"Fındık uygulaması da eksiktir"

Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Mehmet Cirav, fındıkta diğer ürünlerde olduğu gibi gelişmiş bir kooperatifçilik sisteminin olmadığını söyledi. Cirav, TTB ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenen ''Ürün İhtisas Borsaları ve Lisanslı De

"Fındık uygulaması da eksiktir"

Trabzon Ticaret Borsası (TTB) Meclis Başkanı Mehmet Cirav, fındıkta diğer ürünlerde olduğu gibi gelişmiş bir kooperatifçilik sisteminin olmadığını söyledi.

Cirav, TTB ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odasınca düzenlenen ''Ürün İhtisas Borsaları ve Lisanslı Depoculuk'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'de uygulamaya gidilen bir çok konuda eksiklikler meydana geldiğini, fındıkta son dönemdeki uygulamaların da bunlardan biri olduğunu savunarak, ''Bir işi yaparız, ondan sonra bir bakarız ki o işin çok eksiği var. Bu sefer de, meydana gelen eksiğin zaman içinde giderilmesi için çok gayret sarf edilir. Borsalar ve odalar olarak fındık konusuyla ilgili hükümete vermiş olduğumuz raporlar ve görüşlerin son çıkan kararda bir temayülünü görmedik'' dedi.


Fındıkta son dönemde alınan kararları, hükümetin kendi bürokratları, memurları veya siyasi iradenin acele yapmış olduğu bir düzenleme olarak gördüğünü savunan Cirav, ''Bu hastalık ülkenin bütün meselelerinde var. Tabii ki bunda da olacaktı, çünkü maalesef bizim yapımız bu. Fındıkla iştigal eden borsalar, ihracatçılar bu işin zararını, karını bilen insanlardan bu konularda görüşler alınıp, defalarca konuşulduktan sonra karar verilmesi doğru olurdu. Sadece fındıkta uygulanacak prim sistemiyle fındık üreticisinin tek taraflı bir alanda bırakılmasının doğru olmadığını o gün de söyledik, bugün de söylüyoruz. Zira fındık üreticisinin ikinci alternatifi olması gerekir'' diye konuştu.
Cirav, fındıkta diğer ürünlerde olduğu gibi gelişmiş bir kooperatifçilik sistemi olmadığını kaydederek, şunları söyledi:
''Eskiden bir FİSKOBİRLİK vardı. Gerçi hala mevcut var ama, FİSKOBİRLİK bu işte bir kooperatifçilik mantığıyla işleri yıllarca yürütemedi. Tabii ki siyasetçilerin de bu işte günahı vardır, bu günah sadece onlara ait değildir. 50 yıllık süreçteki bütün siyasi partilerin bu işte günahı vardır. Fakat onlar da bu işte hiç çaba sarf etmediler. Bu kadar ürünün olduğu ülkede çok ciddi kooperatifin olması gerekirdi, ancak bu yok. Umarım bundan sonraki süreçte kooperatif yeni bir yapılanmaya girebilir. Ben 'kooperatif özerkleştikten 3-4 seçim sonra kooperatifin yapısı düzelir' demiştim. Bunda yanıldık, düzelmedi. Yeni bir politika uygulanıyor, yani TMO bu yıl dahil olmak üzere fındık almayacak. Ama üreticinin ikinci alternatifi olması lazım. Vatandaş gerektiğinde fındığını satmayacak, bekletecek. Bilindiği üzere evde fındık bekletmenin oldukça sıkıntıları var. Gelişmiş bir depoculuk sistemi veya benzeri bir şey yok. Esnafa, fabrikacıya fındık verildiği zaman bir şekilde o fındık piyasaya giriyor. Ancak bu 'emanet fındığı alan insanlar hep kar ediyor' şeklinde anlaşılmasın. Emanet fındık alıp da batan birçok insan var. Bu da böyle bilinmeli.''

-''ÜRETİCİ DE BİRAZ ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI''-

Cirav, lisanslı depoculuğun yaklaşık 4-5 yıldır konuşulduğunu, ancak bu konuda bir adım yol dahi alınmadığını savunarak, ''Belki hükümet TMO'ya verdiği destek ve paranın bir miktarını lisanslı depoculuk için harcamış olsaydı veyahut daha çok teşvikkar bir yapı içinde olsaydı daha farklı olabilirdi. Bugün TMO'nun fındık almama konusu doğru bir karardır. Fındığın geleceğini bu karar kurtaracaktır. Ancak, üreticinin kısa vadede bir takım sıkıntılar yaşayacağını görüyoruz'' dedi.
Bu yıl için fındık rekoltesinin geçen yıla göre eksik olmasının üretici için bir avantaj olduğunu ifade eden Cirav, ''Üretici de biraz elini taşın altına koymalı. Mutlaka fındığını satmada, emanete bırakmada biraz daha takipkar olması lazım. '3-5 lira fiyat olsun da devlet alsın' anlayışından uzaklaşmamız lazım. Fındığı devlet, FİSKOBİRLİK veya TMO vasıtasıyla aldırdığı zaman bu işin sonu olmadığını 15-20 yıldır söylüyoruz. Çünkü vermenin sonu yok. Her yıl 1 milyar dolar, 800 milyon dolar fındığa vermeye belli bir zamana kadar dayanılabilir. Bu iktidar 2-3 dönem dayanabildi'' diye konuştu.
Cirav, bundan önceki hükümetlerin bu işten aslında vazgeçtiklerini anlatarak, şunları söyledi:
''Hükümetin, bu işe bulaşmakla büyük bir kabahati vardır. Bu kabahatini bu şekilde telafi edemedi bana göre. Keşke bir başka alternatifle bu işe başlamış olsaydı. Ancak bizim bu yapıyı da desteklememiz gerektiğini düşünüyorum. Zira baskıyla birlikte geriye dönüş yapılırsa ve alımlar olursa belli bir zaman sonra bu işin çöktüğünü, 600 bin ton fındığın hükümetin elinde kaldığını, bütçeye şu kadar zararı olduğunu hep birlikte göreceğiz. Dolayısıyla bugünkü durum, yürütülebilir bir durum değildir. Yapılacak düzenlemelerin, bu işle ilgili olan insanlarla da konuşularak yapılması lazım. Siyasetçilerin böyle bilmedikleri işi biliyor gibi yapıp, ondan sonra yarım yamalak işleri bırakmamaları gerekir. Biz bunu sürekli söylüyoruz, bu her parti için geçerli.''
Bir ürünün ticaret aktivitesi varsa buna devletin fiyat vermemesi gerektiğini kaydeden Mehmet Cirav, şöyle devam etti:
''Alınan kararlar doğrultusunda üreticinin desteklenmesi, kilo, dönüm başına para verilmesi 3 yılla sınırlandırılmış. Biz buna katılmıyoruz. Bu Karadeniz Bölgesinde 3 yıl değil, bu sistem oturana kadar devam edilmelidir. Lisanslı depoculuk yapılabilir, yürütülebilir bir iştir inşallah. Eğer yapılabilir bir durumu varsa, bundan sonraki düzen içinde üyelerimizin ortaklığını alarak Trabzon TSO'nun da iştirakiyle birlikte böyle bir sistemi oluşturmayı düşünüyoruz.''
Açılış konuşmasının ardından Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İç Ticaret Genel Müdürlüğü Denetim Birimi Başkanı Başkontrolör Mustafa Akay, katılımcılara, dünya ve Türkiye'deki ürün ihtisas borsaları ve lisanslı depoculuk faaliyetleri hakkında bilgi vererek, sorularını yanıtladı.

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler