Kılıçdaroğlu: Karadenizlilerin yüz karası
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada yolsuzluk iddiaları üzerinden Başbakan Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti. Kılıçdaroğlu, daha önce istifasını açıklayan ancak dün Başbakan Erdoğan'dan özür dileyen Erdo
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada yolsuzluk iddiaları üzerinden Başbakan Erdoğan'a sert eleştiriler yöneltti. Kılıçdaroğlu, daha önce istifasını açıklayan ancak dün Başbakan Erdoğan'dan özür dileyen Erdoğan Bayraktar için "Karadenizlilerin yüz karası" dedi.
İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:
Tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim yiyorsa onun hesabını soracağız. Hükümet programı açıkladılar. Biz gizli maddesi kesin saklıdır bir yerlerde. Kesin ‘Devleti soyacağız’ ibaresi vardır. Geldiğimiz nokta devlet kendi refleksini gösteriyor.
Yolsuzluk, rüşvet olaylarını kapatmak konusunda Erdoğan'dan aldığın talimatları yerine getiriyorsan sende o çetenin bir üyesisin.
Biz de biliyoruz parlamentoda ‘Hırsız var’ diyoruz milletvekilleri, ‘Dava açacağız’ diyorlar. Dava açsalar da hırsızın kimliği mahkemede ortaya çıksa... Ahlaksızlıkta kimse bunların eline su dökemez.
Deniz Feneri’nde hırsızlar hakimin önüne çıkmadı, savcılar hakimin önüne çıktı. Almanya ile farkımızı görün. Merkel'in yerinde olsam, Başbakan’a "Yüzyılın soygununda savcılar görevden alındı, bunun nedeni nedir?" diye sorardım.
“UTANMA DUYGUSU KALMADIYSA…”
Utanma duygusunun kaynağını iman oluşturur. Bir insanda iman, ahlak varsa utanma duygusu vardır. Bunların tümünü kaybedene ar damarı çatlamış demir. Peygamberimiz diyor ki; "Utanmadıktan sonra istediğini yap, çünkü en büyük kayıp utanma duygusunun kaybıdır. Onu kaybettikten sonra geriye koruyacak bir şeyin kalmamış demektir"
“ARTIK ‘HIRSIZ VAR’ DENDİĞİNDE…”
En son anketler yayınlandı. Yurttaşların büyük kesimi senin yolsuzluk yaptığına inanıyor. Sen sokakta alnı açık yürüyemezsin. Etrafındaki şak şakçılar seni aldatmasın. Artık ‘Hırsız var’ dendiğinde gözler senin üzerine çevriliyor.
“YOLSUZLUĞUN BELGESİ KUTU”
Bunlardan birisi de "Asrın yolsuzluğun belgesi var mı" diyor, yürekli bir kadın çıktı, “kutu” dedi. Daha ne belgesi istiyorsun? Bir bakan var, eski bakan... Önüne istifa dilekçesi konduğunda (Erdoğan Bayraktar), ‘Ben istifa etmem, bütün talimatı baş çalan verdi. İstifa edecekse o istifa etsin’ dedi. Ayrıca önüne bir metin koymuşlar ‘Niye imza atayım’ dedi. Şimdi ciddi bir U dönüşü… Herhalde belinde bir hasar olmamıştır. ‘Karadenizliler mert adamdır. Bir şey dedi mi arkasında durur’ demiştim. Bu, Karadenizlilerin yüz karası. Çark etmiş şimdi... Baş çalan çağırmıştır, ‘Daha düne kadar malı beraber götürüyorduk, niye itiraz ediyorsun...’ demiştir.
Kişiliği oturmayan insanların böyle bir yapıları vardır. Verdikleri sözün arkasında durmazlar. Gerçekten çok üzüldüm. Düne kadar televizyonlarda bunu söyledin. Ne değişti senin hayatında neler vaat edildi?
SABAH – ATV…
Başka bir şey daha var. gerçekten film yapılması gereken bir şey. 21 Temmuz 2013. Recep Tayyip Erdoğan, müteahhidi arıyor. Diyor ki, “Ondan sonra bizim evde bir görüşme yapalım. Sen Faruk’a da söyle o da gelsin” Cemal Kalyoncu “Tamam Faruk’u alır gelirim diyor” Ve gidiyorlar. Görüşmenin konusunu öğreniyorlar. Sabah – ATV işini halledecekler. Sahibi kim? Çalık. Ama Çalık yok, kağıt üzerinde Çalık. Gazetelerin patronu o. Çağırıyor bunları, Çalık zor durumda biz bir şey yapmamız lazım. Oturuyorlar, nasıl biz bu işi çözeriz, buraya parayı nasıl aktarırız. Ve karar veriyorlar, ‘Bir grup müteahhidden para alacağız, parayı aktaracağız, yeni şirkete koyacağız. Böylece bu işi çözeceğiz’ diyorlar.
“BİNALİ DEĞİL, MİLYON ALİ”
Binali Yıldırım, rakamlar büyük. Binali dersek yanlış olur, Milyon Ali dememiz lazım. Milyon Ali devreye giriyor, herkesten 10 bin 20 bin değil, milyonlar istiyor. Bakın fezleke bu. Bazı devletten iş alanların ismini vereceğim. Mehmet Cengiz, 100 milyon dolar veririm diyor. Celal Koloğlu 100 milyon dolar veririm diyor. Nihat Özdemir 100 milyon dolar, İbrahim Çeçen 100 milyon dolar. Ama üçüncü havaalanına dahil ederseniz 150 milyon dolara çıkarırım diyor. Sekiz iş adamından toplanan para, 630 milyon dolar. Niye Milyon Ali diyoruz? İşte bunun için. Kimin talimatıyla, Beyefendi'nin talimatıyla. Tabi kod adı orada ‘baş çalan’ değil Beyefendi olarak geçiyor. Savcı tabii ‘baş çalan’ yazamıyor. Diyor ki Beyefendi ile görüşecek diyor. Nasıl bir plan yapılacaksa ben de size söylerim. Kim? Celal Koloğlu? Kim bu? İntes’in yönetim kurulu başkanı. Bütün yürekli düzgün çalışan, gerçekten uluslararası piyasalarda düzgün iş yapan bütün müteahhid kardeşlerime sesleniyorum. Celal Koloğlu İntes’te yönetim kurulu başkanlığı yapamaz. Sizi satamaz. O görevden ayrılması lazım.
Ben müteahhidlerin ne kadar zor koşullarda görev yaptıklarını biliyorum. Ama Başbakan ve Binali’nin korumalığında, onun sözcülüğünü yapan birisi İntes’in başında olamaz. Binali tabi topluyor bunlar, PTT’nin sosyal tesislerinde. Salmayı yapıyor, herkes bunu ödeyecek diyor. “8 iş adamından iki ay içinde, 630 milyon dolar para vereceksiniz” diyor. Bunlardan birisi 30 milyon dolar ödüyor ve öbürü telefonda konuşurken söylüyor. “Adnan’ı görmedin mi simsiyah olmuştu” diyor. Hükümet istiyor. Zorla istiyor, hükümet. Versin mi vermesin mi? Birisi atlatmış ama. Çarşamba’ya veririm Cuma’ya veririm derken işi atlatmış.
“SEN NEYMİŞSİN BE MİLYON ALİ”
20 milyon dolar veren de “Dün gece uyuyamadım iki hap aldım” diyor. Ama işi toparlıyorlar, Mehmet Cengiz diyor ki “Ama hakikaten iyi bir şey oldu. Binali kalırsa yaşadık” diyor. Sen neymişsin be Milyona Ali. Haberimiz bile yokmuş senden. Şimdi kalkmış bu, İzmir büyükşehir başkan adayı. Milyon Ali sen İzmir’in sokaklarında hangi yüzle gezeceksin. Milyon Ali kalacak, baş çalan talimat verecek, ihaleler dağıtılacak.
Önümüzdeki grup toplantısında, bu konuşmaların ses kayıtlarını size dinleteceğim. Bazılarının canı sıkılıyor, “Kardeşim sen verdin ama sen ihale aldın. Ben ihale de almadım ben niye veriyorum bu parayı” diyor. Cümle aynen şöyle “Biz alıştık, bir hafta sonra gayet normal karşılarsın sende” diyor. Birisi de şunu söylüyor “Biz de o kadar keriz değiliz. Verilmesi gerekiyor da veriyoruz. O parayı da yolda bulmuyoruz ya” diyor.
“NE KOMPLOSU KARDEŞİM, MALI GÖTÜRÜYORSUN!”
Bunlardan birisi de, söylediği şu “Ben eve geldim var ya, hanımın falan kimsenin yüzüne bakamadım. Soyundum yatağa girdim. Sabaha uyandım. Dün bana işkenceydi” diyor. Yine bu kişi “Türkiye duyarsa yer yerinden oynar” diyor. Türkiye duydu, dünya duydu. Ama baş çalan ne diyor? Bize komplo kurdular diyor. Ne komplosu kardeşim? Malı götürüyorsun. 630 milyon dolar, Binali Yıldırım’ın koordinatörlüğünde para toplanıyor Sabah – ATV için. Bu gazeteler niye sabah akşam komplo iddialarını yayınlıyorlar? Sabah eski Sabah mı? ATV eski ATV mi? Takvim eski Takvim mi? ‘Baş çalan’ın hizmetindeler. Artık sizin maskeniz inmiştir. Ar damarınız çatlamadıysa gazeteleri kapatın.