"Hükümetten direktif almıyoruz"
Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, akil insanlar ifadesinin çok rahat kullanılabilecek bir ifade olmadığını belirterek “Biz aslında Anadolu’nun çok değişik yerlerinde bunu gördük. Anadolu’nun hepsi akil. Kendimize di
Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, akil insanlar ifadesinin çok rahat kullanılabilecek bir ifade olmadığını belirterek “Biz aslında Anadolu’nun çok değişik yerlerinde bunu gördük. Anadolu’nun hepsi akil. Kendimize diyalog grubu denmesinin daha uygun olacağı kanaatindeyiz” dedi.
Trabzon ziyaretlerinde bugün Novotel’de düzenlenen toplantının açılışında konuşan Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Şevki Hakyemez, Türkiye’nin 30 yılı aşkın süre boyunca terör sorunuyla uğraştığını hatırlattı. Hakyemez “Bugün gelinen noktada görüldüğü üzere şehitlerimiz var, can kayıpları var, ekonomik açıdan çok yüksek miktardaki kaynaklarımızın bu alanda kullanılması gibi durum söz konusu. Bu sorunun çözülmesi gerekiyor. Bu noktada siyasi iktidarların söz sahibi olması gerekiyor. Şimdiye kadar çeşitli yöntemler kullanıldı, güvenlik politikalarıyla bu sorunu çözmeye çalıştık. Hükümet silahların susması, çözüm olarak nitelediğimiz süreci devreye sokuyor. Çözüm süreci Türkiye’de aslında yeni bir durum olduğu için yeni heyecan karşımıza çıkmış durumda. Türkiye fevkalade hassas. Hassas çünkü binlerce şehit verdik. Ekonomik bedeller ödedik. Bölünmez bütünlük noktasında yoğun mücadeleler verdik. O nedenle fevkalade hassa bir konu olduğunu söylemek mümkün” diye konuştu.
Hükümetin terör sürecini çözmek için kendine göre adımlar attığını kaydeden Hakyemez “Aynı zamanda bu süreci destekleyen kişilerin bunu halka anlatması, halkın içine girerek, halkın bu sürece ilişkin beklentilerinin nasıl olduğunu öğrenmesi yönünde düşünce var. Yol haritası devam ederken halkın endişelerini göz önünde bulundurmazsanız başka sıkıntılar ortaya çıkabilir” şeklinde konuştu.
“SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ NOKTASINDA TEK SESLİLİK KADAR YANLIŞ BİR ŞEY YOKTUR”
Akil insanlar ifadesinin çok rahat kullanılabilecek bir ifade olmadığını da belirten Hakyemez, kendilerine diyalog grubu denmesinin daha uygun olacağını söyledi. Prof. Dr. Yusuf Hakyemez, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz aslında Anadolu’nun çok değişik yerlerinde bunu gördük. Anadolu’nun hepsi akil. Kendimize diyalog grubu denmesinin daha uygun olacağı kanaatindeyiz. Yaptığımız iş iki noktada odaklanıyor. Biz niçin bu süreci destekliyoruz ve sizlerin bu sürece ilişkin görüşleri endişeleri nelerdir, onları not almak istiyoruz. Süreci önemsiyoruz çünkü iktidar ilk defa sorunun çözümü noktasında inisiyatifi eline almış durumdadır.
Demokratik ülkelerde olması lazım gelen de budur. 63 kişilik listede yer alan insanların her birinin destekleme yönünde farklı görüşleri olabilir ama ortak nokta akan kanın durmasıdır. ‘Niye farklı konuşuyorsunuz?’diyorlar bize. Zaten böyle olması gerekir. Aksi tek seslilik olur. Sorunların çözümü noktasında tek seslilik kadar yanlış bir şey yoktur. 30 yıldır devam eden terör sorunu var. Verdiğimiz şehitler bizim için çok önemli. Milyar dolarları ifade etmeye bile gerek yok. Ama cumhuriyeti birlikte kurduğumuz insanlar olarak bir ayrışmaya gidiliyor olabilir. Güvenlik politikası ötesinde başka unsurlar da var sorunların çözümü için. İnsan haklarının yükseltilmesi ve demokratikleşme gibi. Hiçbir şekilde hükümetin direktifiyle hareket etmiyoruz. Nerede nasıl çalışma yapacağımıza 9 kişilik heyet karar veriyoruz. Yol haritamızı biz belirledik. Ama sürecin sonunda rapor yazacağız ve bununla birlikte görevimizi yerine getirmiş olacağız.”
