Karadeniz Samsuna aktı
Ortak Akıl Hareketi'nce organize edilen ve Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan mitinge 13 ilden binlerce kişi katıldı. Trabzon, Artvin, Rize, Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop, Çorum, Yozgat, Tokat, Kastamonu ve Gümüşhane illerinden gelen vatandaşlar, "Darb
Yayınlanma:
Ortak Akıl Hareketi'nce organize edilen ve Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan mitinge 13 ilden binlerce kişi katıldı. Trabzon, Artvin, Rize, Giresun, Ordu, Samsun, Amasya, Sinop, Çorum, Yozgat, Tokat, Kastamonu ve Gümüşhane illerinden gelen vatandaşlar, "Darbeciler değil halk kazanacak", "Milli irade engellenemez", "Zulme karşı direneceğiz", "Sözde değil özde egemenlik", "Sivil Anayasa istiyoruz" şeklinde döviz taşıdı. Ellerinde Türk bayrağı taşıyan vatandaşlar, darbecileri düdük çalarak protesto etti ve tam demokrasi istedi.
Mitingde yaptığı konuşmada Erkenekon davasına değinen HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, askeri tahrik etmek isteyenlerin, şimdi panikte olduğunu ifade etti. Uslu, "Bugünlerde, 'böyle şeyler darbe dönemlerinde olur' diye üzülenler, hayıflananlar var. Gözaltı meseleleri için kınama yarışı içine girenler var. Yağmura göre tarla olan, rüzgara göre pozisyon alanlar var. Dikkat edin bunlara Ergenekon olayının içine girmiyorlar, bombaları görmüyorlar. Mücadeleyi mugalataya çevirerek, parti kapatmayla
Ergenekon'u eşleştirmeye, aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Oysa parti kapatma davası temelinde gazete kupürlerinden oluşmuş, bir fikir ve ifade özgürlüğü davasıdır. Bir velev ki davasıdır. Ergenekon davası ise bir 'el bombası' davasıdır., Hakikiliği tescil edilmiş bir cunta günlü davasıdır. Cinayet davasıdır. Silahlı örgüt davasıdır. Pratik vicdanı totaliter işleyenler, belirsiz bir ihtimalle kanlar içinde yerde yatan gerçeği aynı kefeye koyabiliyorlar, bir kelime ile bir el bombasını aynı terazide tartabiliyorlar"
dedi.
Ergenekon davasının bombalar ve cesetler üzerinden, parti kapatma davasının ise niyetler üzerinden yürüdüğüne dikkat çeken Uslu, "Niyetle cesedi aynı kefeye koyan vicdan, halkın vicdanı değildir. Yasa ve yargı ne karar verirse versin, halk adaletli hükmünü vermiştir. Niyetle cesedi bundan böyle aynı terazide tartmayacaktır. Bu toplum 1960'ların 1970'lerin toplumu değildir. Mitingler, toplumsal dinamiklerin demokratik refleksidir" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise demokrasinin kuruluş mayasının milli iradeye dayandığını söyledi. Bu mayayı bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurgulayan Gündoğdu, "Bu meydan milli iradenin sahipsiz olmadığının göstergesidir" dedi. Milli iradeye yönelik sergilenen tavırları hayretle izlediklerini belirten Gündoğdu, "Fildişi kulelerine çekilmiş toplum mühendisleri bu gidişata seyirci kalacağımızı zannetmesin, hayallere kapılmasın. Siz toplum mühendisleri hangi planı yaparsanız yapın, planlarınız milli iradeye çarparak geri dönecektir. Bu millet defolu demokrasi değil, tam demokrasi istiyor. Milletin değerlerinden bihaber toplum mühendislerine bu meydanlardan sesleniyoruz; ne kadar hesap ederseniz edin, bölün, çarpın, çıkartın ama şunu bilin ki bir şey edemeyeceksiniz. Çünkü milletimiz demokrasi ve iradesine sahip çıkmaktadır" şeklinde konuştu.
Toplum mühendisliğine soyunanları eleştiren Gündoğdu, "Birbirleriyle sorunlu ve kamplara ayrılmış bir toplum, kendi değerleriyle kavgalı ve küs bir sistem, içine kapanmış, dünyadan kopuk bir ülke oluşturmak için uğraşmayın. Bu projelere aziz milletimiz geçit vermeyecektir. Bu oyunların son kullanma tarihi geçmiştir. Bunun artık anlayın, görün. Milleti dizayn etmekten, milli iradeye ipotek koymaktan vazgeçin" ifadelerini kullandı. Milletçe sancılı günlerden geçildiğini savunan Gündoğdu,
"Millete ait makamlardan millete yöneltilen bakışların yakıcı, boğucu etkisi altındayız. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' esasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşları olarak devletin millete bugünkü bakışının şaşkınlığını yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik laik ve sosyal bir hukuku devletidir. Buna rağmen ülkede bir egemenlik krizi oluşturulmak isteniyor. Bugün laiklik, hukuk ve demokrasi özünden uzaklaştırılmaktadır" dedi.
"Bugün militan demokrasi tanımıyla karşı karşıya getirilmekteyiz" diyen Ahmet Gündoğdu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Demokrasimizin tehdit edildiği günleri tekrar yaşıyoruz. Demokrasinin özünde özgürlük vardır, sivilleşme vardır, refah vardır. İnsanların kendilerini geliştirmesinin önündeki engelleri kaldırma felsefesi vardır. Şimdi bazıları çıkıp bu ülkeyi seçkinler yönetecek, Anadolu'nun bağrından yükselen milletin değerlerine dayanan sivil ve siyasal yapılar da nereden çıktı demektedirler. Elitist demokrasi söylemlerinden dem vurmaktadırlar. Fakat bunların asıl derdi milletin iradesini yok saymaktır.
Milletimizin bu antidemokratik girişimlere geçit vermeyecektir. Demokrasinin kesintiye uğratılmasına müsaade etmeyeceğiz. Kim iktidar olursa olsun 'ülkeyi yine biz yönetiriz' diyenler vardır. İşte bu oligarşik yapının egemenlik anlayışına milletimiz dur diyecektir."
Mitingde Mazlum-Der Genel Başkanı Ömer Faruk Yengenoğlu, Ortak Akıl Hareketi Genel Koordinatörü Ayhan Ogan da birer konuşma yaptı. Konuşmacıların vatandaşları selamladığı miting, toplu halde horon oyunlarıyla sona erdi.
Mitingde yaptığı konuşmada Erkenekon davasına değinen HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, askeri tahrik etmek isteyenlerin, şimdi panikte olduğunu ifade etti. Uslu, "Bugünlerde, 'böyle şeyler darbe dönemlerinde olur' diye üzülenler, hayıflananlar var. Gözaltı meseleleri için kınama yarışı içine girenler var. Yağmura göre tarla olan, rüzgara göre pozisyon alanlar var. Dikkat edin bunlara Ergenekon olayının içine girmiyorlar, bombaları görmüyorlar. Mücadeleyi mugalataya çevirerek, parti kapatmayla
Ergenekon'u eşleştirmeye, aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Oysa parti kapatma davası temelinde gazete kupürlerinden oluşmuş, bir fikir ve ifade özgürlüğü davasıdır. Bir velev ki davasıdır. Ergenekon davası ise bir 'el bombası' davasıdır., Hakikiliği tescil edilmiş bir cunta günlü davasıdır. Cinayet davasıdır. Silahlı örgüt davasıdır. Pratik vicdanı totaliter işleyenler, belirsiz bir ihtimalle kanlar içinde yerde yatan gerçeği aynı kefeye koyabiliyorlar, bir kelime ile bir el bombasını aynı terazide tartabiliyorlar"
dedi.
