Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeniler tarafından gerçekleştirilen Hocalı katliamının 30. yıl dönümünde Giresun Azerbaycanlılar Derneği tarafından panel düzenlendi.
Giresun Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Betül Karagöz Yerdelen’in moderatörlüğünde Can Akengin Sanat Galerisinde düzenlenen panele Türkiye’nin Azerbaycan Eski Büyükelçisi Hulusi Kılıç, Bayburt Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Ramin Sadık ve Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Esma Özdaşlı konuşmacı olarak katıldı.
Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Giresun Azerbaycanlılar Derneği Başkanı Elgün Memmedov, “Azerbaycan Türkleri olarak değil 30 yıl, 300 yıl geçse dahi bize yapılan bu vahşeti unutmayacağız. Nefretimizi, kinimizi Ermeniler ve destekçilerine karşı sonsuza dek diri tutacağız. Bu bağlamda devletimiz ve kardeş devletimiz Türkiye’yi sözde Ermeni soykırımını gibi uydurma iddialarla suçlayan Ermenistan’a 20 Ocak, 26 Şubat ve 31 Mart’ta Türklere yönelik yaptığı soykırım ve etnik temizliklere cevap vereceğiz. Bugün olduğu gibi bundan sonra da Hocalı soykırımında adalet sağlanıncaya kadar gerçekleri dile getireceğiz” dedi.

“613’ten daha fazla kişi hayatını kaybetti”
Doç. Dr. Esma Özdaşlı, yaptığı konuşmada, “Ben 613 rakamına itiraz ediyorum. Çünkü resmi rakamlar 613. Hocalı merkezi bir yer. Azerbaycanlılar saat 23.00’da başlayan bu soykırımdan kaçmak için yaklaşık 15 kilometre uzaklıktaki Ağdam’a kaçmaya çalışıyorlar. Dolayısıyla bu 613 kişinin çoğu kaçarken yakalananlar. Dolayısıyla biz Hocalı’nın merkezinde kaç kişinin öldüğünü bilmiyoruz. Diğer bir itirazım şudur. Yaralananlardan özellikle ağır yaralananların önemli bir kısmı kısa bir süre sonra hayatını kaybediyor. Mesela 120 kişiyi biz bilmiyoruz. Bunların arasında çocuklar ve kadınlar var. 1275 rehineden de çok az kısmı geri dönebilmiş. Dolayısıyla rakamlar bizim üzüntümüzü azaltmayacak ama daha fazla sayıda Azerbaycan Türkünün bu soykırımda hayatını kaybettiğini söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

“Hocalı halen işgal altında”
Doç. Dr. Ramin Sadık, Rus barış gücü adı altında Hocalı’nın halen işgal altında olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Karabağ’da zafer coşkusuyla Şuşa’da, Azerbaycan’da ve bütün Anadolu’da 30 yıl sonra gelen sevinç yaşanırken Nahçıvan-Azerbaycan ekseninde bir helikopter ortaya çıkıyor. Helikopter düşürülüyor. Sonra Rusya, Rus barış gücü adı altına Azerbaycan topraklarına ordusunu sokuyor. Benim şahsi kanaatim Hocalı halen işgal altında. Hocalı kurtarılmadı. İnşallah kurtaracağız. Karabağ’ın yüzde 80’ine yakını kurtarıldı ama bugün biz Hocalı katliamını Hocalı’da anamıyoruz maalesef. İşin arkasında kim var Rusya var. Dolayısıyla Rusya’yı bir devlet olarak suçlamıyorum. Sadece Ermenilerin arasındaki siyasi gücün ne olduğun bilmemiz anlamında.“

“Azerbaycan 92 yılındaki Azerbaycan değil”
Azerbaycan Eski Büyükelçisi Hulusi Kılıç, 44 gün gibi bir sürede Karabağ’ın geri alındığını belirterek Azerbaycan’ın güçlü bir devlet olduğunu tüm dünyaya gösterdiğini dile getirdi. Kılıç, “Şimdi bu savaş çok şey kazandırdı aslında. Baktığımızda Azerbaycan’ın gerçek bir devlet olduğunu gördük. Vatan, bayrak, toprak, şehitlik ve liderlik kavramları oluştu. Dünya güçlü bir liderin olduğunu gördü. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ordunun gücünü gösterdi. Ve 44 günde Karabağ’ı geri aldı. Bir şey daha gördük. Türkiye’nin kardeş Azerbaycan’a verdiği desteği gördük. Askeri desteği gördük. Ne yaptık. Siyasi ve diplomatik enformasyon desteği verdik. Moral desteği verdik. 92 yılında 2 helikopter veremeyen Türkiye F16’larını gönderdi. İHA’lar gibi modern silahlar gönderdi. Azerbaycan 92 yılındaki Azerbaycan değil. Bugünkü geldiğimiz seviye çok önemli” ifadelerine yer verdi.
Konuşmaların ardından katılımcılara plaket takdim edildi ve program fotoğraf sergisiyle devam etti.