GÜRCİSTAN’DA Bidzini Ivanişvili liderliğindeki yeni hükümet mafyayı çökertiyor. Çökertilen Gürcü mafyasının 15 yıldır Türk işadamlarına kurdukları tuzaklar bir bir ortaya çıkıyor. Yüzlerce Türk işadamının sudan bahanelerle mafya-polis işbirliğiyle gözaltına alınıp milyonlarca lari karşılığı serbest bırakıldığı ortaya çıktı. Türk işadamlarından Adnan Akyar (50) mağdurların sesi olarak Gürcü televizyonlarında her gün konuşuyor.

 

GÜRCİSTAN’DA yeni yönetim tarafından devlet içerisindeki bir suç şebekesine yönelik operasyonda, çetenin tuzağına düşen bir Türk işadamı kilit rol oynuyor. Gürcistan’da ticaret yapan onlarca Türk işadamı geçtiğimiz dönemlerde çeşitli tuzaklara düşürülerek suçlanıp cezaevlerine atılmış, 800 bin doları bulan yüksek bedeller ödeyerek serbest kalmıştı.

 

Rizeli ev hanımı Nuriye Kaputoğlu, eroin tuzağına düşürülerek Gürcistan’da cezaevine konulan kocası Hamza Kaputoğlu’nu kurtarmak için Mağdur Aileler Derneği’ni kurarak 2010 yılında mücadele başlatmıştı. Ev hanımının başlattığı bu mücadele sonucunda eşi Hamza Kaputoğlu ve benzer şekillerde tuzağa düşürülerek cezaevlerine konulan 68 Türk vatandaşı özgürlüğüne kavuşmuştu.

 

2003'teki Gül Devrimi ile iktidara gelen Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin partisi, 2 Ekim 2012 seçimlerinde Gürcü milyarder işadamı Bidzini İvanişvili liderliğindeki “Gürcistan Rüyası” koalisyonu karşısında seçimi kaybedince görevi devralan İvanişvili kontrolündeki yöneticiler, Türk işadamlarına kurulan tuzakları gerekçe göstererek devlet birimleri içerisinde oluşan bir çeteye karşı operasyon başlattı. Son günlerde Gürcistan’ın en önemli gündem maddesi olan bu operasyonun kilit isimlerinden biri, yaklaşık 10 yıldır Gürcistan’a kargo taşımacılığı üzerinde ticaret yapan Adnan Akyar (50). Gürcistan medyasında adından sıkça bahsedilen ve canlı yayınlara alınan Akyar, verdiği bilgilerle operasyona ışık tutuyor. Akyar, Gürcistan’da kargo taşımacılığı yapabilmek için aralarında bakanların da bulunduğu birçok kişinin kendinden devlet adına 4 milyon dolar civarında para aldığını iddia etti. Kendisinden devlet adına istenen paraların bir bölümünü ödemediği için 1 Haziran 2011 yılında “sahte kredi kartı kullandığı” gerekçesiyle cezaevine konulduğunu anlatan Akyar, Gürcistan para birimi ile 100 bin lari ödeyerek serbest kaldı. Operasyonun başlaması ve ifadesi alınan itirafçıların beyanı ile Akyar ve 50’ye yakın Türk işadamına tuzak kurulup çeşitli suçlar üzerlerine atılarak 20 milyon dolar civarında rant elde edildiği ortaya çıktı. Çetenin çökertilmesi ile suçsuzlukları ortaya çıkan işadamları, şimdi Gürcistan makamları tarafından serbest kalmaları karşılında kendilerinden alınan paraları geri alabilmek için yargıya başvuruyor. Konuyla ilgili açıklama yapan Adnan Akyar, “Hiç kredi kartı kullanmamış olmama rağmen sahte kredi kartı kullanmakla suçlanarak cezaevine atıldım. Suçu kabul etmem halinde 100 bin lari karşılığında serbest bırakılacağım söylendi. Aksi takdirde uzun yıllar cezaevinde kalacaktım. Birçok arkadaşımızın yaptığı gibi ben de cezaevinden çıkabilmek için suçu kabul ederek 100 bin lari ödeyip serbest kaldım. Şimdi itirafçılar ben ve çok sayıda Türk işadamına tuzak kurduklarını itiraf ediyor. Bizden haksız yere alınan paraların geri iadesi için mahkemeye başvurduk. Sonuç bekliyoruz” dedi.