Fındık fiyatları kaç TL oldu? Fındık fiyatı bu hafta ne durumda?
Fındık fiyatları bu haftaya nasıl giriş yaptı? Beklentileri karşıladı mı? İşte detaylar
Doğu Karadeniz'de vatandaşların en büyük umudu halindeki fındık fiyatları ile yine hüsrana uğraıyor.
Birçok ilde üretimi gerçekleştiren ancak son dönemlerde fiyatlarıyla istenilen seviyeye yükselmeyen fındık 11 TL sularında kalmaya devam ediyor. Bu yıl rekoltenin düşük olması sebebiyle rakamların artacağı öngörülüyordu. Ancak şuana kadar bir türlü beklenen artış olmadı. Rakamlar 11 -12 TL aralığında kalmayı sürdürürken en yüksek rakam Giresun'da 13 TL olarak açıklandı. Üretici ise genel olarak fındık fiyatının en az 15 TL olmasını bekliyor.
Rakamların bu derece son yıllarda düşük olmasının en büyük nedeninin piyasada çeşitlilik olmamasından tekelleşme olmasından kaynaklandığı belirtiliyor.
GÜNCEL FINDIK FİYATLARI - 25 Ekim
Şube | En düşük | En yüksek |
---|---|---|
Akçakoca | 10,75 TL | 11,25 TL |
Çarşamba | 11.00 TL | 11,50 TL |
Düzce | 10,75 TL | 11,25 TL |
Fatsa | 11.25 TL | 11,75 TL |
Giresun * | 12.23 TL | 13,70 TL |
Kocaeli | 10,75 TL | 11,25 TL |
Ordu | 11,25 TL | 11,75 TL |
Sakarya | 10,75 TL | 11,25 TL |
Samsun | 10.70 TL | 11,30 TL |
Terme * | 10,75 TL | 11,25 TL |
Trabzon | 11,00 TL | 11,50 TL |
Ünye | 11,00 TL | 11,50 TL |
Zonguldak | 10,75 TL | 11,25 TL |
Dünya fındık üretimin büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye'de fındıkta, son yıllarda bahçelerde yaşanan en büyük tehlike olan külleme hastalığı Trabzon’da yapılan geniş katılımlı çalıştayda ele alındı.
Trabzon Ticaret Borsası tarafından düzenlenen ‘Fındıkta Külleme Çalıştayı’nın açılışında konuşan Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, Türkiye’nin yıllık fındık üretiminin son 10 yılın ortalamasına göre 600 bin ton civarında olduğunu belirterek, “Üretim ve ihracat rakamlarında ters orantılı olarak bir gelişme söz konusudur. Son 10 yılın ortalamasında 540 bin ton kabukluya kadar yükselen ihracatta rakamlar üretimin tersini artıyor. Ancak, biz üretimi arttırma konusunda biraz ihmalkar davranıyoruz. Bu büyük tehlike ile mücadele parça parça değil, topyekün yapılmalıdır. Bunun için bu çalıştaydan çıkacak raporu Ankara’ya taşıyıp hükümete ileteceğiz. Ondan sonra da gerekenin yapılması için hep birlikte çaba göstereceğiz” dedi. TTB Meclis Başkanı Mehmet Cirav da, son yıllarda özellikle Ziraat Odaları temsilcilerinin “fındık az olsun, pahalı olsun” mantığı ile hareket edildiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “Bu yanlıştır. Bu yanlışın faturasını böyle devam ederse gelecekte çok ağır ödeyeceğiz. Verim ve kalite düşerken basında sürekli fiyatla ilgili açıklamaların yer alması ne kadar yanlış bir alanda bulunduğumuzun resmidir. Dışarıdan talep artarken içeride üretimin düşmesini anlamak mümkün değildir. Buna en büyük etken yanlış destekleme sistemidir. Bu sistem 6 yıl önce başlatıldı. Sonucu ortada. Üretimimiz düştü. Rekolte artışı yok. Bu sistemin yerine ürüne destek verilerek üretimimiz arttırılmalıdır. Üretime destek verirsek, herkes bahçesine özen gösterir, verim ve kalitede yükselir.”
