Fındık fiyatları ne kadar oldu? Güncel fındık fiyatı
Fındık fiyatları beklenen yükselişi göstermedi. Üretici mağdur olmaya devam ediyor
Doğu Karadeniz'in olmazsa olmaz olarak görülen ihracat ve gelir kaynakları arasında yer alan fındık fiyatları ile üreticisini mağdur etmeye devam ediyor. Yeni yılla birlikte artış görüleceği düşünülen fındık fiyatı ne yazıkki beklenen hareketlenmeyi sağlamadı. Rakamlar ortalama 10 TL civarında seyretmeye devam etti.
FINDIK FİYATLARI LİSTESİ İÇİN TIKLAYIN
Fındıkla ilgili son gelişmeler;Fındık, Kaliteli Proje Ödülüne aday...
Trabzon Ticaret Borsası'nın (TTB) 2013'de uygulamaya başladığı "Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi",Bilim Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın 2017 Yılı Verimlilik Proje Ödülleri yarışmasının ön elemesini geçti ve değerlendirmeye alındı.
Örnek bahçeler oluşturulup, geleneksel ocak yönteminin dışında tek ve çift dal sistemi ile yapılan dikimlerle yaşlı bahçelerin sökülerek yeniden oluşturulmasına öncülük eden proje, bakanlık tarafından Türkiye genelinde farklı alanlardaki ön değerlendirmede başarılı bulundu.
Bunun sonucunda bağımsız denetici olarak görevlendirilen Berna Yüksel ile Ali Arıkan tarafından proje hakkında Trabzon Ticaret Borsası yetkili ve proje sorumlulardan bilgiler alınıp, örnek bahçeler yerinde incelendi.
Trabzon Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu, borsanın işlem hacminin büyük kısmını teşkil eden fındıkta 15 yıldır verim ve kalite ile ilgili çalışmalar yaptıklarını, 2013'de ise bunu zirveye taşıdıklarını belirterek; "Trabzon'da halen dönümde ortalama 80-90 kilogram seviyesinde olan fındık üretimi asgari 150-200 kilograma çıkarmayı hedefleyen proje kapsamında, örnek bahçelerin bazılarından da geçtiğimiz yıl beklenen süreden önce fındık alındı. Projenin kamuoyu ile paylaşılan bu başarısı sonucu Türkiye genelinde bir çok kamu ve özel kuruluş tarafından örnek alınarak, bahçe yenilemelerine başlandı. Devlet tarafından da projenin tüm yaşla bahçelerde uygulanması için ön çalışmalara girişildi" dedi.
Oltan Gıda Ferrero fındık oldu
Nutella, Kinder, Rafaello, Ferrero Rocher markalarının üreticisi ve dünyanın en büyük 3. çikolata üreticisi olan Ferrero, 2014 yılında tamamını satın aldığı Oltan Gıda’nın ismini “Ferrero Fındık İthalat İhracat veTicaret A.Ş.”olarak değiştirdi.
Marka isim değişikliği,Ferrero’nun Türkiye’deki fındık sektörünün gelişmesine yönelik yatırımlarının devam edilmesi taahhüdünün ikinci aşaması olarak gerçekleşti. Bu kapsamda, iki yıl süren güçlü işbirliği ve sahada kazanılan değerli tecrübe neticesinde, Stefano Gagliasso,Ferrero Fındık Genel Müdürlüğü görevine atandı. Ayrıca, Ferrero Fındık için yeni bir yönetim kurulu daoluşturuldu. Merkezi Trabzon’da olan Ferrero Fındık, İstanbul’daki ofisleri, Düzce, Trabzon ve İzmit’teki fabrikaları ve toplam 1.400 çalışanı ile faaliyetlerine devam edecek.
