Hedef Trabzon'a Bölge Adliyesi
Gümüşhane Üniversitesi'nde, iki otorum halinde gerçekleştirilen toplantıya, Vali Enver Salihoğlu, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaburun, Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Abidin Bozkan, kurul
Gümüşhane Üniversitesi'nde, iki otorum halinde gerçekleştirilen toplantıya, Vali Enver Salihoğlu, Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın, Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaburun, Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Abidin Bozkan, kurul üyeleri ve sivil toplum kuruluşların temsilcileri katıldı.
Toplantıda konuşan Vali Salihoğlu, kalkınma ajansları yerel aktiviteleri hayata geçirmek, bölgeler arasında gelişmişlik farklılıklarını kaldırmak, kalkınmışlığı yaygınlaştırmak amacıyla kurulan ortak mekanizmalar olduğunu söyledi.
Bu ortak mekanizmaların, bölgenin sosyal kalkınmasını sağlayacak, sağlam ve uygulanabilir adımların atılmasına yol açacağını belirten Salihoğlu, şöyle devam etti:
''Ülkemizde son dönemlerde ortaya çıkan kalkınma ajansları fikri yavaş yavaş benimsenmeye başlanmıştır. Ancak, henüz tam anlamıyla örgütsel şemasını oluşturarak, kendi bölgemiz açısından söylüyorum, henüz kurumsal anlamda oluşamamıştır. Bunun en basit örneği ise henüz genel sekreterinin atanmamış olmasıdır. Kalkınma ajansımızın örgütsel yapısını tamamlayarak bölgemize yönelik çalışmalar yapmasını öneriyorum. Kalkınma ajansları ekonomik ve sosyal kalkınmaya katkısı yanında, en önemli işlevi de kamu kurum ve kuruluşları yanında sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etme alışkanlığını kazanmış olması, hatta bu amaca ulaşmış olmasıdır. Böylece bir yanda ülkemizin kalkınmasında süreklilik kazanılırken, diğer yandan devletin sadece kamu kurum ve kuruluşlardan ibaret olmadığı, sivil toplum kuruluşlarının da önemli bir işlevi yerine getirdiğini göstermesi açısından önem arz etmektedir. Bu açıdan kalkınma kurulumuzun görüş ve önerilerine her zaman ihtiyaç vardır. Buna en güzel örnek de istinaf mahkemesinin kurulmasının, ajans gündemine alınmasıdır. Sorunların birleştirilerek çözülmesi gerekirken, sorunlarla ayrı ayrı boğuşmanın her zaman kaybettirdiği gerçeğini hatırlatmak istiyorum. Birlikte daha çok üretmek ve rekabet gücüne erişmek için daha çok çalışmak gerektiğine inanıyorum.''
-REKTÖR PROF. DR. GÜNAYDIN'IN KONUŞMASI-
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Günaydın da, toplantıda, Trabzon'da bir istinaf mahkemesinin kurulması ve kadın istihdamı gibi çok önemli konuların tartışılacak olmasından memnuniyet duyduğunu belirterek, bundan sonra yapılacak toplantılarda bölgede yer alan 6 üniversitenin katılımı ile bir bölgesel kalkınma konferansının çok yararlı olacağını söyledi.
Günümüzde ülkelerin sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan gelişmişliklerinin belirlenmesinde dikkate alınan kıstaslardan en önemlisinin eğitim olduğunu dile getiren Günaydın, şunları kaydetti:
''Toplumun eğitim düzeyi ne kadar yüksekse, kalkınmayla bir paralellik gösterdiğini söylemek mümkündür. İyi eğitilmiş bir toplumun daha iyi bir gelişmişlik çizgisi benimseyeceği aşikardır. Gelişmiş toplumların ekonomik gelişmesi ve özellikle bilgi teknolojilerinin uygulanması insan gücünün sürekli üretken bir öneme sahip olmuştur. Bir ülkenin sahip olduğu insan gücü nicelik ve nitelik yönünden artırılmasında üniversitelerin rolü tartışılmaz bir öneme sahiptir. Avrupa ülkelerinde yüksek öğrenim kurumları bölgesel kalkınma aracı olarak görülmüş ve bu kurumlar kurulurken özellikle gelişmemiş bölgelere kurulması ön planda tutulmuştur. Çünkü bu kurumların kuruldukları bölgeleri çok yönde etkileyeceği söz konusudur. Üniversitelerin kuruldukları bölgelerde, o bölge tarafından beklentilerini sıralamak gerekirse, birincisi bölgenin gelir ve ekonomisinin gelişmesi gibi ekonomik beklentiler söz konusudur. İkincisi sağlık, iletişim ve ulaştırma gibi gelişmeler, üçüncüsü kültürel etkinliklerin artması son olarak da eğitime katkı oranındaki artışlardır.