Fındık Tanıtım Grubu Başkanı Edip Sevinç de, ihracatçılar olarak üretimle ilgili her türlü projeye destek verdiklerini hatırlatarak şöyle konuştu:
“Fındık Araştırma Enstitüsü ile doku kültürü laboratuarı kurmak için çalışıyoruz. Bizim hedefimiz dış satıma paralel olarak üretimimizi arttırmaktır. Türk fındığının korunması, ancak ve ancak üretimin arttırılması ile mümkündür. Siz üretimi arttırmaz iseniz, başkaları devreye girer, giriyor da. Gürcistan da, Şili’de, Çin’de üretim arttırılmaya çalışılıyor. Bu da bizim tekel olduğumuz fındık piyasasında tehlikede olduğumuzun işaretidir. Fındık fidanımız yok. Bir de Gürcistan’a fidan gidiyor diyorlar. Biz üretimimizi arttırırsak, rakiplerimiz söker ve tekel halimiz devam eder. Bunun için en büyük tehlikelerden biri olan fındık hastalıkları ile mücadele de yol almalıyız. Külleme başta olmak üzere sıkıntılarımız var. Birde fındık üretimi arttırıp, maliyetleri aşağıya çekersek, piyasalara tam anlamıyla hakim olur, elimize geçiririz. Yine de fındıkta söz sahibi Türkiye’dir. Türk üreticisidir. Son söz hep onundur.”
Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da,Türkiye’nin dünya fındık piyasasındaki hakimiyetinin tekel olma noktasında sürdürülmesi için üretimin mutlaka arttırılması gerektiğini vurgulayarak “50 yıldır budama, gübreleme veya diğer tarım tekniklerinde bildiklerimizin yanlış olduğunu görmeye başladık. Bunun üreticiye ısrarla anlatılması lazım. Biz kurum olarak elimizdeki laboratuarımızla toprak tahlilleri ile üreticilere destek veriyoruz. Fındığı sadece toplanıp, kurutulup, satılacak bir ürün olarak görmemeliyiz. Yıl boyu bahçelerde olmalıyız” dedi.
Trabzon Vali Yardımcısı, Necmettin Yalçınalp’de ekonomiye büyük katkı sağlayan fındıkta ilgili tüm kesimlerin işbirliği yapması için devletin gerekeni yaptığını söyledi.
Çalıştaya moderatörlük yapan Prof. Dr. İlhami Köksal ise, 30 yıl önce fındık alanların sınırlandırılmasından, hatta sökümünden söz edildiğini hatırlatıp, “Ben o dönemde buna hep karşı çıktım. Şimdi bunun doğruluğu anlaşılıyor. Üretimimizi arttırmak için çaba göstermemiz gerektiğini görüyoruz. Bir zamanlar İspanya Türkiye ile rekabet ederdi. Bizim üretim politikalarımız İspanya’yı sıfırladı. Şimdi durum değişti. Tehlike büyük. Üretimi mutlaka arttırmamız lazım. Bunu alan genişletme ile değil, verim artışını sağlamayla yapmalıyız” dedi. Çalıştayda daha sonra Ankara Üniversitesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Fikret Demirci, Prof. Dr. Yeşim Okay, Prof. Dr. Nevzat Arık ile Fındık Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Arzu Sezer konu ile ilgili bildiriler sundular.
HIRSIZLARA DİKKAT!