“Bu süreci siyasi inisiyatif yönetiyor olduğu için heyecan verici buluyorum” diyen Hakyemez “Bu süreci iktidar değil başka parti başlatsa dahi vatan borcu olarak görür ve yine girerdik. Kanayan yarayla ilgili olarak çok küçük katkımız olacaksa bunu sağlamaktan onur duyarız. Eleştirileri saygıyla karşılıyoruz. Biz kendimizi biliyoruz” ifadelerini kullandı.
“TÜRK MİLLETİ BÖLÜNMESİN DİYE BURDAYIZ”
Akil İnsanlar Karadeniz Komisyonu üyesi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Bayraktar ise “Türk milleti bölünmesin diye burada olduğumuzu söyleyebilirim” diyerek “Türk bayrağı ülkenin her yerinde dalgalansın diye buradayız. Bu topraklarda yaşayanların tek millet olarak, ayrımcılık yapan fitne ve fesadı yok ederek huzur içinde yaşaması için burada olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye’nin ortak vatan olduğunu söylemek için buradayız. Birlikte ortak ve eşit yaşam kurmanın yolu birbirimizi tanımaktan geçiyor” dedi.
Komisyon üyesi gazeteci Oral Çalışlar “Yüzde 50 oy alan bir partinin Türkiye’yi böleceği akıl karı değil, Bundan sonraki sürece biz halk olarak karar vereceğiz. Seçim yoluyla anayasa yoluyla karar vereceğiz. Endişeye mahal yok. Artık burası seçimlerle idare edilen bir ülke. Askerlerin siyasete müdahale tehlikesi yok. 101 gündür çocuklarımız ölmüyor sonuçta” derken, bir başka komisyon üyesi olan Memur- Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da “Teröristle mücadeleyle terörle mücadele karıştırılıyor. PKK ve Ergenekon türü yapılanmaların bir daha olmaması için devletin, milletin yapması gereken nelerdir sorularına cevap aramaktır bizim yaptığımız. Bu kuşakta sorunu çözmezsek gelecek kuşakların diyalog şansı bile olmayacak. Sesin yükselmesinden çok sözün yükseldiği toplantılar olmasını diliyorum. Önerim Kürt kardeşlerim Ergenekon terör örgütünün katliamlarının faturasını Türk ırkına ve Türk kardeşlerine çıkarmamaları. Türk kardeşlerim de PKK’nın katliamlarının faturasını Kürt ırkına ve Türk kardeşlerimize çıkarmamalı. Çanakkale ruhunu yeniden tesis edelim” diye konuştu.
Komisyon üyesi gazeteci Yıldıray Oğur, konuşmasında farklı bir pencere açarak “Son iki yıldır Trabzonspor’u tutan bir Fenerbahçe taraftarıyım. Adaletten yana olan birisi olarak Trabzonspor’un şampiyon olmasını istedim” ifadesini kullandı.
Komisyon üyesi Avukat Fatma Benli ise çalışmaları nedeniyle bir ücret almadıklarını hatırlatarak “Akiller ücret almıyorlar. İnternette dönen çok saçma sapan ifade olduğu için bunu söylemek zorundayım” derken siyasi partileri de ayrım yapmaksızın toplantılara davet etmediklerini söyledi.
Toplantıya katılarak söz alan gazeteci Ahmet Şefik Mollamehmetoğlu toplantıya katılan kesimlerin Trabzon’un bütününü yansıtmadığını iddia etti. Mollamehmetoğlu “Toplantıya daha farklı kesimlerin davet edilmesini beklerdik. Bu yapıyla tüm Trabzon’un görüşlerini alamazsınız. Burada insanların görüşlerini açıklamasından korkarsanız süreci sağlıklı işletemezsiniz. İleride daha büyük çatışmalar çıkar. Hükümet her bölgeye özel heyetler göndermiş. Burada terör örgütü diyorsunuz ama Diyarbakır’da aynı söylemi dile getiremiyorsunuz. Bu söylem farklılığı bir hatadır” dedi.
Öte yandan Trabzon Baro Başkanı Mehmet Şentürk’ün kapıdaki üst aramalarını protesto ederek toplantıyı terk ettiği öğrenildi.