Tomara Şelalesinin efsanesi: rnTomara Şelalesinin halk arasında anlatılan efsanelerinden birisi de şöyle: “Seydibaba Köyü çobanı, kendi kendine sürüyü otlatıyormuş. Öğlen saatlerinde sürüyü götürüp ıssız yerde yatırıp, abdestini alır, namazını kılarmış. Köylü, sürüyü susuz bırakıyor diye çobanı, dava etmiş. Bir gün, çobanı gizlice takip etmişler. Tam öğle zamanı çoban yine sürüyü aynı ıssız yere indirmiş. Elindeki değneğini toprağa vurmuş. Çıkan sudan kendisi abdest alıp namazını kılmış, sürü de suyunu içmiş. Çoban namazını kıldıktan sonra bakmış ki köylü kendini seyrediyor. Buna çok kızan çoban kavalını bir tarafa, bıçağının kılıfını bir tarafa savurmuş. Biri düşmüş Tomara Şelalesi'ne, diğeri de Çamoluk ilçesinin Mindaval köyüne. Kaval ile bıçağın kınının düştüğü yerden sular fışkırmış. Kırk ayrı yerden su çıkan Tomara Şelalesi'nin diğer bir adı da u2018Kırk Gözeler' olarak günümüze kadar gelmiş.”