Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü tarafından koordine edilen çalışma kapsamında hamsi ile ilgili sektördeki tüm taraflar görüşlerini dile getiriyor.

 

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu hamsinin Trabzon’a bölgemize ve ülkemize ekonomik yönden çok katkı sağlayan bir değer olduğunu söyledi. Yapılacak olan araştırmalar, alınacak kararlar ile sürdürülebilir bir şekilde stokun daha da artırılmasının sağlanması ve Karadeniz’de hamsi varlığının devam ettirilmesi olduğuna işaret etti.

 

TTSO Başkanı M.Suat Hacısalihoğlu katma değeri yüksek bir ürün haline hamsinin getirilmesi gerektiğini ifade etti. Hacısalihoğlu, “ Elimizde altın değerinde olan hamsiyi gümüş değerde satmak doğru değildir. Katma değerini artırarak Hamsiyi altın değerinde satmamayı başarmalıyız. Bunun için araştırma ve çalışmalara devlet desteği sağlanmalıdır. Hamsi de katma değeri yarattığımızda elbette daha fazla ekonomik girdi sağlanacaktır. ”dedi.

 

Karadeniz hamsisini tüm dünyaya tanıtmak konusunda çalışmalar yapılmasında fayda olduğunu dile getiren Hacısalihoğlu şöyle konuştu: “ Bu kapsamda tanıtım faaliyetleri yapılmasını önemsiyoruz.  Norveç ürettiği somon bağlığı için tanıtım günleri düzenliyor. Bizim ülkemizde hamsi var.  Somon tanıtımı gibi hamsi de tanıtılmalıdır. Hamsi katma değeri yükseltilecek bir üründür.  Ülkemizin ve bölgemizin kalkınmasına katkı sağlayabilecek bir üründür. Diğer taraftan şehrimizde yapılmakta olan Su Ürünleri Gen Bankacılığının yapılması ülkemiz açısından çok önemli bir adımdır. Bu merkezin şimdiden ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Şehrimizde İnovasyon ve  biyoteknoloji merkezi yapılması çalışmasıda devam ediyor. Şehrimizde önemli olan bu yatırımların gelecekte özellikle Su ürünleri gen bankasının biyoteknoloji merkezi ile birbirlerine çok büyük katkısı olacağını düşünüyoruz. Fiziki altyapılar ülkemizde ve bölgemizde yavaş yavaş tamamlanıyor. “

 

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Durali Koçak kime sorsanız herkes hamsiden başka balık yemem,  dediğini anımsatarak, herkes hamsiyi arıyor, hamsiyi bekliyor ve özlediğini söyledi. Özellikle deniz balıklarımızın yüzde 60’ını oluşturan hamsi Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, “Hamsiyi iyi analiz etmemiz ve doğru olanı yapmamız lazımdır. ”dedi.

 

Dünyadaki benzer durumla Türkiye’deki durumun benzer olduğunu ve birbiri ile örtüştüğünü kaydeden Koçak, balık stoklarının çökmekte olduğunu söyledi. Koçak, “ Avlanma gücümüzün artması ile beraber av miktarı ürün miktarı artıyor. Daha önce 4-5 ayda avladığımız balığı bugün bir ayda avlıyoruz. Çok kısa sürede çok fazla avlanma gerçekleştiriyoruz. 90’lı yılların sonrası artık kaynaklar sınır noktasına ulaştı. Sektörün dünyadaki durumu stokların yüzde 27’si çökmüş durumdadır. Bu stoklar kendisini yenileyemiyor. Yüzde 33’u tehlike sınırındadır. Yüzde 33’ü ise aşırı avlanma baskısı altındadır. Yani hemen hemen yüzde 90 su ürünleri aşırı av baskısı altındadır. Artık avcılığın artırılması mümkün değil. Sürdürülebilir bir çözüm sağlanırsa bu başarıdır. Önemli olan bu grafiğin daha aşağı gitmesinin engellenmesidir. 90’lı yıllardan sonra dünyadaki su ürünleri politikalarında değişiklikler olmaya başladı. Aslında sancılı dönemde bundan itibaren başladı çünkü kaynaklar artık eskisi gibi değil. Ve özellikle 2000’li yıllardan itibaren de koruma yöntemleri ve tedbir alınmaya başlandı. Bu kaynak emanet ve sürdürülebilir olmalıdır. İşte bu dönem sancılı bir dönemdir. Bunu anlayalım. Sektörün bütün tarafları işbirliği ve güç birliği yapmak zorundadır.”

 

Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İlhan Aydın ülkemizin en önemli su ürünlerinden biri olan Hamsi ile ilgili yapılan bilimsel çalışmaların paylaşılacağı ve sonuçlarıyla ilgili neler yapılacağının konuşulacağını söyledi.  Araştırma Enstitüsü olarak en önemli yaklaşımın uygulama odaklı çaba sarf etmek olduğunu kaydetti. Aydın, “Bilimsel tüm çalışmaların uygulamaya dönüktür. Dolayısıyla çok önemli çalışmalarımızdan biri de hamsi ile ilgili yürüttüğümüz TÜBİTAK ile Tarım, Hayvancılık ve Gıda Bakanlığı tarafından desteklenen hamsinin izlenmesi çalışması sonuçlarını değerlendireceğiz. “dedi.

 

Merkez olarak görevlerinin sektördeki sorunları daha görünür hale getirmek olduğunu ifade eden Aydın, sorunları sıfırlama imkânı olmadığını ancak bunları görünür kılıp üzerine giderek sektör olarak başarılı olmayı hedeflediklerini aktardı. Aydın Şöyle konuştu: “Potansiyel sıkıntılarımız nelerdir? Bunları konuşmamız gerekiyor. Bugünkü toplantının tek gündemi hamsidir. Çünkü Karadeniz’in geleceği hamsidir. Bunu iyi yönetmezsek, iyi planlamazsak sıkıntı çekebiliriz. Sektördeki çalışanların kazancı ve ülkemizin protein ihtiyacının karşılanması açısından hepimiz hamsi konusunda hemfikir olmamız gerekiyor. Ekolojik ve ekonomik bir çözüm üretmemiz gerekiyor. Kaçamayacağımız konular var. Bizim teknelerimiz Gürcistan’da avcılık yapıyor. Mart 15’inde Gürcistan’da hem balık unu fabrikalarına hem de Pazar için hamsi avladı. En önemli nedenlerinden biri koruma bölgesi olmasındandır. Bizde bunu yapmak durumundayız. Nasıl yapacağız, nerede olmalı, bunla ilgili bilimsel çalışmaları mutlaka değerlendirmeliyiz.”