İlk açıklamaları Haber61'e yapmıştı
HABER SERVİSİ-Bahar KURBAY Milli Eğitim Müdürü neden Trabzon'dan çıkmadığını sorgulayan Trabzon İl Başkanı Yavuz Karan, sert açıklamalara imza attı. Trabzon Milli Eğitim Müdürü Rizeli Hızır Aktaş hakkında 'Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü yeteneksizin tekid
Yayınlanma:
HABER SERVİSİ-Bahar KURBAY
Milli Eğitim Müdürü neden Trabzon'dan çıkmadığını sorgulayan Trabzon İl Başkanı Yavuz Karan, sert açıklamalara imza attı.
Trabzon Milli Eğitim Müdürü Rizeli Hızır Aktaş hakkında 'Trabzon İl Milli Eğitim Müdürü yeteneksizin tekidir' diyen Yavuz Karan, açıklamalarına şöyle devam etti;
"Trabzon’dan bir müdür bulanamadı getirdik Rize'den birini yaptılar. Müsteşar olduğu içinde kimse dokunamıyor ona. Şimdi AK Parti vekillerine soruyorum siz ne iş yaparsınız. 20 tane soru hazırlamayan bir milli eğitim bakanı olabilir mi? Okullara bakıyorsunuz sosyal demokrat olmayan öğretmenleri müdür yapmıyorsunuz. Bunlar haksızlık değil mi? Bugün milli eğitim sistemi deforme edilmiştir. En çok övündükleri şey okul açtıkları neden kapattıklarınızı söylemiyorsunuz. Eğitim katkısı vermediği için çocuklarımızı tuvalete göndermeyen müdürler var'
Konuya ilişkin ilk açıklamasını kısaca Haber61'e yapan Karan, 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılına başlamadan önce Milli eğitim Müdürü Hızır Aktaş ile ilgili yorumlarını ve eğitim sistemiyle alakalı düşünceleri yazılı basın açıklamasıyla detaylandırdı.
İŞTE KARAN'IN O YAZILI AÇIKLAMASI
İŞTE KARAN'IN O YAZILI AÇIKLAMASI
"Geleceğimiz olan, gözümüz gibi sakındığımız çocuklarımız bir kaos içinde, okulları bölen, çalışanlarını birbirine katan, eğitimin göz ardı edildiği ortamlarda okullara başlayacak.Trabzon her zaman en iyi yöneticileri ve en başarılı öğrencileri çıkaran bir ildir. Ne yazık ki AKP iktidarı döneminde bu başarı geri vurmuştur. Hiçbir özelliği olmayan milli eğitim müdürlerine teslim edilmiş olan eğitim ve öğretimin başına, beş numara eksik kalan Rizeli Hasan Karalın arkadaşı Rizeli Hızır Aktaş tüm okulların müdürlerinin haklarını gasp edilmiştir. Yandaş sendikalarına üye olanları makamlara atayan, kendileri gibi düşünmeyenlerin haklarını gasp eden bir anlayışla oluşturulan okul idarelerinin öğrencilerimizin başarılarını olumsuz etkileyeceğini biliyor ve isyan ediyoruz. Kendi çocuklarını özel okullara, kolejlere yerleştirip, halkın çocuklarını atılan her adımla onca sorunlar ürettikleri okullara göndermek zorunda bırakıyorlar. Öğrenciler, veliler, öğretmenler ve tüm çalışanlar ile dalga geçmektedirler.
Getirilen 4 + 4 + 4 dayatmasıyla eğitim tamamen alt üst olmuştur. Eğitim sistemi AKP nin kendi dünya görüşü etrafında örgünleşerek bir çok öğrenci ve veli mağdur edilmiştir. İstemedikleri halde öğrenciler imam hatip ve meslek okullarına kayıt ettirilmiştir. Eğitim yatırımlarına ayrılan bütçe son 12 yılda, yüzde 17"den yüzde 9"a gerilemiştir. Velilerin cebinden yaptığı eğitim harcamaları yıldan yıla katlanarak artmaktadır. Eğitime bütçeden yeterli pay ayrılmaması ve okullara gönderilen yetersiz ödenekler nedeniyle okullar kendi yağıyla kavrulmak zorunda kalmakta, öğretmenler öğrenci ve velilerle para ilişkisine girmek zorunda bırakılmaktadır. İlimizde okullar temel harcamalarında ödenek (yakacak, elektrik, doğalgaz, su vb) sıkıntısı çekmektedir. Ödenen vergiler özel okullara peşkeş çekilmektedir. Devlet okullarına cimri davrananlar özel okulla daha çok ödenek ayırmaktadır. AKP okulları ticarethane öğrencileri müşteri görmektedir.Bugüne kadar ataması yapılmadığı için bu ülkenin evladı tam 40 işsiz öğretmen intihar etmiştir.Bilimsel çalışmalarda, yıldan yıla kamu kaynakları azaltılmıştır. Eğitim bilimsellikten uzaklaştırılmıştır. Her şehirde üniversite açmakla yüksek öğretimde kalite değil eğitimin piyasalaştırılmasına gidilmiş, alt yapı yetersizliği yanında siyasal kadrolaşma hat safhaya varmıştır. Eğitim uzmanları, bilim adamları ve profesörlere siyasi baskı uygulanmaktadır.
Eğitimde yaşanan güncel sorunlar (TEOG yerleştirmeleri, okul müdürlerinin tasfiyesi, eğitimde zorunlu rotasyon girişimleri, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması, okulöncesinde ikili eğitim uygulaması, öğretmen atamaları ve zorunlu hizmet vb) öyle göstermektedir ki, önümüzdeki dönemde eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencilerimizi ve velileri geçmiş yıllara göre çok daha zor günler beklemektedir.
Yapılan çeşitli düzenlemelerin ardından, eğitim yöneticileri sendikal siyasal referanslarla belirlenmekle kalmamış, eğitimde sürgün, siyasi kadrolaşma ve fişleme uygulamaları birer birer ortaya çıkmaya başlamıştır. Tüm bu baskılar değerli eğitimcilerimizi yıldırmakta ve daha yıllarca verimli olacakları halde emekli olmaktadırlar.
21 Ağustos"ta açıklanan ve ağırlıklı olarak MEB üst düzey yöneticilerinin değerlendirmelerine dayanan okul müdürlerinin değerlendirilmesi sürecinde hükümete yakın sendikanın üyelerinin büyük bölümüne 75 puan ve üzeri verilerek görev süreleri uzatılmıştır.
Yıllardır ısrarla sürdürülen baskı uygulamaları ve fişlemeler öğretmenleri yıldırmıştır. Attıkları her adımda siyasi ayrımcılık yapan, kendileri gibi düşünmeyenleri sürgünlerle, soruşturmalarla sindireceklerini sananlar büyük bir yanılgı içindedir.
Sendika üyelerinin en demokratik haklarının bile soruşturma ve sürgün nedeni sayıldığı, eğitimcilerin fişlenerek siyasi kadrolaşma operasyonlarının konusu yapıldığı bir ülkede demokrasiden, haktan ve adaletten bahsetmek mümkün değildir.
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen 15 Eylül 2014 Pazartesi günü başlayacak olan eğitim ve öğretim yılının öğrencilerimize, velilerimize ve öğretmenlerimize başarı getirmesini dileriz.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.