Ferrero Fındık Genel Müdürü Stefano Gagliasso: “Fındık ürünlerimizin yüreğinde yer alan, onları benzersiz kılan ve dünya çapında tanınmasını sağlayan son derece önemli bir hammadde. Ferrero Fındık’taki Türk çalışan ve işçilerimizin değerli destekleriyle, çiftçiler ve tedarik zincirindeki tüm paydaşlarla yakın çalışmaya devam ederek, Türk tarım ve iş dünyasındaki aktörlere yüksek kalitede fındık üretimi için gerekli en ileri üretim teknikleri ve bilinirliğinin sağlanması yolundaki desteğimiz devam edecektir” dedi.
Ferrero Fındık şirketi,Türkiye’de hali hazırda Ersin Arısoy başkanlığında uygulanan“Ferrero Değerli Tarım” (FFV) projesine devam ederek, fındık sektöründe kalite ve verimin arttırılması için çalışmalarını sürdürecek. “Ferrero Değerli Tarım” projesi ile tarım alanındaki bilgi ve becerinin arttırılması, kırsal kesimde kalkınmanın sağlanarak profesyonel çiftçiliğe geçiş konularına odaklanılırken, sosyal sorumluluk uygulamalarına da destek verecek.
Ferrero Grubu hakkında:
Ferrero 1946’da Alba kasabası Piedmont, İtalya’da kuruldu. Bugün Ferrero’nun tüm ürünleri tüm jenerasyonlar tarafından benimsenip sevilirken, birer kültürel ikon olarak düşünülmektedir. Ferrero aynı zamanda DNA’sında sosyal sorumluluk olan bir şirkettir. Ürün tazeliği, üstün kalitesi, en iyi hammadde tedariği, sürdürülebilir tarım faaliyetleri, sürekli araştırma ve inovasyon Ferrero’nun başarısının değişmeyen anahtarlarıdır. Ferrero Vakfı, Michele Ferrero Girişimcilik Projesi ve Kinder Spor projesi ile Ferrero yerel topluluklara yatırım yapmaya devam etmektedir.
Fındık üreticilerine 835 milyon liralık destek
Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Kemal Yılmaz, 2016 yılı Alan Bazlı Gelir Desteği Ödemesinin saat 18.00'dan itibaren üreticilerin hesaplarına yatmaya başladığını söyledi.
Yılmaz, hükumetin 2009'da uygulamaya koyduğu "Yeni Fındık Stratejisi" kapsamında fındık üreticilerine yapılan Alan Bazlı Destek Ödemesinin 8'incisine bugün itibarıyla başlandığını söyledi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından belirlenen takvime göre yapılan 2016 yılı ödemelerinin Ziraat Bankası aracılığıyla fındık üreticilerinin hesaplarına aktarılmaya başlandığını belirten Yılmaz, "Saat 18.00 itibariyle hesaplara aktarılan destekleme parasını ilk etapta T.C kimlik numarasının son rakamı "0" olan üreticilerimiz çekebilecekler." dedi.
Daha sonra TC kimlik numaralarının son rakamı 2 ile 4 olanların 7 Nisan'dan itibaren paralarını hesaptan çekebilecekleri bilgisini veren Yılmaz, son rakamları 6 ile 8 olan üreticilerin ise 14 Nisan'dan itibaren paralarını hesaplarından alabileceklerini kaydetti. Yılmaz, sadece 118 bin Ordulu üreticiye yaklaşık 280 milyon lira destekleme ödemesi yapılacağını da dile getirerek, "Ülke genelinde ise yaklaşık 400 bin fındık üreticilerimize 835 milyon lira destekleme ödemesi yapılacak." şeklinde konuştu. Kemal Yılmaz, 2016 yılı Alan Bazlı Gelir Desteği Ödemesinin tüm fındık üreticilere hayırlar getirmesi temennisinde de bulunarak, "Bizim beklentimiz tüm çiftçilerimizin bu parayla bahçelerine bakım yapmaları yönünde." açıklamasında bulundu.
Fındık üretiminde modern üretim yolları aranıyor
Ordu Ticaret Borsası tarafından hazırlanan ve AB Hibe Programı kapsamında desteklenen ‘Fındık Üretiminde Modern ve Geleneksel Uygulamaların İncelenmesi Projesi’nin açılış töreni yapıldı.
Bir otelde gerçekleştirilen açılış törenine Ordu Vali Yardımcısı Ahmet Arık, ODÜ Rektörü Prof.Dr.Tarık Yarılgaç, İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Yılmaz, Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, Altınordu Ziraat Odası Başkanı Selami Akarsu, Projenin İtalya Tasa Ortağı Temsilcisi Valerio Ciristofori, daire müdürleri ve fındık ihracatçıları katıldı.
Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, açılış töreninde yaptığı konuşmada, "AB Bakanlığına bağlı Ulusal Ajansa 2016 yılı teklif çağrısı döneminde Erasmus+Programı Mesleki Eğitim Stratejik Ortaklıklar Projeleri kapsamında sunduğumuz ‘Fındık Üretiminde Modern ve Geleneksel Uygulamaların İncelenmesi’ adlı 121 bin 980 Avro bütçeli projemiz kabul edilmiştir. AB Bakanlığı ile Borsamız arasında sözleşme imzalanmış olup, uygulama süresi 2 yıl olarak planlandı" dedi.
ODÜ Rektörü Prof. Dr. Tarık Yarılgaç, "Burada önemli olan üreticimizin mutlaka kesinlikle biz bu işi anladık demesi lazım. Yoksa proje üretiyoruz, proje yapıyoruz, projelerle ilgili bir problemimizde yok. Avrupa Birliği destekli projeler olduğu için halka gitmemiz çok daha mümkün olabiliyor. Biz dünyanın bir numaralı fındık üreticisiyiz. Dünyanın en kaliteli fındığını Karadeniz topraklarında özellikle Ordu, Giresun havzasında üretiyoruz. Bu kadar kaliteli üretim yapacak imkanlara sahibiz fakat yapamıyoruz. Ziraat başlı başına bir iş. Çünkü dış şartlara dayalı iklimsel faktörlerin çok etkili olduğu ve tamamen korumasız bir ortamda yetiştirildiği ve meyvenin verildiği bir ortam. Bu nedenle proje önem arz ediyor" diye konuştu.
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Selami Akarsu ise konuşmasında, "Bölgemiz için fındık üretimi büyük bir öneme sahiptir. Bunun için de fındık kalite ve üretiminde nasıl verim elde edebiliriz diye çalışmalara başladık" diyerek projenin hayırlı olması dileğinde bulundu. Konuşmaların ardından projenin İtalya Tasa Ortağı Temsilcisi Valerio Ciristofori tarafından İtalya'da Fındık ve TUSCIA, İspanyol ortağın temsilcisi Merce Rovira tarafından da İspanyada Fındık ve IRTA konulu bir sunum yapıldı.
İtalya, İspanya ve Türkiye arasında bir stratejik ortaklık kurularak Türkiye’den Ordu Ticaret Borsası, Ordu Valiliği, Ordu Üniversitesi ve Altınordu Ziraat Odası, İtalya’dan TUSCİA Üniversitesi, İspanya’dan IRTA Araştırma Enstitüsünün paydaş kurumlar olduğu proje kapsamında örnek bir fındık bahçesi oluşturulacak.
Fındık üreticilerine 70 bin TL’lik destek!
Samsun'da Belediyenin 70 bin TL değerindeki sertifikalı organik sıvı gübre desteğinden yararlanan 373 organik fındık üreticisi, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’a teşekkür etti.
Samsun’un içme suyu ihtiyacının karşılandığı Çarşamba’nın Çakmak Barajı havzası, organik fındık üretiminde marka olmaya başladı. İlçenin Ağcagüney, Deyincek, Eğridere, Esençay, Esentepe, Gökçeçakmak, Güldere, Gülören, Kabaceviz, Koldere, Porsuk, Selimiye ve Ulupınar olmak üzere 13 mahallesindeki organik fındık yetiştiriciliğini 608 üretici toplam 15 bin 516 dekarlık alanda gerçekleştiriyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Soğuk’un organik fındık üreticilerinin organik gübre ihtiyacı olduğu bilgisiyle harekete geçen Kırsal Kalkınma Hizmetleri Daire Başkanlığı, talebi değerlendirerek bölgede 4 tane de organik ürün üretici birliği olduğunu tespit etti. Üreticilere ihtiyacı olan gübre desteğini temin eden daire başkanlığı, 70 bin TL değerinde 5,5 ton bitkisel menşeli organik sıvı gübre satın aldı.
