Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi Sağlık Uygulama Araştırma Merkezinden (SUAM) Uzman Diyetisyen Güzin Tümer, “Kurban Bayramı’nda büyüme, gelişme çağındaki çocuklarımız, ileri yaş büyüklerimiz ve özellikle de kalp hastalığı, hipertansiyon, hiperlipidemi ve diyabet (şeker hastalığı) gibi rahatsızlıkları olanların beslenme konusunda daha dikkatli ve ölçülü davranması gerekmektedir” dedi.
 
Tümer, Kurban Bayramı nedeniyle açıklamalarda bulundu. Bayramların yemek ölçülerinin abartıldığı dönem olduğunu ifade eden Tümer, “Söz konusu dönemlerde büyüme, gelişme çağındaki çocuklarımız, ileri yaş büyüklerimiz ve özellikle de kalp hastalığı, hipertansiyon, hiperlipidemi ve diyabet (şeker hastalığı) gibi rahatsızlıkları olanların beslenme konusunda daha dikkatli ve ölçülü davranması gerekmektedir. Öncelikle etin, kesiminden sonra bir gün dinlendirilerek tüketilmesi daha uygun olacaktır. Kırmızı etin yapısında bulunan doymuş yağların damar içinde birikerek plaklar oluşturduğu, kolesterolü artırdığı, tansiyonun yükselmesine neden olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Kırmızı etler besin değeri olarak yapısında kaliteli protein içerir, demir miktarı ve emilimi yani vücuttaki kullanımı daha yüksek orandadır. Ayrıca B grubu vitaminler ve çeşitli mineraller içermesi nedeniyle de çok kıymetli bir gıdamızdır. Gelişme çağındaki çocuklarımızın, kaslarını ve kas gücünü kaybeden yaşlılarımızın kaliteli protein olarak düzenli tüketmeleri gerekmektedir. Fakat abartmadan, sınırında ve gereksinim kadar alınması sağlığın korunmasında önemlidir” diye konuştu. 

“45 dakika hafif tempolu yürüyüşler yiyeceğiniz etlerin faydasını artıracaktır” 
Çocukların ve gençlerin günlük 4-5 köfte büyüklüğünde, yaşlıların ise 3-4 köfte büyüklüğünde az yağlı veya yağsız kısmından ızgara, haşlama ve fırında pişirme şekilleriyle tüketmelerinin daha faydalı olduğuna vurgu yapan Tümer, “Etin kendi yapısında bulunan görünmez yağlar mevcuttur. Yağ kısmını sıyırsanız bile yapısında yine bir miktar yağ bulunmaktadır. Bu nedenle eti hazırlarken ekstra yağ katmadan pişirme işlemi yapılmalı, tuz azaltılmalı ve daha hafif baharatlarla lezzet katılmalıdır. Tüm bunların yanı sıra genel olarak tuzu azaltmak (günlük toplam 1 tatlı kaşığını yani 4-5 gramı geçmemeli), et yemeklerinin yanında bol limon eklenmiş salata veya zeytinyağlı sebze yemeklerini tüketmek de önemlidir. Tabii ki yoğurt ve sütte unutulmamalıdır. İki kase günlük yoğurt yeterli olacaktır. Bayram boyunca şekeri azaltmak, şerbetli tatlılar yerine sütlü tatlı veya dondurmayı tercih etmek uygundur. İlla baklava yenilecekse günlük 1-2 dilimden fazla olmamalıdır. Günlük egzersizler de unutulmamalı. Günün erken saatlerinde 45 dakika hafif tempolu yürüyüşler yiyeceğiniz etlerin faydasını artıracaktır” şeklinde konuştu.