"Fındıkta birileri üreticinin emeğiyle oynuyor"
Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, fındığın maliyetinin altında işlem gördüğünü belirterek, “Bizim tek hedefimiz, Türk fındığı ve üreticinin alın terinin hak ettiği değeri bulmasıdır” dedi.
Yayınlanma:
Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, düzenlediği basın toplantısıyla fındık hakkında değerlendirmelerde bulundu. Ziraat odaları olarak fındık ve fındık üreticisinin hak ve hukukunu her platformda savunmaya devam edeceklerini belirten Karan, “Bizim tek hedefimiz, Türk fındığı ve üreticinin alın terinin hak ettiği değeri bulmasıdır” dedi.
“Fındık fiyatı şuanda maliyetinin altında işlem görmektedir” diyen Karan, “Bunu daha önceki basın açıklamalarımızda rakamlarla kamuoyuyla paylaşmıştık. Rekolte kaybına bağlı olarak bu sezon bir kilo fındığın maliyeti 13 ila 23 lira arasında değişmektedir. Bu devletin resmi makamlarınca yapılan maliyet hesabıdır. Biz kendi kafamızdan uydurmuyoruz. Malumunuz olacağı gibi bu sezon belki de Cumhuriyet tarihinin en düşük fındık rekoltesiyle karşı karşıyayız. Aslında bu sezon fındıkta yok yıl. Ama gelin görün ki fındık fiyatı beklentilerden çok uzak bir rakamdan işlem görmektedir. Bilindiği gibi 2009 yılından beri fındıkta serbest piyasa koşullarında arz-talep sistemi işletilmektedir. Ancak bu sezon bu sistem çökertilmiş durumda. Aslında geçen sezon bunun sinyalleri verilmişti. Güçlü bir alıcı fındıkta bir tekel oluşturarak piyasa üzerinde baskı oluşturmakta. Artık öyle bir noktaya gelindi ki, örneğin akşam yatarken 13 lira olan fındık fiyatı sabah kalktığımızda 12 liraya düşüyor. Akşamdan sabaha fındık fiyatının değiştiğini bu sezon gördük. Bu da apaçık tekelleşmenin eseridir” ifadelerini kullandı.
“Biri çıkıp ‘fındık fiyatları artacak’ dediğinde tam tersi oluyor”
Birileri kendi menfaatleri uğruna üreticinin alın teriyle çocukla oynar gibi oynadığını savunan Karan, şöyle devam etti:
“Şuanda serbest piyasada işlem gören fındık fiyatlarını kabul etmediğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Şahsım olarak sezon başından beri bir fiyat dillendirmedim, dillendirmeyeceğim de, üreticilerimizin kafasında geçen illaki bir rakam vardır. Piyasa o fiyatlara ulaşınca üreticimiz kendi değerlendirmesini kendi yapacaktır. Tek beklentimiz piyasanın bir an önce toparlanarak, fındığın gerçek değerine ulaşmasıdır. 15 lirayı gören ve az olan bir ürünün 12 liraya kadar düşmesi normal bir durum değildir. Tekrarlayacak olursak, Türk fındığı tekelleşiyor. Buna da maalesef göz yumuluyor. Söylemden ileri gitmeyen açıklamalarla fındıkta tekelleşmenin önüne geçemeyiz. Tekelleşmeyi şu ifadeyle tarif edecek olursak, bunun adı resmen ‘kapitülasyon’dur. Kapitülasyonun ne olduğunu herkes çok iyi bilmekte. Şu anda kapitalist bir anlayışla fındık üreticisinin emeği sömürülmek isteniyor. Biz ne köleyiz ne de birilerinin uşağıyız. Fındık üreticisinin emeğinin sömürülmek istenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Fındıkta bunlar yaşanırken ziraat odalarının dışında hiç kimsenin sesini çıkarmayarak, üreticiye şirin gözükme adına konuşması bizleri son derece rahatsız etmekte. Sağ olsun hükümet yetkilerimiz, fındık üreticisini destekleyen açıklamalarda bulunuyor bulunmasına ama ortada bir sonuç yok. İsim beyan etmiyoruz ancak her bir hükümet yetkilisi veya milletvekili çıkıp ‘fındık fiyatları artacak’ dediğinde tam tersi oluyor. Fındık fiyatı en az 50 kuruş aşağıya düşüyor. Üreticiler adına artık söylemden öte ellerini taşın altına koymalarını bekliyoruz.”