İlçedeki organik fındık tarımını geliştirecek destekle ilgili Ağcagüney Mahallesi’nde sıvı gübre dağıtım töreni düzenlendi. Törene Büyükşehir Belediyesi Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Soğuk, Genel Sekreter Yardımcısı Sefer Arlı, Kırsal Kalkınma Hizmetleri Daire Başkanı Mehmet Akif Özdemir, ilçe ticaret odası başkanları, kamu kurum ve temsilcileri, ilçe ziraat odası başkanları, birlik yöneticileri, ilçe tarım müdürleri, muhtarlar ve üreticiler katıldı.
373 organik fındık üreticisine bitkisel menşeli organik sıvı gübrelerin dağıtıldığı törende konuşma yapan Genel Sekreter Yardımcısı Sefer Arlı, tüm üreticilere ve bölge tarımına hayır olmasını temenni etti. Samsun’da organik tarımı çok önemsediklerinin altını çizen Arlı, “Çakmak Barajı içme suyu havzasındaki 10 bin 700 dekarlık alanda organik tarım yapıldığını ve 4 organik ürün üretici birliği olduğunu tespit ettik. İçme suyundaki kirliliği önlemek amacıyla bu bölgede organik tarımla uğraşan 373 fındık üretici belirledik. Bu üreticilerimizin organik gübreye ihtiyacı olduğu bilgi üzerine biz de bunun çok farklı bir gerekçe ve tarım için faydalı olduğunu görerek üreticilerimize hangi birliğe üye olduklarına bakmaksızın destek olmaya karar verdik. Gönül ister ki organik tarım yapılan her yere destek verelim. Ama bütçe imkânlarımız el verdiği oranda katkı sunabiliyoruz. İnşallah büyük bir sektör haline gelirse ki bir Alman firmasının da organik ürünlere destek verdiğini biliyoruz, bu desteklerimizi verebildiğimiz kadar çiftçimize vereceğiz. Bunu sadece fındıkta değil, tüm organik ürün üreticilerimize vermeyi planlıyoruz. Üreticilerimize hayırlı olsun” şeklinde konuştu.
Üreticilere hitap eden Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkan Vekili Nihat Soğuk ise, “Bugün kırsal kalkınmayı destek anlamında burada Çarşamba bölgesinde üçüncü toplantımızı yapıyoruz. İlkini Çarşamba’da, ikincisini şeftali üreticilerine yönelik Hacılıçay’da yapmıştık. Bugün de Ağcagüney’de sizinle birlikteyiz. Büyükşehir yasasıyla birlikte bundan sonraki desteklerde büyükşehir belediyesi görev üstlendi. Bu görevi, bizler aracılığı ile sizlere iletmeye devam edeceğiz. İnşallah emekleriniz boşa gitmez. Başarılı sonuçlar alırsanız biz de mutlu oluruz” ifadelerini kullandı.Fındıkta küllenmeyle savaşa devam
Türk fındığında verim ve kaliteyi tehdit eden hastalıkların başında gelen küllemeye karşı, sektörde yer alan kamu ve özel kuruluşların yaptıkları mücadele giderek artıyor. Mücadele için ilk olarak kurum ve kuruluşların tarım danışmanı Ziraat Mühendisleri, sonra da üreticiler eğitime tabi tutuluyor.
