Fındık için "lisanslı depolar" daha güvenli
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Fındık İşleri Dairesi Başkanı Mustafa Bahar, "Fındık üreticilerimizin ürünlerini lisanslı depolara teslim etmelerini bekliyor ve bütün üreticilerimizden bu depolara sahip çıkmalarını istiyoruz" dedi. Bahar, yaptığı açıklama
Yayınlanma:
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Fındık İşleri Dairesi Başkanı Mustafa Bahar, "Fındık üreticilerimizin ürünlerini lisanslı depolara teslim etmelerini bekliyor ve bütün üreticilerimizden bu depolara sahip çıkmalarını istiyoruz" dedi.
Bahar, yaptığı açıklamada, fındıkla ilgili lisanslı depoculuk yönetmeliğinin 2006 yılında çıktığını hatırlattı.
Fındıkta lisanslı depoculuğa 2012 yılında başlandığını belirten Bahar, "Bununla ilgili 2 pilot bölge seçtik. Bunlardan biri Ünye, diğeri ise Düzce idi. Buraları seçerken hem depolama altyapısını dikkate aldık hem de üretim oranını ve büyüklüğünü. Ünye ilçesinde 25 bin ton kapasiteli bir depo ile lisanslı depoculuğa başladık. Düzce'de de yine 10 bin tonluk depo ile bu faaliyete başlamış olduk. Bu pilot uygulamayı ilerleyen dönemde geliştikçe bütün bölgelere yaymayı hedefliyoruz" diye konuştu.
- "Bankacılık Kanununa benziyor"
Bahar, 5300 sayılı Lisanslı Depoculuk Kanununun bir nevi Bankacılık Kanununa benzediğini ve bu nedenle üreticilerin rahat olmasını isteyerek, şöyle devam etti:
"Bu depolarda tamamen mal sahibini korumaya yönelik birçok tedbir bulunuyor. Lisans verilirken depolar üzerinde çok ciddi araştırma ve inceleme yapılıyor. Bu sistemin bir fonu var. Lisanslı depolara getirilen ürünün analizi buralarda yapılmıyor. Bağımsız laboratuvarlarda yapılıyor. Buraların denetimleri de oldukça sık yapılıyor ve buralara da yetkiyi TSE veriyor. Depodaki şartlar ilgili bakanlıkça sıklıkla inceleniyor. Hem depoların havalandırma sistemi hem ısı sistemi hem nem sistemi hem de o depoları serin tutacak izolasyon sistemi titizlikle takip ediliyor. Bu depolarda ürünün korunması önem arz ediyor, bu nedenle depolarımız kameralarla donatıldı. Depolara ürünlerini bırakan üreticilerin fındığı yüzde 100 sigorta kapsamına ve teminat altına alınıyor. Kısacası kanun da üreticilerimizin yanında. Lisanslı depoya ürün bırakan üreticilerimizin hiçbir tereddüdü olmaması gerekiyor. Bu depolar güvenlidir. Hiçbir endişe olmasın."
Üreticilere seslenen Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Fındığınızı odanızın bir kenarında değil, ideal depolama koşullarına hakim lisanslı depolara teslim edin. Kamera sistemi ile donatılmış güvenli ortamlarda ürününüz korunuyor. Depolar havalandırılıyor ve kalitesi 24 ay süreyle taahhüt ediliyor. Miktarı da taahhüt ediliyor. Üretici 2 ton ürün bıraktığında mutlaka 2 ton ürün olarak geri alıyor. Eğer üreticiye eksik bir ürün verilmişse o zarar bir şekilde karşılanıyor. Ürünün kalitesinde, randımanında herhangi bir düşüklük olursa da yine o ürünün borsa fiyatı üzerinden o zarar lisanslı depo tarafından tazmin ediliyor. Fındık üreticilerimizin ürünlerini lisanslı depolara teslim etmelerini bekliyor ve bütün üreticilerimizden bu depolara sahip çıkmalarını istiyoruz."
- "Arz talep dengesini sağlayacak"
Lisanslı depolara teslim edilen ürünün serbest piyasada arz ve talep dengesini sağlayacağını anlatan Bahar, şu ifadeleri kullandı:
"Bu sistem fiyatların üretici lehinde oluşmasına da yardımcı olacaktır. Üreticilerimiz ürününü satabilecek bir yer aramak zorunda kalmayacaktır. Sadece ürüne karşılık olan ürün senedini gezdirecektir. Bu anlamda da depoların üreticiye yönelik menfaati vardır. Başka bir yararı daha var. Üreticimiz kredi sisteminden de yararlanabilecektir. Çiftçi ürününü teminat göstererek bankalardan uygun koşullarda kredi kullanabilecektir. Piyasadaki fiyatlar istediği seviyeye geldiğinde bu ürününü paraya dönüştürebilecektir. Dolayısıyla her yönüyle lisanslı depolar üreticilerin menfaatine olacaktır."
- "İhracatçılar ve tüccarlar da yararlanabilecek"
Sistemin sektörün diğer paydaşlarına da yarar sağlayacağını vurgulayan Bahar, şunları kaydetti:
"Bu sistem sadece üreticileri memnun etmeyecek. Sektörün diğer paydaşları da bu depolar sayesinde faydalanabilecek. Biz ihracatçılara ve tüccarlara diyoruz ki depo yapmak sizin göreviniz olmasın. Depoları lisanslı depolar yapsın. Buralarda iyi şartlarda ürünler muhafaza edilsin. Siz yeter ki ürünümüze dış piyasada pazar bulun. Ülkemize daha fazla ihracat geliri getirin. Yine lisanslı depolara bıraktığınız ürünün karşılığında bankalarda kredi çekme imkanına sahip olun. Sistemin sizlere tanıdığı vergi muafiyetlerinden de istifade edin. KDV'den de istifade edin. Yani lisanslı depolar sadece üreticiye dönük bir menfaat düşünen sistem değildir. Ülkenin menfaatini düşünen, tüccarın ve sanayicinin de menfaatini düşünen bir sistemdir."
Bahar, sisteme üreticilerin yanı sıra başta ziraat odaları olmak üzere birçok kurumun sahip çıkmasını beklediklerini sözlerine ekledi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.