-TRABZON CUMHURİYET BAŞSAVCISI KARABURUN-
Trabzon Cumhuriyet Başsavcısı Gökhan Karaburun ise çağdaş ülkelerde temel güvencenin hukuk olduğunu vurgulayarak, ''Hukukun olmadığı bir mahalde üst yapının kurulması mümkün değildir'' dedi.
Konun istinaf mahkemesi kurulması olduğunda, buna destek olacak kuruluşlara iş düştüğünü ifade eden Karaburun, şöyle dedi:
''5135 Sayılı Yasa ile istinaf mahkemeleri Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararı ile 9 ilde kurulmasına rağmen pek faaliyete geçirilemediler. 9 ilde kurulacak istinaf mahkemelerinin Türkiye koşullarında pek gerçekçi hizmet verecekleri, beklentilerimizin dışındadır. Bizler, bu sayının çok daha artarak, istinaf mahkemelerinin, diğer adı ile bölge adliye mahkemelerinin, Türkiye genelinde kurulacağını düşünüyoruz. Öncelikli hedefimiz, Trabzon'da bölge adliye mahkemesi kurarak, Doğu Karadeniz'e hitap etmesini sağlamaktır.''
Karaburun, bölge adliye mahkemelerinin işlevine bakıldığında, ilk derece mahkemeleri olduğunun görüldüğünü, bu mahkemelerin kararının temyiz edilmesi halinde Yargıtay'ın inceleme yaptığını belirterek, şunları söyledi:
''İlk derece mahkeme ile yüksek mahkeme arasına ikinci derecede bölge adliye mahkemesi kurularak temyize gidecek ilk mahkemenin kararı bölge adliye mahkemesine giderek orada incelenecek. Yargıtay'a bir dosya gittiğinde Yargıtay dosya üzerinde sadece hukuksal denetim yapıyor.Bölge adliye mahkemesi ise hukuksal denetimin dışında maddi meseleyi de denetleyecektir. Yani bir dosyada keşfin doğru yapılıp yapılmadığını, delillerin doğru takip edilip edilmediğini, soruşturmanın eksik yapılıp yapılmadığını inceleyecek, eğer eksiklik görürse Yargıtay gibi kararı bozup da ilk mahkemeye göndermeyecek, kendisi duruşmayı yapacak, bilirkişi incelemesi yaptıracak, keşfini yaptıracak ve nihai kararını verecek. Bu mahkemenin kararına da temyiz halinde Yargıtay bakacaktır.''
Karaburun, buna ilişkin tartışmaların sürdüğünü belirterek, ''Ama kurulacak bir bölge adliye mahkemesinin temel hak ve özgürlüklerin daha güvenceli bir şekilde uygulanacağına inanıyorum. Öncelikle bu çok önemlidir. İkincisi ise güvenlik anlamında, güvenliği sağlama açısından bölge adliye mahkemeleri bir güven taşı olacaktır. Ancak daha önemlisi, bir ceza yargılamasında Yargıtay'a dosya gittiği zaman 3 yıldan önce pek geri dönmez. Bu bir hukuk davasında ise asgari 1 yıldır. Bölge adliye mahkemeleri kurulduğunda yaptığımız değerlendirmede bir ceza davası 6 ay içerisinde, bir hukuk davası da en fazla 2 ay içerisinde sonuçlanacaktır. Bu da yeterli sayıda bölge adliye mahkemesinin kurulması ile sağlanabilir'' diye konuştu
Bölge idare mahkemesinin kurulduğu bölgeye ekonomik getiri de sağlayacağını dile getiren Karaburun, ''Bir değişiklik olmaz ise bu yıl içerisinde bölge adliye mahkemelerinin açılması beklenmektedir. Tabi son günlerde yargı reformu ile ilgili gelişmeler de var. Bu süreci aksatıp aksatmayacağını bilemiyorum ama bu yıl içerisinde faaliyete geçeceği planlanıyor. Ben bölgemize de hitap etmesi açısından Trabzon'da da bölge idare mahkemesi projemizi desteklemenizi özellikle istirham ediyorum. Kalkınma ajansının projesinden bir tanesi de bu olursa desteğinizi esirgemezsiniz. Hem hukuki anlamda, hem de ekonomik anlamda bölgeye hizmet edecek bir kurum daha kazanmış oluruz'' şeklinde konuştu.
Trabzon Barosu Başkanı Mehmet Şentürk ise, Trabzon'un bölgesel yargı merkezi olmasını beklediğini ifade ederek, Trabzon ilinde bölge adliye mahkemesinin kurulması ile birlikte adaletin daha erişilebilir ve daha hızlı olacağını, insan haklarının gerçekleştirilmesinde ve güvenliğin temin edilmesi noktasında önemli bir güvenceye kavuşulacağını söyledi.