklentiler çok
yönlü, baskılar ve bunların altında yatan nedenler de çok sayıda ve karmaşıktır. Beklentileri karşılayacak ve tehditleri bertaraf edecek çözümlerin geliştirilebilmesi bütüncül bir planlama ve uygulama yaklaşımı gerektirmektedir" ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, bölgenin doğal kaynaklarının ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında yerel Sivil Topluk Kuruluşlarına (STK) son derece önemli bir görev düştüğü da belirtilerek, "Bu hedef kapsamında, bu STK'ların kapasitelerinin artırılması ve birlikte hareket etmelerine ve sürekli iletişim halinde olmalarına imkan sağlayacak yerel bir STK Platformu/Konseyi kurulması hedeflenmektedir" ifadeleri kullanıldı.