Özellikle geçtiğimiz yıl bahçelerde yoğun bir şekilde görülen külleme ile sektörün topyekün mücadelesi için başlatılan çalışmalara, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı birimlerinin yanı sıra, Ticaret Borsaları, İhracatçı Birlikleri ve Ziraat Odaları ile Türk fındığının en büyük alıcısı olan Ferrero-Oltan Gıda firması da destek veriyor.
Trabzon Ticaret Borsası ile Düzce Ticaret Borsası’nın Karadeniz ve İstanbul İhracatçı Birlikleri ile Doğu ve Batı Karadeniz'de düzenledikleri 2 ayrı Külleme Çalıştayı ile hız kazanan mücadele konusunda öncelikle üreticiler bilgilendirilip eğitilerek kendilerine zirai ilaç desteği sağlanıyor.
Fındık hastalık ve zararlılara karşı başlatılan mücadeleye büyük destek verip katkı sağlayan Ferrero firması tüm fındık üretilen illerde başlattığı üreticilerle buluşmalarını sürdürüyor.
Üreticilerle sürekli bir araya gelip toplantılar düzenleyerek bilgi, ilaç ve teknik araç desteği verdiğini belirten Ferrero Tarım Direktörü Ersin Arısoy, ilaç temini konusunda Bayer firması ile işbirliği içinde olduklarını söyledi.
Giresun Fındık Araştırma Enstitüsü uzmanları da, külleme ile bilinçli ve sürekli bir mücadelenin gerektiğine dikkat çekerek, üreticilerden gelen talepleri Tarım İl Müdürlükleri ile birlikte değerlendirerek yerinde tespitler yaptıklarını söylediler.
Hastalıkla mücadele için ilk çalıştayı düzenleyip, sunumları ve sonuçlarını kitapçık halinde raporlaştıran Trabzon Ticaret Borsası'nın Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Güngör Köleoğlu sorunun çözümünün topyekün bir mücadele gerektirdiğini söyledi. Köleoğlu, "Bunun için hazırladığımız raporla tüm kesimleri Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ve yetkilileri Ankara'da buluşturup, mücadelenin hep birlikte yapılması için çaba gösteriyoruz" diye konuştu.
Külleme hastalığı
Son yıllarda yoğun olarak görülen ve kışı yere dökülen yapraklarda ve bitki artıklarında geçiren bu fungal hastalık, hava sıcaklığının yükselmesi ile birlikte çoğalıp artar. Hastalığa yakalanan yapraklarda, önce sarı lekeler ve daha sonra küle benzer beyaz bir küf tabakası oluşur. Genç yapraklar küllemeye daha hassastır. Hastalık havalanmayan gölge ve yarı ışıklı yerlerde daha hızlı gelişir. Hastalığın şiddetini ve yayılışını azaltmak için düzenli budama ve dip sürgünü temizliği yaparak güneşlenme ve hava sirkülasyonu sağlanır. İlaçlı mücadele ise uzmanların bilgisi dahilinde kontrollü olarak yapılır.
Fındık fiyatında istikrar için...
Altınordu Ziraat Odası Başkanı Selami Akarsu, fındık üreticilerinin bir an önce lisanslı depoculuk sisteminin hayata geçirilmesini beklediğini söyledi.
Akarsu, oda binasında düzenlediği basın toplantısında, hafta sonu Ordu'da programlara katılan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli'ye "Fındık Raporu" adı altında dosya sunduklarını belirtti.
Daha önce benzer dosyayı Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'a sunduklarını anımsatan Akarsu, "Beklentimiz fındıkta yaşanan sorunların bir an önce çözülmesi. Üreticilerimiz şu anki durumdan memnun olmayabilir. Umutsuz olmasınlar. Fındık dosyası hükümetin en yetkili bakanlarının elinde, herkes notlarını aldı, üreticilerimiz rahat olsun." dedi.
Akarsu, üreticiler adına süreci takip ettiklerini dile getirerek, "Sayın bakanlarımızın üreticilerimiz adına söyledikleri de memnuniyet verici. İnşallah hazırlanan bu rapor üreticilerimizin sorunlarına merhem olacak. Buna inancımız tam." ifadesini kullandı.
Yeniden kurulması planlanan lisanslı depoculuk sistemine ilişkinde üreticilerin beklentilerinin oldukça fazla olduğunu kaydeden Akarsu, şöyle devam etti:
"Fındıkta fiyat istikrarı lisanslı depoculukla olur. İstikrarlı fiyat konusunda lisanslı depoculuk bu işin en önemli ayağı. Üreticiler bir an önce bu sistemin hayata geçirilmesini bekliyor. Bir süre önce sayın Kurtulmuş'un da bu sistemin yeniden kurulmasına yönelik açıklamaları olmuştu. Bu sürecin daha hızlanmasını bekliyoruz. İnşallah lisanslı depoculuk yeniden kurulduğu takdirde emanet fındığın önüne geçilecek. Emanet sorunu ortadan kalktığı durumda fiyatlar da otomatik olarak yükselmiş olacak. Dolayısıyla yeni sezona bu sistemin hazır olmasını temenni ediyoruz."
Rekabet Kurulu Fındık Fiyatındaki düşüşü araştırıyor
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, son dönemde fındık fiyatında yaşanan düşüşlerin nedeni konusunda Rekabet Kurulunca sıkı bir araştırma yapıldığını belirterek, "Eğer fındık fiyatı spekülasyon sonucu aşağı çekiliyorsa en sert adımları atmaktan çekinmeyeceğiz" dedi.
Bir dizi ziyaret, görüşme ve toplantılar için Ordu’da bulunan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 2002 yılında hükümeti devraldıklarında fındık fiyatının 0.90 cent olduğunu, üreticinin kendilerinden fiyatı 1.2 dolara sabitlemesini istediğini, bugün ise fiyatın sürekli yükselerek 3 dolar olduğunu hatırlattı. 2007-2008 yıllarında iki yıl arz fazlası fındığı TMO vasıtasıyla alım yaparak iki yılda 3 milyar TL ödeme yaptıklarını vurgulayan Canikli, bugünkü fiyat düşüşlerinin sebebini sıkı bir şeklide araştırdıklarını kaydetti.Canikli, "Bugünlerde fındığın fiyatının düşmesinin nedeninin bir takım perde gerisindeki oyunlardan mı kaynaklandığı, burada monopol bir yaklaşımla birileri tarafından fiyat aşağı mı çekilmeye çalışıldığı bir durum mu var, yoksa serbest piyasa şartlarında ortaya çıkan bir fiyat mı bunun araştırmasını yapıyoruz. Ziraat Odalarımız Rekabet Kuruluna başvuruda bulundular. Ziraat odaları, ‘Piyasa speküle ediliyor, fiyat bilinçli düşürülüyor, piyasa bozuluyor, rekabet şartları ortadan kaldırılıyor’ diyerek Rekabet Kurulu’na başvuruda bulundular. Şu anda Rekabet Kurulu incelemelerini sürdürüyor. Biz de takip ediyoruz. Önce bunun tespitini yapacağız. Eğer, fındık fiyatı geçmiş yıllarda çokça karşılaştığımız yöntemlerle aşağı çekilmeye çalışılıyorsa Rekabet Kurulunun çalışmasıyla bu durum normale dönecektir. Ama piyasa şartlarında bu fiyat oluşuyorsa o zaman üreticiyi nasıl ve ne kadar mağdur ettiğine bakacağız. Kesinlikle üreticinin hiçbir mağduriyeti olmayacaktır. O zaman en sert adımlar atılacaktır. Fındık üreticisinin mağduriyetini önlemek için her şeyi yapacağız" dedi.
"Fındık fiyatının düşüş sebebi spekülasyon mu?
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, son dönemde fındık fiyatında yaşanan düşüşlerin nedeni konusunda Rekabet Kurulunca sıkı bir araştırma yapıldığını belirterek, "Eğer fındık fiyatı spekülasyon sonucu aşağı çekiliyorsa en sert adımları atmaktan çekinmeyeceğiz" dedi.
