Fındık ve Trabzon Türkiye'nin her şeyidir
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in himayelerinde Trabzon’da bir otelde düzenlenen ‘Fındıkta Kaliteyi ve Verimi Arttırma Projesi’ çalıştayı başladı.Çalıştaya, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in himayelerinde Trabzon’da bir otelde düzenlenen ‘Fındıkta Kaliteyi ve Verimi Arttırma Projesi’ çalıştayı başladı.
Çalıştaya, Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mir Mahmutoğlu, Tarım İl Müdürü Sabri Topbaş, Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı M. Suat Hacısalihoğlu ile bölge illerinden birçok kişi katıldı.
Çalıştayda bir konuşma yapan Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, “Bugün Karadeniz Bölgesi, Trabzon ve ülkemiz için çok önemli bir ürün olan fındığın dünü, bugünü ve yarınını hep beraber masaya yatırmak için çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapıyoruz. Fındık Karadeniz bölgesi ve Trabzon, ülkemiz için her şeydir. Fındık ekonomidir, fındık kültürdür, fındık folklordur, fındık türküdür. Dolayısıyla fındığın geleceği bu bölge için çok önemlidir. Bu memlekette yakın tarihte fındık üzerine savaşlar olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak gelinen noktada belirli bir sistem otursa da bu sistemlerin olumlu ya da olumsuz yönleri, olacaktır, tartışılacaktır, konuşulacaktır” dedi.
Öz, “Üç ana başlıkta çalıştayın yürütülmesini çok anlamlı buluyorum. Birincisi ürün geliştirilmesi, kültürel tedbirler ve birim alandan verimin arttırılması, ikincisi destekleme politikaları, üçüncüsü de pazarlama ve bunun çeşitli şekillerde değerlendirilmesiyle ilgili süreç. Bütün bu süreçleri iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Yönetim sistemimizde son yıllarda önemli değişim ve dönüşüm yaşıyoruz. Bakanlıklarımız, kamu kurumlarımız, artık çalışmalarını günü birlik politikalar yerine uzun dönemli stratejilere dayandırıyorlar. Bu anlamda Tarım Bakanlığımız da tarım ve hayvancılık konusunda ve diğer görev alanlarında çalışmalarını stratejik hedeflerini ortaya koyarak kısa, orta ve uzun vadeli hedefler doğrultusunda adım adım gerçekleştiriyor. Bu çalıştaylarla da önemli adımlar atılıyor. Hem ürün çeşitliliğini sağlamak, hem ürünlerin işleme ve değerlendirme konusundaki standardını yükseltme konusunda önemli çalışmalarımız var” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Dünya’da fındık üretiminin yüzde 70-75’ini ihracatta da, dış ticarette de yüzde 85’ini yönettiğini belirten Öz, “Ama biz bu şekilde devam edersek sonsuza kadar da böyle devam edeceğimiz anlamına da gelmiyor. Dünyada bütün alanlarda rekabet giderek artıyor. Sanayi alanındaki rekabet için eğer siz veriminizi arttırmak ve maliyetinizi düşürmezseniz belli bir dönem sonra o alanda devre dışı kalıyorsunuz.
Tarımsal üretimde de böyledir. Bugün farklı ürünlere baktığımız zaman belli ülkeler belli ürünlere odaklanarak dünya pazarında daha fazla pay aldığını görüyoruz. Bunun en bariz örneklerinden birisi kirazdır. Biz bir yandan kiraz üretiminde kaliteyi ve verimi arttırırken bir yandan da dünyadaki belli ülkeler bunu yapıyor. Fındıkta belli ölçüde tekel gibi gözüküyoruz ama bu kırılmaz bir tekel değildir. Biz tedbirimizi almalı, birim alandaki verimimizi arttırmalı ve bunu daha iyi şekilde pazarlamak için çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Bölgemizde geleneksel olarak yapılan üretim fındık üretiminde de görünüyor. Bilinçsiz üretim üretimi ve verimi düşürmektedir. Bu alanda biraz daha tedbir almalıyız” şeklinde konuştu.
ÜLKEMİZİN GÖZ BEBEĞİ OLAN FINDIĞI DÜNYADA HAK ETTİĞİ YERE GETİRECEĞİZ
Fındıkta 1.8 milyar dolar döviz geliri elde ettiklerini vurgulayan Tarım Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mir Mahmutoğlu, “Devlet dünyada fındık üretiminin yüzde 75’ini üreten ülkemizde ticarette yüzde 85’ine konu olan fındığın arz fazlasını devlet 4 liraya alıyor 1 liraya yağlık olarak veriyordu. Rakip ülkeler de Türkiye arz fazlası fındığı absorbe ederek Dünya’daki fındık fiyatını yüksek tutuyor diye durmadan alan genişletiyordu. Kendi paramızla kendi ayağımıza kurşun sıkıyorduk. Önce FKB alıyordu, sonra TMO almaya başladı. Devlet dünyanın parasını veriyor ve buna rağmen eleştiri alıyordu. Vatandaş de ihracatçı da memnun olmuyordu. Fiyat serbest piyasada teşekkül etsin dedik. Alternatif tarıma geçene de destek olduk. Fındık stratejisini tüm taraflarının katıldığı bir toplantıda belirledik.
Neticede ürüne olan kilo bazlı desteği kaldırıp alan bazlı desteğe dönüştürdük. Gelinen süreçte fındık hiçbir zaman seçim malzemesi olmadı. Bu strateji sayesinde ülkemizin tarihinin en büyük ihracatını yaptık. Ülkenin en büyük fındıktan döviz gelirini elde ettik. 1.8 milyar dolar döviz geliri elde ettik. Kaliteyi, çeşitliliği arttırmamız, yaşlanan fındık bahçelerini yenilememiz lazım. Bunu çayda da yapacağız. Türk çayı demek organik çay demektir algısını da oluşturmamız gerekiyor. Ülkemizin göz bebeği olan fındığı dünyada hak ettiği yere getireceğiz. Bu çalıştayın somut kararlar alınmasına vesile olacağını ümit ediyorum” diye konuştu.
Çalıştay fındıkta kaliteyi ve verimi arttırmaya yönelik gerçekleştirilen sunumlarla devam etti.