FİSKOBİRLİK'in yıllarca fındıkta bir denge unsuru ve sigorta görevi gördüğünü ifade eden Karan, “FİSKOBİRLİK’siz bir fındık piyasası düşünülemez. Şuanda bile azda olsa serbest piyasanın üzerinde ürün alması önemli bir ayrıntıdır. Bu nedenle FİSKOBİRLİK yaşatılması ve ayakta durması önemlidir. Mevcut yönetim başta ekonomik zorluklar olmak üzere sorunların üzerinden gelerek birliği yeniden eski günlerine doğru götürmekte. Ancak bunu yaparken sanki bize göre yalnız bırakılıyorlar. FİSKOBİRLİK’in mevcut yapısına ilaveten yeni yatırımlar yaparak, daha fazla fındık alıp işleyerek satması kimin işine yarar. Tabi ki de üreticinin işine yarar. Güçlü bir FİSKOBİRLİK’in olduğu bir piyasada birileri istediği gibi at koşturamaz, baskı kuramaz. Ama bunu yapabilmesi için önünün açılması gerekiyor. Edindiğimiz bilgilere göre FİSKOBİRLİK'e ait Giresun merkez ve ilçelerdeki arazileri belediye engellerine takılmakta. Bu yüzden yönetimin eli kolu bağlı durumda. Örneğin Genel Müdürlük arazisi belediye yerleşim alanı, Bulancak Kooperatifi'nin yeri belediye yerleşim alanı. Bu nasıl bir belediye yönetimi anlayışı ve bu nasıl FİSKOBİRLİK'e sahip çıkmaktır. Bunun örneklerini diğer ilçelerde de görmek mümkün. Öte yandan FİSKOBİRLİK’in yeni entegre tesisi için Giresun 2. Organize Sanayi Bölgesi'nden yer talebinde bulunduğunu duymayan kalmadı. Sağır sultan dahi duydu ama olumlu bir sonuç yok. FİSKOBİRLİK yönetimi ciddi anlamda yeni bir yatırım için 2. OSB’den yer talep ediliyorsa o yer acilen tahsis edilmelidir” diye konuştu.
“Fındık fiyatı şuanda maliyetinin altında işlem görmektedir” diyen Karan, “Bunu daha önceki basın açıklamalarımızda rakamlarla kamuoyuyla paylaşmıştık. Rekolte kaybına bağlı olarak bu sezon bir kilo fındığın maliyeti 13 ila 23 lira arasında değişmektedir. Bu devletin resmi makamlarınca yapılan maliyet hesabıdır. Biz kendi kafamızdan uydurmuyoruz. Malumunuz olacağı gibi bu sezon belki de Cumhuriyet tarihinin en düşük fındık rekoltesiyle karşı karşıyayız. Aslında bu sezon fındıkta yok yıl. Ama gelin görün ki fındık fiyatı beklentilerden çok uzak bir rakamdan işlem görmektedir. Bilindiği gibi 2009 yılından beri fındıkta serbest piyasa koşullarında arz-talep sistemi işletilmektedir. Ancak bu sezon bu sistem çökertilmiş durumda. Aslında geçen sezon bunun sinyalleri verilmişti. Güçlü bir alıcı fındıkta bir tekel oluşturarak piyasa üzerinde baskı oluşturmakta. Artık öyle bir noktaya gelindi ki, örneğin akşam yatarken 13 lira olan fındık fiyatı sabah kalktığımızda 12 liraya düşüyor. Akşamdan sabaha fındık fiyatının değiştiğini bu sezon gördük. Bu da apaçık tekelleşmenin eseridir” ifadelerini kullandı.
