Bir dizi incelemelerde bulunmak üzere bugün öğle saatlerinde kara yolu ile Rize'ye gelen Çelik, ilk olarak Rize'nin Derepazarı ilçesinde yapımı devam eden Rize Üniversitesi Tahir Kıran Yüksek Okulu inşaatında incelemelerde bulundu.

Ardından Rize il merkezine geçerek Rize Lisesi ve Rize Anadolu Ticaret ve Rize Anadolu Öğretmen liselerinde de incelemelerde bulunan Çelik, okul pencerelerindeki öğrencileri eliyle selamlayarak nasıl olduklarını sordu. Bazı öğrenciler Bakan Hüseyin Çelik'i çiçekle karşıladı.

Bakanın yolunu kesen Faik Öz isimli bir erkek öğrenci okullarının yıkılarak yerine otel yapılacak olmasına tepki göstererek, "Biz yaptığımız bir araştırmada Rize'de otel yapılabilecek daha güzel araziler bulunuyor. Biz okullarımızın yıkılmasını istemiyoruz. Derdimiz bu" diye konuştu. Bakan Çelik de öğrenciye "Allah başka dert vermesin" diye cevap verdi.

Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Hüseyin Çelik, Rize'deki Milli Eğitim Bakanlığı yatırımlarında karşılarına çıkan en büyük sıkıntının kamulaştırma bedelleri olduğunu söyledi. Rize'ye gönderilen kamulaştırma bedellerinin İstanbul'da harcanan kamulaştırma bedellerinden daha fazla olduğunu kaydeden Çelik, bir araziye devletin talip olması durumunda fırsatçılık yapılarak arazi fiyatlarının yükseltildiğine dikkat çekti.

Bu konuda Rizeliler'den yardım beklediklerini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
"Rize'de toplamda tüm eğitim yatırımlarını bir araya getirirseniz Rize'deki eğitim yatırımları 400 trilyona çıkar. Bu da Rize, Rize olalı olmamış bir şeydir. Bir mukayese olması açısından söylüyorum. Ben Van Milletvekiliyim.

Van'ın nüfusu 980 bin. Rize'nin nüfusu 316 bin. Van Rize'den üç kat büyük. Van'a yapılan eğitim yatırımı 300 trilyon. Bu da hükümetimizin, Başbakanımızın, yöneten idarenin Rize'ye verdiği önemi gösteriyor."

Bakan Hüseyin Çelik ders kitaplarında değişiklik düşünülüp düşünülmediği yönündeki bir soruya ise şöyle karşılık verdi: "Sizin o bahsettiğiniz ders kitapları çoktan kağıt fabrikalarında halloldu. Bu şekilde ders kitaplarımız yok. Biz sadece ders kitaplarını değil müfredatı değiştirdik. Ezberciliği öğreten, öğrencilere bilgi depolamayı amaçlayan adeta papağan yetiştiren o sistemi biz elimizin tersi ile kenara ittik.

Biz çocuklarımıza bitişik el yazısını getirdiğimizde birçok kişi bize isyan etti bu
çocuklar bunu nasıl becerir diye ve becerdiler. Kendi çocuklarımızın zekasından şüphe etme hakkını bize kim veriyor. Japon, Koreli ve Çinli çocuklar o kargacık burgacık harfleri yazıyor da bizim çocuklarımız yazamıyor mu ?"

Türkiye'de bazı bölgelerde eğitim yaşının altıya indirilmesi ve ana okullarının kapatılması projesiyle ilgili bir soruya ise Bakan Çelik şöyle cevap verdi: "Bu yanlış anlaşılmasın. 30 ilde eğitim yaşını altıya indirip 51 ilde indirmemek Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı bir uygulamadır. Buradaki zorunluluk resmi bir zorunluluk olmayacak.

Fiili bir zorunluluk olacak. Ama Türkiye eninde sonunda buraya doğru gidecektir. Ben 5 yaşı da 6 yaşı da zorunlu yapalım diyebilirim. Dilin kemiği yok. Ama bunun
gereğini de yapmanız lazım. Bunun ekonomik ve insan kaynağıyla ilgili alt yapısı var. Bunun için okul öncesi öğretmen gerekiyor."

Rize'de eğitim alanında gelinen noktada Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın hakkının teslim edilmesi gerektiğini ifade eden Çelik, "Hepimizin orkestra şefi odur. Sayın Başbakan Rizeli olması hasebiyle Rize'ye özel bir önem veriyor. Buda eşyanın tabiatı gereğidir" ifadelerini kullandı.
Bakan Çelik, açıklamasının ardından Çayeli ilçesine geçerek incelemelerini sürdürdü.