Hamzaoğlu'ndan otizm açıklaması
Otizm hastalığının, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren beynin gelişimini engelleyen nörolojik bir bozukluk olduğu ve yeni doğan her 110 çocuktan birinin otizmli olma riskinin bulunduğu belirtildi.Dünya Otizm Farkındalık Günü sebebiyle bir açıklam
Otizm hastalığının, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren beynin gelişimini engelleyen nörolojik bir bozukluk olduğu ve yeni doğan her 110 çocuktan birinin otizmli olma riskinin bulunduğu belirtildi.
Dünya Otizm Farkındalık Günü sebebiyle bir açıklama yapan Trabzon Halk Sağlığı Müdürü Dr. Köksal Hamzaoğlu, Otizm hastalığının erken ve uygun müdahale yapılması halinde aşılabilecek bir rahatsızlık olduğunu belirterek, “2 Nisan tarihi, Birleşmiş Milletler tarafından 2008 yılından itibaren tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizmli bireylerin yaşam kalitelerini yükseltmek amacıyla 'Dünya Otizm Farkındalık Günü' olarak ilan edilmiştir.
Nisan ayı ise 'Dünya Otizm Farkındalık Ayı' olarak belirlenmiştir ve bu ayda otizm konusunda pek çok farkındalık çalışması yapılmaktadır” dedi.
Otizmin doğuştan gelen bir rahatsız olduğunu kaydeden Hamzaoğlu, “Otizm, yaşamın erken dönemlerinde kendini gösteren ve yaşam boyu devam eden, sosyal ilişkilerde, iletişim kurmada, davranış kalıpları oluşturmada ve bilişsel gelişmede gecikmeler ve sapmalarla izlenen bir bozukluk olarak kabul edilmektedir.
Otizm, doğuştan gelen bir rahatsızlıktır. Belirtileri yaşamın ilk üç yılında kendini göstermektedir.
Otizm, sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren, sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan, beynin gelişimini engelleyen bir nörolojik bozukluktur. Yeni doğan her 110 çocuktan birinin otizmli olma riskini taşıdığı günümüzde, ailelerle ve sosyal çevreleriyle birlikte pek çok kişi ekonomik ve sosyal açıdan olumsuz olarak etkilenmektedir” ifadelerini kullandı.
Ailelere önerilerde bulunan Halk Sağlığı Müdürü Hamzaoğlu, “Otizmli çocukların 5-6 yaş öncesi dönemde en az 2 yıl süreyle haftada en az 20 saat tercihen 30-40 saat eğitim alması gerekmektedir.
Uygulanan programlar ile bu çocukların eğitimlerinin geri kalanını yaşıtları ile aynı eğitim ortamlarında sürdürmeleri mümkün olabilmektedir.
Türkiye’de de diğer ülkelerde olduğu gibi kaynaştırma eğitimi, yani yetersizliği olan çocuklarla akranlarının bir arada eğitim alması sistemi kabul edilmiştir ve yasal olarak düzenlenmiştir.
Eğer otizm spektrum bozukluğu olan bir çocuğunuz varsa asla ne kendinizi ne de çocuğunuzu eve hapsetmeyiniz. Aile olarak hiçbir zaman mücadeleden vazgeçmeyin, başınıza gelecek en kötü şey bu değildir.
Bunu bilerek çocuklarınızdan ilgi ve sevginizi esirgemeyin. Onlarla birlikte sosyal ortamlarda birlikte olmaktan çekinmeyin ve çocuklarınızın toplumun en değerli varlıkları olduğunu unutmayın” diye konuştu.