Fındığın erken tomurcuk açması sonrası, kar yağışı ve sıfırın altındaki hava sıcaklıklarının zarar oluşturabileceği ifade edildi.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Karadeniz Bölgesi’nde beklenen kar yağışı sonrası olması muhtemel eksi derecelerdeki hava sıcaklıklarının açan fındık tomurcuklarına ciddi zarar verebileceğini söyledi.

Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından olan fındık tomurcuklarını açmaya başladı, kış mevsiminin sıcak geçmesi dolayısıyla yapraklar yetişti. Meteorolojiden 30 ilde beklenen kar yağışının ve sonrasında etkili olacak sıfırın altındaki hava sıcaklıklarının tomurcuklara zarar vererek, fındıkta rekolte kaybına yol açabileceği belirtildi.

“Risk devam ediyor, üreticiler tedirgin”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, kış mevsimin sıcak geçtiğini, mart ayının son haftasında da sıcak havanın etkili olduğunu söyledi. Bu sıcak havalar nedeniyle yüksek, orta ve sahil kesimlerinde fındığın tamamıyla yapraklarını açtığını kaydeden Soydan, “Şuanda risk devam ediyor. Meteorolojiden aldığımız bilgiler ile bu hafta sonuna doğru kar yağışının beklendiği ve hava sıcaklıklarının eksi derecelere inebileceği, zirai don olabileceği bilgilerini aldık. Özellikle geçen yıllarda zirai don olaylarını yaşadık, bu nedenle tedirginiz. 2014 yılının 30 Mart tarihinde ciddi derecede zirai don olayı ile karşı karşıya kalındı ve Ordu’da 9 ilçe sıfır rekolte çekti. O açıdan üreticilerimiz çok tedirgin. Çünkü kar yağışı ile beraber hava sıcaklıkları sıfırın altına düşerse, tomurcuklar soğuğa dayanamaz, ciddi zararlar verebilir” dedi.

“Tarım sigortasına talep her geçen yıl artıyor”

Fındık yetiştiriciliği olan bölgede tarım sigortasının geçen yıla göre yüzde 21 arttığını kaydeden Soydan, “Ordu’da da yaklaşık yüzde 20’lik bir artış var. Burada yaklaşık 58 bin poliçe ve 20 bin üretici sigortalarını yaptırdı. Bu yeterli değil ancak her yıl artmaya doğru gidiyoruz. Her yıl sigortanın önemi artıyor çünkü zirai don, fırtına, sel, heyelan ve dolu gibi doğal afetlerde en azından bir teminat olarak üreticilerin güvencesi” ifadelerine yer verdi.