Giresun’un Bulancak ilçesinde 40 yıldır demircilik yapan 55 yaşındaki Cengiz Çalışkan, el emeği ile ürettiği demir aletleri ülke geneline dağıtıyor. Ancak mesleğe olan ilginin giderek azalması nedeniyle çırak ve kalifiye işçi bulmakta zorlandığını belirtiyor.
Demircilik mesleğine çırak olarak başladığını belirten Çalışkan, demirciliğin her zaman kıymetli bir sanat dalı olduğunu vurguladı. Çalışkan, "Bu meslek çok değerli. Peygamber mesleği olarak bilinir ve Davut Aleyhiselam'dan günümüze kadar süregelmiştir. Günümüzde makineler yaygınlaşmış olsa da el işçiliği hâlâ büyük önem taşıyor. Ancak mesleğe duyulan ilginin azalması, geleceği için endişe verici" dedi.
“İşçi Bulmakta Zorlanıyoruz”
Cengiz Çalışkan, demir işçiliğinin zanaatkârlık gerektiren bir meslek olduğunu ancak yeni neslin bu mesleğe yönelmek istemediğini söyledi. Konuyla ilgili düşüncelerini şu şekilde dile getirdi:
“Şu anda kazma, balta ve girebi gibi tarım aletleri üretiyoruz ve Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyoruz. Ancak en büyük sıkıntımız, bu meslekte çalışacak nitelikli işçi ve çırak bulamamak. Bugüne kadar sadece 2-3 kişiye demircilik mesleğini öğretebildim. Eskiden at nalı yapardık, ancak bu artık tarihe karıştı. Günümüzde daha çok tarım aletleri üretimine yöneldik. Yine de mesleğe olan ilginin azalması ve iş gücü bulamamak beni üzüyor.”
El İşçiliği Teknolojiye Karşı Ayakta Durmaya Çalışıyor
Makineleşmenin hızla yayılması, geleneksel el işçiliği gerektiren mesleklerin devamlılığı açısından risk oluşturuyor. Çalışkan, el işçiliğinin hala büyük bir değer taşıdığını ve makinelerin üretemediği kaliteyi sunmaya devam ettiğini belirtiyor.
Ancak bu sanatı sürdürecek yeni ustalar ve çıraklar bulunmaması, mesleğin geleceğini tehdit ediyor. Çalışkan, "Demircilik sanatı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Yeni neslin bu mesleği öğrenmeye teşvik edilmesi gerekiyor" diyerek endişelerini dile getirdi.
Demircilik Mesleğinin Geleceği İçin Çözüm Arayışları
Demir ustası Çalışkan, mesleğin devamlılığı için devlet ve özel sektör tarafından teşvik edici programların oluşturulması gerektiğini savunuyor. Meslek liselerinde ve usta-çırak eğitim sistemlerinde demirciliğin teşvik edilmesi, bu geleneksel zanaatın sürdürülebilirliğini sağlayabilir.
Cengiz Çalışkan gibi ustalar, kendi imkanlarıyla mesleklerini yaşatmaya çalışırken, gençlerin ilgisini çekmek için daha fazla destek ve farkındalık yaratılması gerektiğine inanıyor.
Kaynak:
