Özşahin 'Fener henüz kurtulmadı'
Trabzonlu Avukat Ergun Özşahın UEFA’nın F.Bahçeye gönderdiği davet yazısı ve UEFA sitesinde davet ile ilgili açıklamayı değerlendirdi. Avukat Özşahin hem UEFA’nın Fenerbahçe’ye gönderdiği yazıda hemde UEFA’nın resmi internet sitesinden yaptığı yazılı aç
Trabzonlu Avukat Ergun Özşahın UEFA’nın F.Bahçeye gönderdiği davet yazısı ve UEFA sitesinde davet ile ilgili açıklamayı değerlendirdi. Avukat Özşahin hem UEFA’nın Fenerbahçe’ye gönderdiği yazıda hemde UEFA’nın resmi internet sitesinden yaptığı yazılı açıklamada F.Bahçe’nin aklandığına dair bir ibare olmadığını söyledi
UEFA Yönetim Kurulu’nun vermiş olduğu bu karar prosedürün yerine getirilmesinden başka bir şey değildir ve rutin bir karardır. Karara ve UEFA’nın sitesindeki açıklamasına bakıldığında “TFF Tahkim Kurulu Kararları elimize yeni ulaştığından süreç başlamıştır ve henüz inceleme yapılamamıştır. Tarafların bu aşamada ek dosya sunma hakkı vardır. Disiplin Kurulu kararı saklı kalmak kaydıyla şimdilik katılmasında sakınca yoktur” denilmektedir ki; bununla UEFA, kararın kesin olmadığı, hatta bu konuda bir kararın verilmediği, süreç başladığı için bu açıklamanın taraflarından rutin olarak yapıldığı açık ve seçik olarak beyan edilmiştir. Eğer, nihai bir karar verilmiş olsa idi, taraflara ek dosya sunma hakkı da tanınmazdı.
UEFA, daha hafif bir nedenden dolayı men kararı verdiği Bursaspor’un, bu kararın kaldırılması için yapmış olduğu başvuru sonucunda CAS’ın başvuruyu kabul etmesine dahi bozulmuşken, 3 Temmuzdan bu tarafa birçok polemiğe girdiği, kendisi aleyhinde açılan dava ve kendi Başkanı hakkında ilgili kulüp tarafından yapılan şikayetle karşı karşıya kaldığı, 2 yöneticisi PFDK’dan ceza alan ve cezaları TFF Tahkim Kurulu’ndan da onanan ve kesinleşen bir kulübü mutlaka cezalandıracaktır. Hukuk ve talimatları bunu emretmektedir. Aksini düşünmek safdilliktir. Şahıslarla kurumlar ayrılsın ve şike sahaya yansımamıştır görüşlerinin UEFA ve FİFA Talimatları’nda asla ve asla karşılığı bulunmamaktadır. Mevzuatında bulunmayan hükümlerle UEFA Disiplin Kurulu karar vermez. Tüm bu nedenlerle, Disiplin Kurulu’nun Etik Kurulu Raporları, İddianame, PFDK ve Tahkim Kararları, kendi Statü ve Disiplin Talimatları’nı kesinlikle değerlendirmek suretiyle ilgili kulübe ceza vermesi gerekmektedir ve verecektir de! Ceza vermezse bu durumda; madem ilgili camia şike yapmadı geçen sene neden almadın?, kendi federasyon kurulları tarafından yöneticileri ceza alan bir kulübe şike izafe edilemiyorsa, Volue takımının günahı neydi de 4. lige kadar düşürttünüz?, Juventus önemsiz bir takım mıdır?, yıllardır uyguladığınız talimatlarınızın hangi maddesi ile şike sahaya yansımamıştır ilkesi düzenlenmiştir? , ceza verilmezse şike serbest kalmış olmayacak mıdır?, futbolun en önemli sorununu bu şekilde davranarak çözmüş mü yoksa alevlendirmiş ve yol vermiş mi oldunuz?, yıllardır süregelen sıfır tolerans ve uygulamalarınızı çöpe mi attınız?, kendinizi inkar mı ettiniz? gibi pek çok soruyu cevaplamak zorunda kalacaktır. Futbolu güzelleştirmek, geliştirmek ve disipline etmek adına çalışan UEFA ve Kurulları, ilgili kulübe ceza vermezse; bu halde Futbolun temeline dinamit koyduğunu, şikeye yol verdiğini, güven kaybına ve/veya erozyonuna uğrayacağını bilir. Ülkemizde önemli olmasa da onlar için her şeyden önemli olan hukukun gücü ve üstünlüğü için gereken adil ve doğru kararları mutlaka verecektir.
Bir defadan bir şey olmaz sloganının UEFA da ve Hukuk’ta yeri yoktur.
Kesin olmamasına rağmen bu açıklamayı nihai kararmış gibi haber yapanlar, daha fazla gazete satabilmek için ilgili camia taraftarlarını kandırdıkları gibi, bu haberden sonra FB SK hisselerinde 132 milyon TL borsada değer artışı, 28 milyon TL gibi TS hisselerinde de değer kaybı meydana gelmiştir. Manipülasyon ihtimali yüksek görünmektedir.
Birkaç ay önce bu kandırılmışlıkların çok olduğu pis düzende ne yorumu yapacağım diyen Haşmet Babaoğlu, Hıncal Uluç, Levent Tüzemen, bas bas şike yapılmıştır diye bağıran Turgay Demir, Ahmet Çakar’ı ve Trabzon Medyası’ndan büyük bir kısmı saygı ile alkışlarken, şike ve pisliği örtme çabalarından dolayı bazı kişileri kınamaları gerekirken, kınamayıp aksine takdir edip alkış ve tebriklerini sunan, bu kişileri kutlayan ve kendilerine yaygın medyada otorite dedirten ve bu kirli çabalar neticesinde hakkı yenen Trabzonspor’u yok sayan ve görmezlikten gelen bir kısım beyhude güruhu da şiddetle kınıyorum. Değer yargılarımızın böylesine tahrip edilmiş olduğunu görmekten dolayı da gelecek adına büyük endişeler taşıyorum.