Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin Uzun, Karadenizli seracıların büyük avantajları bulunan Antalya ile rekabet etme şansının olmadığını söyledi.

Ordu İl Tarım Müdürlüğü, örtü altı sebze yetiştiriciliği yapan çiftçilere yönelik eğitim semineri düzenledi. Tarım İl Müdürlüğü toplantı salonunda yapılan ve OMÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sezgin Uzun'un konuşmacı olarak katıldığı seminere çok sayıda çiftçi ilgi gösterdi. Seminerde örtülü yetiştiriciliğe başlanırken yapılması gereken işlemler, havalandırmanın önemi ve yetiştirme teknikleri ile görülen hastalıklarla mücadele yöntemleri anlatıldı.

Prof. Dr. Sezgin Uzun, eğitimlerdeki amaçlarının birim alanda daha fazla ürün alarak çitçilerin gelirlerini artırmak olduğunu belirtti. Seracılık yapılırken çok küçük hatalar yapıldığını belirten Prof. Dr. Uzun, bunlara çok sık rastlandığını ve sonucunda bazı olumsuzlukların ortaya çıktığını kaydetti.
Türkiye'de seracılık yapılan illere bakıldığında Hatay, Mersin, Antalya, Muğla olmak üzere Akdeniz Bölgesi ve yakın illere yayıldığının görüldüğünü belirten Prof. Dr. Uzun, bunun seracılıkta büyük bir oran teşkil ettiğini kaydetti. Türkiye'de yaklaşık seralarının yüzde 96'sının 4 ilde toplandığını belirten Prof.Dr. Uzun, "İçel'de yüzde 20, Antalya'da yüzde 70 oranında seralar bulunur. Muğla'da bu oran yüzde 5'tir. Geriye kalan yüzde 5'lik oranı ise Trabzon, Ordu, Zonguldak, Bartın, Sinop ve Artvin
oluşturuyor" dedi.

"ANTALYA İLE REKABET EDİLEMEZ"
Asıl seracılığın Akdeniz Bölgesi'nde yapıldığını onun dışında kalan yerlerde sadece erken ve geç turfandacılığının yapılabileceğini savunan Prof. Dr. Uzun, "Seracılığın gece ve gündüz sıcaklıklarının çok fazla olmadığı yerlerde yayıldığını görüyoruz. Eğer bir yerde arazi yapısı çok fazla tarım yapmaya imkan vermiyorsa, bu durumda dar alanlarda seracılığı ön plana çıkarmamız gerekiyor. Özellikle tarım yapılacak alanların kısıtlı olduğu denize yakın Karadeniz illerinde seracılık geliştirilmeli. Ancak bazı
şeyler çok iyi anlaşılmalı. Bu tür yerlerde zamanından önce ve sonra ürün yetiştirme anlamına gelen turfandacılık yapılmalıdır" diye konuştu.
Seracılıkla turfandacılığın birbirine karıştırılmaması gerektiğine işaret eden Prof. Dr.

Uzun sözlerine şöyle devam etti:
"Bir yerde kapalı örtü görüldüğünde burada 'seracılık yapılıyor' diyemeyiz. Seracılıkla turfandacılık farklıdır. Biz yüzde 5'in içinde bulunan Karadeniz Bölgesi illerinde sadece turfandacılığın yapılabileceğini savunuyoruz. Buralarda gerçek seracılık yapılamaz. Seracılık kış aylarını da içerisine alan bir üretim yapma şeklidir. Yani Aralık-Ocak-Şubat aylarında domates üretmek demektir. Seracılıkta kesinlikle ısıtma yapılır. Biz Ordu ve Samsun'da sadece 1 ay ısıtma yapan Antalya ile yarışamayız. Yaparsak
zarar ederiz. Dolayısıyla biz hiçbir zaman Antalya ile yarışacak şekilde seracılık yapamayız. Bunu çok iyi bilmemiz gerekiyor. Böyle bir niyete girmememiz lazım. Bu bölgelerde zamanından birkaç ay önce yada sonra turfandacılık yapılması çok önemli."