Samsun'un Salıpazarı ilçesine bağlı Yukarı Kestanepınar Mahallesi’nde, İlçe Jandarma Komutanlığı, fındık hırsızlığına karşı vatandaşa uyarılarda bulundu. Salıpazarı İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından, bölgede yaşanan fındık hırsızlığına karşı bilinçlendirme çalışmaları aralıksız devam ediyor. İlçeye bağlı Yukarı Kestanepınar Mahallesi’nde vatandaşlarla bir araya gelen Salıpazarı İlçe Jandarma Komutanı Hakan Akçay, başta bölgede yaşanılmakta olan fındık hırsızlığına karşı uyarılarda bulundu. Vatandaşlardan fındık hırsızlığı konusunda daha dikkatli ve duyarlı olmalarını isteyen Akçay, yine yaşanabilecek diğer asayiş olaylarında da bilgilendirmelerde bulundu.
İTALYANLARIN AÇIKLAMASI GERÇEK DIŞI
İtalyan Tarımcılar Derneği’nin (Coldiretti) Türk fındığına yönelik yaptığı açıklamalar, Türkiye-Avrupa Birliği Fındık Danışma Delegasyonu tarafından da gereksiz ve gerçek dışı olarak değerlendirildi.
İspanya’nın Reus kentinde yapılan Türkiye-AB Danışma Delegasyonu toplantısında söz konusu derneğin açıklamaları da değerlendirildi.
Toplantıya katılan Karadeniz Fındık ve Mamulleri adına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hüseyin Hilmi Durak, komisyon tarafından konu ile ilgili olarak basında yer alan açıklama ve haberlerin de değerlendirildiğini belirterek şunları söyledi: “Avrupa Komisyonu, FRUCOM, Caobisco ve Copa-Cogeca yetkililerinden oluşan AB Delegasyonu, söz konusu açıklamayı mesnetsiz, gerçek dışı ve dikkate alınmasına gerek olmayan bir beyan ve haber olarak değerlendirmiştir. Modern ve en son teknolojiye sahip tesislerde işlenen Türk fındıklarının kalitesi ve güvenilirliği konusunda en küçük şüpheye bile yer olmadığı da ifade edilmiştir.”
Türkiye-Avrupa Topluluğu Ortaklık Konseyi kararı çerçevesinde her yıl yapılan toplantıya Giresun Milletvekili Cemal Öztürk’ün yanı sıra Ekonomi Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri ile Karadeniz ve İstanbul Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin yönetim kurulu üyeleri katıldılar. AK Parti Giresun Milletvekili Cemal Öztürk toplantıda, bu yıl fındıkta rekoltenin geçen yıllara oranla düşük olduğunu ve fındıkta tekelleşmenin önüne geçilmesinin üreticinin yüzünü güldüreceğini söyledi. Türk fındığını tüm dünyaya satmak ve tanıtmak için “Fındık Fonu” oluşturulması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Böylece küresel anlamda fındık satışlarında özellikle zayıf olduğumuz ülkelerde başarılı diyebileceğimiz satış paylarına ulaşmak için Amerika’nın bademde uyguladığı tanıtım modelini ve uzun vadeli sürdürülebilir politikaları hayata geçirmemiz gerekir” dedi.
HADSİZ VE MAKSATLI BİR AÇIKLAMA
Türk fındığının tartışmasız en iyi fındık olduğunun altını çizen Öztürk, üreticinin fındıktan ekmeğe giden yolda yüzünün gülmesinin ihracatın artmasına bağlı olduğunu belirterek, “İhracatın artması fındığı tüm dünyaya en iyi şekilde tanıtmakla olur” dedi. Önümüzdeki sezondan umutlu olduğunu vurgulayan Öztürk, dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini tek başına sağlayan Türkiye’nin, bu ihracattan yaklaşık 3 milyar dolar döviz sağladığına dikkat çekti. Öztürk ayrıca, son günlerde basında yer alan İtalya Ulusal Çiftçiler Konfederasyonu’nun açıklamasını da son derece hadsiz ve maksatlı bir açıklama şeklinde değerlendirdi.