Bir dizi ziyaret, görüşme ve toplantılar için Ordu’da bulunan Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, 2002 yılında hükümeti devraldıklarında fındık fiyatının 0.90 cent olduğunu, üreticinin kendilerinden fiyatı 1.2 dolara sabitlemesini istediğini, bugün ise fiyatın sürekli yükselerek 3 dolar olduğunu hatırlattı. 2007-2008 yıllarında iki yıl arz fazlası fındığı TMO vasıtasıyla alım yaparak iki yılda 3 milyar TL ödeme yaptıklarını vurgulayan Canikli, bugünkü fiyat düşüşlerinin sebebini sıkı bir şeklide araştırdıklarını kaydetti.
Canikli, "Bugünlerde fındığın fiyatının düşmesinin nedeninin bir takım perde gerisindeki oyunlardan mı kaynaklandığı, burada monopol bir yaklaşımla birileri tarafından fiyat aşağı mı çekilmeye çalışıldığı bir durum mu var, yoksa serbest piyasa şartlarında ortaya çıkan bir fiyat mı bunun araştırmasını yapıyoruz. Ziraat Odalarımız Rekabet Kuruluna başvuruda bulundular. Ziraat odaları, ‘Piyasa speküle ediliyor, fiyat bilinçli düşürülüyor, piyasa bozuluyor, rekabet şartları ortadan kaldırılıyor’ diyerek Rekabet Kurulu’na başvuruda bulundular. Şu anda Rekabet Kurulu incelemelerini sürdürüyor. Biz de takip ediyoruz. Önce bunun tespitini yapacağız. Eğer, fındık fiyatı geçmiş yıllarda çokça karşılaştığımız yöntemlerle aşağı çekilmeye çalışılıyorsa Rekabet Kurulunun çalışmasıyla bu durum normale dönecektir. Ama piyasa şartlarında bu fiyat oluşuyorsa o zaman üreticiyi nasıl ve ne kadar mağdur ettiğine bakacağız. Kesinlikle üreticinin hiçbir mağduriyeti olmayacaktır. O zaman en sert adımlar atılacaktır. Fındık üreticisinin mağduriyetini önlemek için her şeyi yapacağız" dedi.
"Hızlı tren il merkezlerine dikey bağlanmasından yanayım"
Doğu Karadeniz sahil illerinden hızlı tren yatırımı gelmesi konusunda çalışma yaptıklarını, halen iki temel görüşün tartışıldığını belirten Başbakan Yardımcısı Canikli, Doğu Karadeniz illeri Samsun, Ordu, Giresun ve Trabzon’un hızlı tren imkanından mutlaka faydalanacağını söyledi.
Canikli, "Şimdi burada iki temel tartışma var. Hızlı tren sahil yolundan mı geçsin, yoksa dikey olarak il merkezlerine mi bağlansın? İkisinin de artı ve eksileri var. Özellikle hızlı trenin sahilden geçmesi noktasında başta çevre hassasiyeti olan vatandaşlarımız var. Hızlı trenin geçeceği hat üzerinde çevrenin bozulacağı yönünde görüşleri var. Bunlar haksız da değiller" ifadelerini kaydetti.
Canikli, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bir kere hızlı trenin yerleşim yerlerinden geçmesi fiilen mümkün değil. Burada altından kalkılmayacak iki durum ortaya çıkıyor. Hem mağduriyet hem de maliyet ortaya çıkar. Bizim bölge olarak en büyük varlığımız sahilimiz. Sahilimizi korumamız gerekiyor. Bir tarafı yaparken bir tarafı bozmayalım. Benim şahsi tercihim sahili kullanmamak. Hızlı tren hattını dikey olarak gerçekleştirmektir. Genel olarak bakıldığında daha doğru bir tercih gibi görünüyor. İleride teknoloji değişir, başka sistem ve modeller ortaya çıkar, çevre tahribatını en aza indirecek bir takım değişiklikler olursa konuşulur ama şu an itibariyle en doğrusu dikey geçiştir."