Palandöken, Karadeniz gezisi kapsamında geldiği Trabzon Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinde düzenlediği basın toplantısında, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt ve Trabzon'da esnafla görüşmelerde bulunduğunu, bu görüşmelerde tespit edilen sorunların çözümü konusunda çalışacaklarını belirtti.

 
Bölgede yaptığı ziyaretlerden ekonomik düzelmenin bölgeye yansımadığını gördüklerini ifade eden Palandöken, ''Esnafın büyük bir bölümü çok zor durumda. Cansuyu kredisinden sadece imalatçı esnaf ve sanatkarın yararlanması sorun yaratıyor. Hizmet kesiminden de büyük bir talep var. Kredi alımı ile ilgili uygulamada sorunlar var'' dedi.

Palandöken, nakliyeci esnafının da çok büyük sorunları olduğunu vurgulayarak, ''Yetki belgeleri ve SRC belgelerinin alımı çok masraflı. Diğer sektörler de olduğu gibi mazot alımı sırasında nakliyeci esnaftan da ÖTV alınmamalı. Özellikle kamyonlara plaka tahdidi getirilmeli. Esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtta esnaftan ustalık belgesi istenirken aynı işi yapan sanayi ve ticaret odası üyelerinden istenmemektedir. Bu konuda yaşanan haksızlık bir an önce düzeltilmeli'' diye konuştu.

Devlet teşviklerinde bölgesel özellikler dikkate alınarak daha etkin ve verimli uygulamalar gerçekleştirilmesi gerektiğini anlatan Palandöken, şunları söyledi:
''Belediyeler iş yeri açılış işlemleri sırasında objektif davranmıyor. Bu konuda yetkilileri daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Kamu ihalelerinde esnaftan BAĞ-KUR ve SSK prim borcu olmadığına dair belge isteniyor. Bu nedenle çok az esnaf ihalelere girebiliyor. Borç başka, alacak başka. Esnafın önü bu konuda esilmemeli. BAĞ-KUR'da olduğu gibi esnafın vergi borcu da yeniden yapılandırılmalı. Banka kredileri ile ilgili sicil affı getirilmemeli.''

-BÖLGENİN SORUNLARI-

Palandöken, Gümüşhane ve Bayburt'ta hayvancılığın ölmüş durumda olduğunu, canlandırılması için çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.
Trabzon, Giresun ve Ordu için çok önemli olan fındık fiyatının bir an önce açıklanması gerektiğine dikkati çeken Palandöken, ''Fındık üreticisi, Ramazan alışverişi, okul öncesi ve kış mevsimi ihtiyaçlarını karşılamak için fındık parasını bekliyor.

Üreticinin bu konudaki mağduriyeti bir an önce giderilmeli. Fındık parası sadece üretici için değil, esnaf için de çok önemli. Fındık parasını alacak olan üretici, esnafa olan borcunu ödeyecek yeni ihtiyaçlarını giderecek'' dedi.

-ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ-

Palandöken, bir gazetecinin illerde açılan büyük alışveriş merkezlerini nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine, şu yanıtı verdi:
''Haksız bir rekabet, atıl bir yatırım. Bunun bedelini halk ödüyor. Müşteri potansiyeli, yeri dikkate alınmadan yapılan devasa binalar perakendeci esnafını baltalıyor. Bunlar daha çok kar amacıyla yapılıyor.

Geleneksel rekabet bu tür alışveriş merkezleri nedeniyle yok olmak üzere. Geleneksel rekabet bitince bunlar ne yapacak? Almanya, Fransa'da ikinci, üçüncü kuşak Türkler, açtıkları iş yerlerinde yabancıları çalıştırıyor. Biz de kendi memleketimizde yabancıların açtıkları iş yerlerinde çalışıyoruz. Yani Türkiye'de yurt dışında olanın tersi oluyor. Bununla iftihar edilemez.

Perakende sektörü bunlarla nasıl yarışacak. Bunlarla baş edemememizin sebebi, güçlü lobi faaliyetleri olması. Bu tür yerlerde bir ürün ucuzsa diğer ürünler ucuz değildir. Vatandaş bir ucuz ürün almaya giriyor, başka gerekli, gereksiz pahalı şeyleri alarak çıkıyor. Tüketicinin bunların farkına varması lazım.''