CEVABI TÜRK FINDIĞI VERECEKTİR
Öztürk, “İtalya Ulusal Çiftçiler Konfederasyonu Türk fındığını karalama kampanyası başlatmadan önce, son on yılda Türkiye’den ihraç edilen fındık rakamlarını anlaşılan o ki incelememiş. Bu denli mesnetsiz bir itibarsızlaştırma kampanyası Türk fındığını değil açıklamayı yapan kuruluşu itibarsızlaştırmıştır diye düşünüyorum. İhracat verilerimiz ortada, son on yılda İtalya’ya ihraç ettiğimiz fındık 492 bin tondur ve İtalya fındık ihracatı yaptığımız ülkeler arasında ilk üçte yer alıyor. Bu itibarsızlaştırma oyunu, oyun olmaktan öteye gitmez. Türkiye fındıkta dünyada söz sahibidir ve en kaliteli fındık Türk fındığıdır. Fındık üreticilerimiz rahat olsunlar. Biz bu tür maksatlı taraflı açıklamalara itibar etmiyoruz yolumuza devam ediyoruz. Türk fındığına yönelik bu oyuna en güzel cevabı yine Türk fındığı verecektir” diye konuştu.
FINDIK MALİYETİNİ KURTARMA PEŞİNDE
Fındığın ve üreticinin hakkını savunmalarından kim rahatsız olursa olsun savunmaya devam edeceklerini belirten Karan, "Eylül ayı ihracat rakamlarına bakıldığında ihracatçı ve tekelci firmaların fındıkta oyunları devam ediyor. Yapmış oldukları kontraları bir ay öteleyen ve Avrupalı alıcılara 'siz bir ay yeni kontrat yapmayın ve yüksek fiyat teklif etmeyin, fiyatları düşürelim ondan sonra yeni alım yaparsınız' şeklinde söylemde bulundukları yönünde duyumlar almaktayız. Bu da açıkça piyasada bir baskı unsuru oluşturulduğunu doğruluyor. Yeni sezona 12 bandından başlayan ve 15 liranın üzerine kadar çıkan fındık fiyatı ne oldu son 15-20 gün içerisinde 2.5, 3 lira birden geri geldi" dedi. Üreticinin artık maliyetini kurtarmaya çalıştığını belirten Karan, “Bilindiği gibi bu yıl rekolte çok düşük. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından açıklanan tahmini rekolte 468 bin ton. Fındık üretimi yapılan illere bakıldığında dekar başına elde edilen ürün 50 kilogramı geçmedi. Giresun’da ve bölgemizde bu rakam 25 kilograma kadar düşmekte. Tarım yetkililerinin yapmış olduğu hesabına göre, ortalama 50 kilogram ürün elde edilen bir dekar alanda bir kilogram fındığın maliyeti yaklaşık 15 lira, 35 kilogram ürün elde edilen bir dekar alanda bir kilogram fındığın maliyeti yaklaşık 17 lira, 30 kilogram ürün elde edilen bir dekar alanda bir kilogram fındığın maliyeti yaklaşık 20 lira, 25 kilogram ürün elde edilen bir dekar alanda bir kilogram fındığın maliyeti ise yaklaşık 24 liradır. Bu maliyet rakamlarına karşılık şu anda serbest piyasada ise fındık fiyatı en yüksek 13 lira civarında işlem görmekte. Yani şu anda fındık fiyatı maliyetin altındadır. Üreticimiz kardan vazgeçti artık maliyetini kurtarmanın peşindedir” ifadelerini kullandı.
TRABZON'DA DİP YAPTI
Fındık bu sezon en düşük fiyatını gördü. Bu sezon fındıkta en yüksek fiyat 15 TL’den olurken, bugün itibariyle fiyatın 11 TL’ye düşmesi fındık üreticilerini kaygılandırdı.
Trabzon Ziraat Odaları Koordinasyon Kurulu ve Arsin Ziraat Odası Başkanı Hasan Kozoğlu, randımanlı fındık fiyatının bugün itibariyle 11 lira olduğunu belirterek, fiyatın bu sezonun en düşük fiyatı olduğunu söyledi.
