İşte ilk 'heyelan' raporu

Samsun'da İlk rapora göre bölgede her zaman heyelan riski var

İşte ilk 'heyelan' raporu

Samsun’da 30 dönüm alanda meydana gelen göçük ve yarıkların oluşumunu araştıran ilk rapor çıktı. Rapora göre bölgenin her zaman heyelan riski taşıyabileceğine dikkat çekildi.
İlkadım ilçesi Kadifekale Mahallesi’nde, Elazığ’daki depremden 2 hafta önce zeminde çökme ve yarıklar meydana geldi. Yaklaşık 30 dönümlük alanda yaşanan çökme ve yarıklar mahalle sakinlerini endişelendiriyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve AFAD ekiplerinin incelediği mahallede yarıklar oluşan yol trafiğe kapatıldı. Samsun Büyükşehir Belediyesi Etüt ve Projeler Dairesi Başkanlığı Jeolojik Hizmetler Şube Müdürlüğü tarafından Kadifekale Mahallesi’nde 30 dönümlük alanda meydana gelen çökme ve yarıklar için yapılan incelemeler sonucunda ilk rapor hazırlandı.
Kadifekale Mahallesi Heyelanı Gözlemsel Etüt Raporu doğrultusunda Papatya Sokak ile Dinar Sokak kesişim noktası ile kuzeybatısındaki sahada oluşan heyelan incelenerek alınabilecek önlemler belirlenmeye çalışıldı. Rapora göre yarık ve göçüklerin nedeninin, alandaki zeminin killi zemin bünyesine su aldığı zaman şişmekte olduğu, zayıf yapı ve yüksek yamaç eğimi nedeniyle de kolayca deformasyona uğramayıp, heyelanlar oluşturduğu ifade edildi.

Heyelanın nedeni zeminin konglemera olması ve yamaç eğimi
Raporda şu görüşlere yer verildi: “Sahaya giden uzmanlar, heyelan oluşan arazinin tamamı gezilerek heyelanın etkilediği alan ile heyelanın oluş mekanizması incelenmiştir. İnceleme alanın yamaç kısımları konglomeralardan (kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleşmesi sonucu oluşan kütle), topuk kısmındaki bölümler ise killerden oluşmaktadır. Yamaçlardaki konglomeraları oluşturan çakıllar kil matriks ile birbirine bağlanmaktadır. Konglomera taneleri yuvarlaktır. Tanelerin miktarı yüzde 50'nin üzerindedir. İnceleme neticesinde, heyelan oluşan sahanın ve yakın çevresinin risk altında olduğu, ileride olabilecek yoğun yağışlar sonrası zemine girecek suların zeminin kohezyonunu azaltacağı ve topoğrafik eğimin yüksekliği nedeniyle heyelanların oluşabileceği varsayılmaktadır. Bu sahada heyelan oluşmasının ana nedeni; zeminin yoğun kil içerikli gevşek yapıdaki konglemeralardan oluşması ve yamaç eğiminin yüksek olmasıdır. Konglomeraların oluşturduğu ve yamaç eğiminin yüzde 20’den fazla olduğu yerlerde zemine su girişi ile zeminin stabilitesinin bozulduğu ve yamaç boyunca hareketlenmelerin oluştuğu görülmüştür.”

Bölgenin ve çevresinin her zaman potansiyel anlamda heyelan oluşma riski var
Hazırlanan raporda sonuç olarak şu ifadelere yer verildi:
“İnceleme alanı zeminini sedimanter kökenli konglomera kayaçları oluşturmaktadır. Konglomeraları oluşturan çakıllar kil matriks (hamur) ile birbirine bağlanmaktadır. Konglomeralar gevşek yapıdadır. Yüksek eğimli topoğrafik yapısı ve zemin yapısı nedeni ile inceleme alanı ve yakın çevresinde her zaman potansiyel anlamda heyelan oluşma riski mevcuttur. İnceleme alanındaki killi zemin bünyesine su aldığı zaman şişmekte, zayıf yapı ve yüksek yamaç eğimi nedeni ile kolayca deformasyona uğramakta ve heyelanlar oluşturmaktadır. Bu durum sahanın tamamında gözlemlenmektedir. Heyelanın meydana geldiği bölgenin güvenli bir şekilde ıslah edilebilmesi için detaylı jeolojik, jeoteknik etüt çalışmaları yapılarak, elde edilen verilere göre değerlendirmenin yapılmasının uygun olacağı kanaatindeyiz.”

HABERE YORUM KAT
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler