Rize Eğitim Gelişim Platformu'nca düzenlenen programda Tarihçi Yazar Talha Uğurluel tarafından Güneysu Öğretmenevi'nde 'Kanuni Sultan Süleyman Dönemi, Topkapı Sarayı ve Harem' konulu bir sunum yapıldı. Programa Rize Valisi Nurullah Çakır, Rize'de görev yapan Belediye başkanları, Sivil Toplum Kuruluşları başkanları, çok sayıda davetli katıldı.

 

Programda bir konuşma yapan Güneysu Belediye Başkanı Ahmet Minder, oryantalist bir kesim tarafından yazılan kitaplardan alıntılarla hazırlanan ders kitapları aracılığıyla yıllarca nesillere yanlış tarih öğretildiğini söyledi.

 

Muhteşem Yüzyıl dizisini Muhteşem Rezalet olarak adlandıran Minder, şöyle konuştu: "Oryantalist bir kesimin yazmış olduğu kitaplar kaynak gösterilmek suretiyle yazılmış ders kitaplarıyla neslimize yıllar yılı yanlış tarih bilinci aşılanmıştır. ve bunun sonucunda insanımızın ecdadına karşı, geçmişine karşı, şerefli, onurlu ecdadına karşı maalesef şüpheyle bakan ama daha çok da düşmanca bakan bir tarih anlayışı bir tarih bilinci maalesef ülkemizde vücut bulmuştur."

 

Özellikle batılı tarihçi veya akademisyenlerin yazmış olduğu kitaplardan esinlenerek senaryo hazırlamak suretiyle televizyonda diziler yayınlandığını anlatan Minder, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu dizilerle özellikle görsel anlamda, kitaplardan daha tehlikeli bir şekilde yavrularımızın seyredeceği seyretmekten haya ettiğimiz filmler yapılmak suretiyle bu filmlerde maalesef bu yanlış tarih algısının oluşmasına zemin hazırlanmaktadır. Bu televizyon dizilerinden son bir tanesi, seyrediyoruz Muhteşem Yüzyıl dediğimiz muhteşem rezalet esasında. Bu film evlerimize haremlerimize girmek suretiyle bu filmi seyreden bir insanın ecdadına nasıl bakacağını artık siz tahmin edin.

 

Maalesef bu film sadece ülkemizde değil, özellikle Ortadoğu coğrafyasında, İslam ülkelerinde, Arap ülkelerinde, hatta Balkanlar'daki İslam ülkelerinde gösterilmek suretiyle maalesef insanlarımız artık tarihine ecdadına karşı oluyor. Onların kemiklerini sızlatan bir tarih anlayışıyla karşı karşıya kalıyoruz."

 

Seferde, yani cihatta vefat etmiş, şehit olmuş bir Osmanlı padişahının nasıl tasvir edildiğini gördüklerini belirten Minder, şunları söyledi: "Bu Osmanlı padişahı 76 yaşında Zigetvar seferinde vefat ediyor.

 

At üstünde kaç bin kilometre yol gidiyor. Zigetvar dediğimiz yer neresi? Bugün Avusturya sınırları içerisinde bir kale. Sırf orası stratejik öneme sahip bu kaleyi almam lazım, Alman-Roma-Germen imparatorluğuna bir darbe daha vurmam lazım, Osmanlı'nın Balkanlar'daki Avrupa'daki gücünü sağlama almam lazım düşüncesiyle Zigetvar seferine çıkıyor. ve o seferde 76 yaşında dedemiz hüviyetinde bir Osmanlı padişahı vefat ediyor.

 

Bu padişahı hareme hapsetmek suretiyle, harem dediğimiz ismiyle müsemma haram olan bir alan. Yani herkesin bilgisi, öyle çok bildiği bir şey değil. Oradaki kadınlar kitap yazmadı. O zaman oranın içerisinde fotoğraflar çekilmedi. Hiçbir şekilde oradan dışarıya bilgi sızması mümkün değil. Padişahların bile rahatça girip çıkabileceği bir yer olmayan haremi sen bu şekilde tasvir ediyorsun milletin huzuruna getirmek suretiyle ecdadına düşman bir nesil, ecdadına nefretle bakan bir nesil haline getiriyorsun.

 

Yazık değil mi bu millete. İşte biz, Güneysu'da inşallah bu muhteşem rezalete karşı muhteşem bir duruş sergilemek suretiyle hocamızın dilinden bu muhteşem rezaleti daha da yakından göreceğiz inşallah. Ama biz haremi daha yakından tanıyacağız. Topkapı Sarayı'nı daha yakından tanıyacağız. Muhteşem Yüzyıl'a da buradan bir cevap vereceğiz inşallah."

 

Güneysu Öğretmenevinde gerçekleştirilen Talha Uğurluel'in minyatür ve fotoğraflarla zenginleştirerek hazırladığı sunumuyla, bir tarihi gezinti, mini bir dünya turu yapılarak program tamamlandı.