Fındıkta tekelleşme olduğunu fiyatın da bu nedenle düşük olduğunu belirten Kozoğlu, “Fındık bugün itibariyle 11 TL. Randıman düştükçe fiyatı da düşüyor. Yani hemen hemen 10.50 TL’ye düşüyor. En düşük fiyat bugün oldu. Fiyatlarla oynuyorlar. İlk defa bu sezon bu kadar düştü. Bu kadar hiç düşmemişti. Rekolteye bağlı olarak serbest piyasa koşulları eğer var ise yani serbest piyasa koşulları var da tekelleşme yoksa bugün fiyat 11 TL olmaz daha yüksek olurdu. Demek ki serbest piyasa yok tekelleşme var. Fındığın yüzde 75’ini biz üretiyoruz. Bu sezon fındık bölge olarak 15 TL’ye kadar gitti. Ordu’da 15 TL, Trabzon’da 14 TL’ye kadar gitti. Geçen sene şu kadar bu kadar fındık var dendi. Bunlar hep oyun. Geçen sene emanetçiler tüccarlardan fındıklarını 13-14 TL’den aldı, fiyatı kırdılar yurt dışına ihracatta fiyatı aşağı indirdiler. Buna bir tedbir alınması lazım. Üretici çok mağdur. Vatandaş temkinli olacak, ihtiyacı olmayan satmayacak. Piyasayı da üretici belirleyecek” diye konuştu.
BUDAMA UYARISI
Fındıkta verim ve kaliteyi önemli oranda arttıran budama işlemine bahçelerde başlanması istendi.
Merkezi Giresun’da bulunan Fındık Araştırma Enstitüsü uzmanları budama işleminin bilinçli yapılması gerektiğini belirterek, Şubat ayı sonuna kadar sürdürülebilecek çalışmalarda mutlaka işin uzmanlarının kullanılmasını istediler. Yetkililer, son yıllarda açılan kurslarda sertifikalı budamacıların yetiştirildiğine dikkat çekerek, üreticilerin bunlardan yararlanabileceklerini bildirdiler.
Trabzon’da 2013’den beri uygulanan Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi kapsamında ilçelerde, Tarım İl Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile açılan kurslardan toplam 286 sertifikalı budamacının yetiştirildiğini belirten Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, “Her ilçede 20 ila 30 arasında sertifikalı budamacı yetiştirildi. Üreticilerimiz bilinçli yapıldığında asgari yüzde 30 verim artışı sağlayan, bunun yanında ürünün kaliteli olmasına da katkı yapan budamayı doğru bir şekilde yaptırmayı ihmal etmesinler” dedi.
SöZ konusu budamacılardan yararlanmak isteyen üreticilerin, bunlarla ilgili bilgileri Trabzon Tarım İl Müdürlüğü ile Trabzon Ticaret Borsası’ndan alabilecekleri belirtildi.
Öte yandan, Ordu Tarım İl Müdürlüğü tarafından, Fındık Tanıtım Grubu ile birlikte ortaklaşa düzenlenen “Budama Elemanı Benim Projesi” kapsamında, Düzce, Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon’daki ilçelerde yeni kurslar açılıyor. Bu kursları başarı ile bitirenlere de sertifika veriliyor.
FINDIK ELDEN GİDİYOR
Birçok fon Gürcistan, Bulgaristan gibi ülkelerde fındık üretilmesi için çiftçiye destek sağlıyor. Türkiye’de Gürcistan’a kaçak fındık fidesi götürülüyor. Türkiye’de dekar başına verim düşerken, rakipler verimliliği ikiye katlıyor. Türkiye’nin en stratejik ürünleri arasında yer alan fındıkta fiyat tartışmaları bitmiyor. 2009 yılına kadar devlet fındıkta müdahale alımı yaparak fiyatı belirler, piyasa oluşurdu. Sonra ‘Yeni Fındık Stratejisi’ gereği taban fiyat açıklanarak destekleme alımı uygulamasına son verildi. Fındık fiyatı serbest bırakıldı.