“Biri çıkıp ‘fındık fiyatları artacak’ dediğinde tam tersi oluyor”
Birileri kendi menfaatleri uğruna üreticinin alın teriyle çocukla oynar gibi oynadığını savunan Karan, şöyle devam etti:
“Şuanda serbest piyasada işlem gören fındık fiyatlarını kabul etmediğimizi bir kez daha belirtmek isteriz. Şahsım olarak sezon başından beri bir fiyat dillendirmedim, dillendirmeyeceğim de, üreticilerimizin kafasında geçen illaki bir rakam vardır. Piyasa o fiyatlara ulaşınca üreticimiz kendi değerlendirmesini kendi yapacaktır. Tek beklentimiz piyasanın bir an önce toparlanarak, fındığın gerçek değerine ulaşmasıdır. 15 lirayı gören ve az olan bir ürünün 12 liraya kadar düşmesi normal bir durum değildir. Tekrarlayacak olursak, Türk fındığı tekelleşiyor. Buna da maalesef göz yumuluyor. Söylemden ileri gitmeyen açıklamalarla fındıkta tekelleşmenin önüne geçemeyiz. Tekelleşmeyi şu ifadeyle tarif edecek olursak, bunun adı resmen ‘kapitülasyon’dur. Kapitülasyonun ne olduğunu herkes çok iyi bilmekte. Şu anda kapitalist bir anlayışla fındık üreticisinin emeği sömürülmek isteniyor. Biz ne köleyiz ne de birilerinin uşağıyız. Fındık üreticisinin emeğinin sömürülmek istenilmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Fındıkta bunlar yaşanırken ziraat odalarının dışında hiç kimsenin sesini çıkarmayarak, üreticiye şirin gözükme adına konuşması bizleri son derece rahatsız etmekte. Sağ olsun hükümet yetkilerimiz, fındık üreticisini destekleyen açıklamalarda bulunuyor bulunmasına ama ortada bir sonuç yok. İsim beyan etmiyoruz ancak her bir hükümet yetkilisi veya milletvekili çıkıp ‘fındık fiyatları artacak’ dediğinde tam tersi oluyor. Fındık fiyatı en az 50 kuruş aşağıya düşüyor. Üreticiler adına artık söylemden öte ellerini taşın altına koymalarını bekliyoruz.”
FİSKOBİRLİK'in yıllarca fındıkta bir denge unsuru ve sigorta görevi gördüğünü ifade eden Karan, “FİSKOBİRLİK’siz bir fındık piyasası düşünülemez. Şuanda bile azda olsa serbest piyasanın üzerinde ürün alması önemli bir ayrıntıdır. Bu nedenle FİSKOBİRLİK yaşatılması ve ayakta durması önemlidir. Mevcut yönetim başta ekonomik zorluklar olmak üzere sorunların üzerinden gelerek birliği yeniden eski günlerine doğru götürmekte. Ancak bunu yaparken sanki bize göre yalnız bırakılıyorlar. FİSKOBİRLİK’in mevcut yapısına ilaveten yeni yatırımlar yaparak, daha fazla fındık alıp işleyerek satması kimin işine yarar. Tabi ki de üreticinin işine yarar. Güçlü bir FİSKOBİRLİK’in olduğu bir piyasada birileri istediği gibi at koşturamaz, baskı kuramaz. Ama bunu yapabilmesi için önünün açılması gerekiyor. Edindiğimiz bilgilere göre FİSKOBİRLİK'e ait Giresun merkez ve ilçelerdeki arazileri belediye engellerine takılmakta. Bu yüzden yönetimin eli kolu bağlı durumda. Örneğin Genel Müdürlük arazisi belediye yerleşim alanı, Bulancak Kooperatifi'nin yeri belediye yerleşim alanı. Bu nasıl bir belediye yönetimi anlayışı ve bu nasıl FİSKOBİRLİK'e sahip çıkmaktır. Bunun örneklerini diğer ilçelerde de görmek mümkün. Öte yandan FİSKOBİRLİK’in yeni entegre tesisi için Giresun 2. Organize Sanayi Bölgesi'nden yer talebinde bulunduğunu duymayan kalmadı. Sağır sultan dahi duydu ama olumlu bir sonuç yok. FİSKOBİRLİK yönetimi ciddi anlamda yeni bir yatırım için 2. OSB’den yer talep ediliyorsa o yer acilen tahsis edilmelidir” diye konuştu.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.