Ergenekon davasının bombalar ve cesetler üzerinden, parti kapatma davasının ise niyetler üzerinden yürüdüğüne dikkat çeken Uslu, "Niyetle cesedi aynı kefeye koyan vicdan, halkın vicdanı değildir. Yasa ve yargı ne karar verirse versin, halk adaletli hükmünü vermiştir. Niyetle cesedi bundan böyle aynı terazide tartmayacaktır. Bu toplum 1960'ların 1970'lerin toplumu değildir. Mitingler, toplumsal dinamiklerin demokratik refleksidir" diye konuştu.
Daha sonra konuşan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ise demokrasinin kuruluş mayasının milli iradeye dayandığını söyledi. Bu mayayı bozmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini vurgulayan Gündoğdu, "Bu meydan milli iradenin sahipsiz olmadığının göstergesidir" dedi. Milli iradeye yönelik sergilenen tavırları hayretle izlediklerini belirten Gündoğdu, "Fildişi kulelerine çekilmiş toplum mühendisleri bu gidişata seyirci kalacağımızı zannetmesin, hayallere kapılmasın. Siz toplum mühendisleri hangi planı yaparsanız yapın, planlarınız milli iradeye çarparak geri dönecektir. Bu millet defolu demokrasi değil, tam demokrasi istiyor. Milletin değerlerinden bihaber toplum mühendislerine bu meydanlardan sesleniyoruz; ne kadar hesap ederseniz edin, bölün, çarpın, çıkartın ama şunu bilin ki bir şey edemeyeceksiniz. Çünkü milletimiz demokrasi ve iradesine sahip çıkmaktadır" şeklinde konuştu.
Toplum mühendisliğine soyunanları eleştiren Gündoğdu, "Birbirleriyle sorunlu ve kamplara ayrılmış bir toplum, kendi değerleriyle kavgalı ve küs bir sistem, içine kapanmış, dünyadan kopuk bir ülke oluşturmak için uğraşmayın. Bu projelere aziz milletimiz geçit vermeyecektir. Bu oyunların son kullanma tarihi geçmiştir. Bunun artık anlayın, görün. Milleti dizayn etmekten, milli iradeye ipotek koymaktan vazgeçin" ifadelerini kullandı. Milletçe sancılı günlerden geçildiğini savunan Gündoğdu,
"Millete ait makamlardan millete yöneltilen bakışların yakıcı, boğucu etkisi altındayız. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' esasıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşları olarak devletin millete bugünkü bakışının şaşkınlığını yaşıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti, demokratik laik ve sosyal bir hukuku devletidir. Buna rağmen ülkede bir egemenlik krizi oluşturulmak isteniyor. Bugün laiklik, hukuk ve demokrasi özünden uzaklaştırılmaktadır" dedi.
"Bugün militan demokrasi tanımıyla karşı karşıya getirilmekteyiz" diyen Ahmet Gündoğdu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Demokrasimizin tehdit edildiği günleri tekrar yaşıyoruz. Demokrasinin özünde özgürlük vardır, sivilleşme vardır, refah vardır. İnsanların kendilerini geliştirmesinin önündeki engelleri kaldırma felsefesi vardır. Şimdi bazıları çıkıp bu ülkeyi seçkinler yönetecek, Anadolu'nun bağrından yükselen milletin değerlerine dayanan sivil ve siyasal yapılar da nereden çıktı demektedirler. Elitist demokrasi söylemlerinden dem vurmaktadırlar. Fakat bunların asıl derdi milletin iradesini yok saymaktır.
Milletimizin bu antidemokratik girişimlere geçit vermeyecektir. Demokrasinin kesintiye uğratılmasına müsaade etmeyeceğiz. Kim iktidar olursa olsun 'ülkeyi yine biz yönetiriz' diyenler vardır. İşte bu oligarşik yapının egemenlik anlayışına milletimiz dur diyecektir."
Mitingde Mazlum-Der Genel Başkanı Ömer Faruk Yengenoğlu, Ortak Akıl Hareketi Genel Koordinatörü Ayhan Ogan da birer konuşma yaptı. Konuşmacıların vatandaşları selamladığı miting, toplu halde horon oyunlarıyla sona erdi.
Haberlerde yapılan yorumlarda Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.