Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) korona virüs (Covid-19) servisinde bulunan sağlık çalışanlarının pandemi mesaisi sürüyor. Aylık ortalama 300 çocuğun Covid-19 şüphesiyle getirildiği hastanede sağlık çalışanlarının korona ile mücadelesi İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından yerinde görüntülendi.
Türkiye'de mart ayında görülen ilk korona vakasından bugüne kadar olan süreçte Samsun OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde yüzlerce Covid-19 hastası şifa buldu. Günümüzde aktif olarak yatan çocuk ve erişkin pozitif vakaların ise sağlıklı bir şekilde hayata dönmeleri için de hummalı bir çalışma yürütülüyor. Covid-19 servisinde üzerinde koruyucu kıyafetler, eldiven, maske, siperlik gibi malzemeler giyerek her gelen hastanın iyileşmesi için elinden geleni yapan sağlık çalışanlarının mücadelesi İHA objektiflerine yansıdı.

"Şu anda yatan 3 çocuk hastamız var”
Çocuk Covid-19 servisinde yapılan tedavi yöntemleri ve servisin durumu ile bilgi veren OMÜ Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Emine Erdeniz, "Çocuk Covid’li hastaların servisimizde takibini yapıyoruz. Bir solunum polikliniğimiz var. Çocuk hastaların muayene edildiği, tetkiklerinin yapıldığı polikliniktir. Çocuklar korona hastalığını çoğunlukla semptomsuz geçirmektedir. Nadiren hastaneye yatış ihtiyaçları olmaktadır. Çoğunlukla hastalarımızı evde takip etmekteyiz. Şu an servimizde 3 tane yatan çocuk hastamız var. Çoğunluğunun altta ikinci bir hastalığı var. Kronik akciğer ve kalp hastalıkları gibi hastalıkları var. Yatan hastalarımızda genel durumu çok kötü olan hastamız yok” dedi.

"Çocuklar da Covid-19 olabilirler, bunu unutmamak lazım"
Çocukların da Covid-19 enfeksiyonunu geçirebileceğine dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Emine Erdeniz, “Nadir de olsa çocukların yoğun bakım ihtiyaçları olabilir. Lütfen dışarıda maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ediniz. Çocukların hastalık bulgusuna göre eğer akciğer tutulumu varsa ona uygun antibiyotik ve antiviral tedavi uyguluyoruz. Erişkinlere benzer tedavileri yaşları uygun çocuklara biz de verebiliyoruz. Covid-19 enfeksiyonu kalabalık ortamlarda bulaşır. Özellikle çocuklarda, küçük çocuklarda ev ortamında bulaşır. Eğer evde bir Covid hastası varsa ev içi sıkı izolasyona dikkat etmek lazım. Ayrı bir odada kalarak çocuğu öpmek gibi yakın sarılmak gibi davranışlarda uzak durmak gerekir. Çocuklar da hasta olabilirler, bunu unutmamak lazım" diye konuştu.

“İki kelime söyleyip nefes alamadığım zamanlar oldu”
OMÜ Tıp Fakültesi Acil Serviste doktor olarak çalışırken Covid-19’a yakalanan ve yapılan tedavilerle tekrar sağlığına kavuşan Dr. Ömer Zengin, "Ben doktor olarak hastanede çalışıyorum. Enfeksiyonu da hastanede kaptım. İlk günlerde biraz halsizlik olmaya başlamıştı. Eklem ağrısı olarak devam etti. Daha sonra sürüntü aldığımızda test sonucu pozitif çıktı. Hastalık psikolojik olarak yıpratıcı bir süreç oluyor. Bir hekim olarak bunu hissediyoruz. Aileden uzak kalıyorsunuz. Kendinizi izole ediyorsunuz. Hastalığın seyri açısından baktığımız zaman nefes darlığı, ateş, eklem ağrıları ve öksürük çok fazla hayat kalitesini düşürecek seviyeye geliyor. İki kelime söyleyip nefes alamadığım zamanları biliyorum. Bu şekilde semptomları gençlerin atlatmadığını düşünüyorlarsa eğer yanılıyorlar. Günden güne daha iyiye gidiyorum, semptomlar geriledi. Herhangi bir sorunum yok, iyileştim" şeklinde konuştu.

Hasta sayılarında azalma var
OMÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Aynur Atilla ise, "Covid-19 kliniğinin yatak doluluk oranı yüzde 20 civarında. Bu ara hasta sayımız azaldı. Yatak hastalarımız içinde genç hastalarımız da var ama genelde hafif seyirli oldukları için onları ayakta tedavi ediyoruz. Yatan hastalarımız genelde altta şeker hastalığı, tansiyon hastalığı gibi başka hastalığı olan yaşlı hastalardır. Genelde 50 yaş ve üzeri hastalar. Genç hastalardan yatan hastalarımız, yine altta başka hastalığı olanlardır" bilgilerini verdi.