Bu geçişi neredeyse sektörün tüm oyuncuları kararı olumlu karşılamıştı. Ancak geçtiğimiz yıldan itibaren fındık piyasasının büyük oyuncularının fındık fiyatlarını ‘oyunlarla’ belirlediği, çiftçinin bu ‘oyunlar’ sebebiyle zarar ettiği iddia edildi. Birçok üretici fiyatların düşük olduğunu gerekçe göstererek ‘devletin yeniden oyuna dahil olsun’ istiyor. Üretici, ihracatçı fiyat tartışmasına kapılmışken Türkiye dünya fındık piyasasındaki payını yitirmeye başladı. 15 yıl önce yüzde 85’ini yönettiğimiz pazarda artık payımız yüzde 66.
RAKİPLERE FON DESTEĞİ
Türk fındığına alternatif isteyen fonların Gürcistan, Romanya, Bulgaristan gibi ülkelerde çiftçilere fındık üretmesi için destek verdiğini vurgulayan Karadeniz İhracatçı Birlikleri Başkanı İlyas Edip Sevinç, “Rakiplerimiz çoğalıyor. Biz ise ‘daha az üretelim fındık fiyatı yükselsin’ diye plan yapıyoruz. Pazarlarımızı kaybetme tehlikesi ile karşı karşıyayız. Verimliliğimiz rakiplerimize göre çok düşük. Yurtdışında dekar başına 200 kilogram verim alınırken, biz de 100 kilogramın altında. Böyle devam edersek tekel konumumuzu kaybedeceğiz. İtalya, İspanya’da fındık üretiyor” dedi. İstanbul Fındık İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Haydar Gören de, “Geçen yıl da aynı şeyi yaptılar. ‘Fiyatlar yükselecek. Fındığınızı satmayın dediler. Bu yüzden 60 bin tonluk fındık ihracatını gerçekleştiremedik. Alıcı ülkelerde fındık ihtiyaçlarını rakiplerimizden karşıladı. Geçen yılın mahsulünden bu yıla 150 bin tonluk devir oldu” dedi.
15 yıl önce dünya fındık piyasasının yüzde 85’ini Türkiye’nin elinde bulundurduğunu kaydeden Gören, şimdi bu oranın yüzde 66’ya düştüğünü, asıl tehlikenin ise fiyattan daha çok bu olduğunu söyledi. Son dönemlerde de Şili tehlikesinin ortaya çıktığını belirten İlyas Edip Sevinç, “Buraya da fonlar destek oluyor. Bu şu anlama geliyor. Güney yarım kürede olduğu için Mart ayında da fındık hasatı olacak. Bunlar küresel gerçekler” diye konuştu. Gürcistan’a yasadışı yollardan fındık fidanı götürüldüğünü iddia eden İyas Edip Sevinç, “Türkiye’den fındık fidanı götürülmesi yasak. Ancak Gürcistan’da aşırı talep var. Sadece Türkiye’den İtalya’dan da fındık fidanı gidiyor” dedi. Fındık fiyatının aşırı yüksek olmasından dolayı pastacılık ve dondurmacılık gibi alanlarda fındıktan vazgeçilebileceğini söyleyen İlyas Edip Sevinç, “Bazı markalı ürünler var ki fındıktan vazgeçemiyorlar. Çünkü markaları fındık üzerine” dedi. Dünyada ABD bademine kayma olduğunu söyleyen Sevinç, “ABD bademinin kilogramı 5.5 dolar. Türk fındığı ise 9.5 dolar. Türkiye’nin badem ithalatı da yüzde 65 arttı. Hindistan en büyük kuruyemiş tüketicisi. Onlarda da tüketimi 87 bin ton seviyelerine geldi. Tehlikenin farkına varmalıyız” dedi.