Haber61/röportaj

Toz bulutlarıyla kaplanan Maçka Vadisi boyunca ilerledik.
Değirmendere üzerini kaplayan toz bulutlarının arasından zar zor toprağı görüyordu sabah güneşi…
Gümüşhane Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İhsan Günaydın’ın davetine yetişmeye çalışırken, Zigana yokuşu boyunca güneşe inat dağın yamaçlarındaki buzların sımsıkın sarılışını ara sırada olsa görebiliyorduk.

***
Gümüşhane merkezinden geçerken modern bir üniversitenin karşıma çıkacağını ummuyordum. Küçük bir kentin eski ve düzensiz yapıları arasında yeni yeni modern şehirciliğin izlerine rastladığımız binaları arasında inanılmaz güzellikte bir kampüs önümüze çıktı.
 

Prof. Dr. İhsan Günaydın üniversitenin kurucusu…
Başından beri orada…
Üniversitenin kuruluşu olan 2008’deki genel fotoğrafını görmesem belki de bu kadar şaşırmazdım!
Birlikte en tepedeki dağın eteklerine serili olan spor sahasına çıktık.
Harika bir görüntüsü vardı.
Buradan anlatmaya başladı.
Ta ki Kampüsün her yanını dolaştırıp, Rektörlük binasına gelene kadar.
Sözü ona vermeden önce…
Üniversite hakkında bilmeniz gereken bazı notları paylaşmak istiyorum.

***
Gümüşhane Üniversitesi kentin can damarı olmuş.
Kentin ekonomisine de büyük katkısı var.
En son 1540 öğrenci mezun etti.
611 akademisyeni, 300 idari personeli..
15 bin 478 öğrencisi var.
2015 yılı bütçesi toplam 82 milyon.
Kentin en yüksek bütçeli kamu kuruluşu diyebilirim.
Ulaşım, emlak, hizmet ve daha birçok sektöre hayat vermiş,
Lakin sosyal aktiviteler yetersiz olduğundan öğrenciler kampüsten çıkmıyorlar ve bu ihtiyaçlarını kampüste karşılıyorlar.
Şimdi birlikte sorulara cevap arayalım.

TAŞIMA TOPRAKLA YEŞİLLENDİRECEĞİZ
Sayın Rektör Kampüs içinde yeşil alanlarınız çok zayıf… Ağaçlar, bahçeler görmeyi umuyordum..
Haklısınız, bazı inşaat alanlarımız var. Bittiğinde tamamen kampüsümüz yeşil alanlarıyla da göz kamaştıracak. Gecikmesinin bir diğer nedeni de kampüs alanındaki toprak yapısının ağaçlandırmaya uygun olmaması. Bitki ve çiçek yetiştirmek için elverişli toprağı başka yerlerden taşımak suretiyle yeşillendirme yapmaya çalışıyoruz.

FOTOGALERİ İÇİN TIKLAYIN

VATANDAŞLAR HAVUZDAN YARARLANABİLİYORLAR
Gümüşhane’nin tek havuzu kampüs içinde vatandaşlar bundan yararlanabiliyorlar mı?
Tabi ki.. Belirlenmiş günlerde gelebiliyorlar. 10 lira ücret karşılığında!
Kadın erkek günleri yapmışsınız neden?
Talep bu yönde geldi. Bu nedenle kadın erkek günleri yapmak durumunda kaldık.
Her ilde olduğu gibi siz de kentle üniversitenin uyumu konusunda sorun yaşıyor musunuz. Bu konuda çalışmalarınız var mı?
Akademisyenlerimizden oluşan ekibimiz, kentin dört bir yanında her yere gidiyorlar.
Ne yapıyorlar?
Oluşturduğumuz inceleme araştırma ekibi bizzat vatandaşlarımızın ayağına giderek onların sorunlarını dinlediler ve çözüm üretmeye çalıştılar, bu noktada üniversitenin yapabilecekleri hakkında bilgilendirdiler ve her konuda üniversitemize müracaat edebileceklerini ifade ettiler. Bundan sonra da bu tür girişimlerimizi devam ettirmek istiyoruz.
Vatandaşlar soğuk mu bakıyor üniversiteye?
Hayır ama üniversitenin her zaman başvurabilecekleri bir yer olduğu algısını oluşturmaya çalışıyoruz.
İş dünyasıyla bağınız nasıl?
Güçlendirmeye çalışıyoruz. Her iki tarafın beklentileri farklı. İş dünyasının beklentisi kısa zamanda ucuz ve pozitif sonuç iken; üniversitelerin çalışma sistemi zaman alan, bir ücreti gerektiren ve pozitif olmayan sonuçların da önemli olduğu bir durumu gerektiriyor. Her zaman ekibimizle donanımımızla hazırız. En iyi şekilde elimizden geleni yapabiliriz. Bu üniversite Gümüşhane’nin en büyük markasıdır.
Kampüs içinde cami inşaatı var. Tam ortasında… Neler var içerisinde?
Arazi şartlarından dolayı 5 kat olarak yapmak zorunda olduğumuz iki katı bin 500 kişilik camii olarak kullanılacak, bir katı şadırvan ve diğer katları ise yemekhane ve gıda laboratuarı olarak kullanılacak.

***
Bu arada bir laboratuvara girdik. Beyaz önlüklü bir ekibin çalışmalarına şahit olduk.
Ankara Tavukçuluk Araştırma Enstitüsü ile ortak bir proje yürüttüklerini öğrendik.
Türkiye’ye has halk diliyle köy tavuklarının güçlendirilmesi üzerinde çalışma yapıyorlardı.
Projede toplam 8 kişi çalışıyor.
Proje önderi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Daş.
Bir şehir efsanesinin de yalan olduğunu görüyoruz.
Tavukları İsraillilerin günde 2-3 defa yumurtlatıyorlar dedikleri efsane..
Böyle bir şey olmadığını söylüyor Yrd. Doç. Dr. Daş..
Ve ekliyor; “Yumurtanın oluşması 24 saat sürüyor”
Projenin adı, “Türkiye’nin yerli tavuk ırkı olan Atak-S ırkında CGH CHR PRL genleri polimorfizimin incelenmesi”
1 yıl sürecek olan bu araştırmada yüzlerce tavuktan örnekler alındı.
Türkiye’nin tavukta dışa bağımlılığı önlenmeye çalışılacak.
Belki de Türk Tavuğu dünyaya ihraç edilecek.
Bu bilgileri aldıktan sonra laboratuvardan çıktık.

***
Rektör Günaydın ile Rektörlük binasına geçtik.
Bu sırada aklıma gelen soruları sıraladım.
Trabzon siyasetinde isminiz geçiyor, siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Halkımızın teveccühü olursa neden olmasın!

Buradaki yapılanları gördünüz. Burada yaptıklarımız bizi daha geliştirdi ve deneyimli hale getirdi. Eğer halkımızın teveccühü olursa bu deneyimlerimizi yeni Türkiye yolunda kullanmak istiyoruz. 2023 Türkiye’sine ve bölgemize katkı yapacağımız görevler bizim için onur olacaktır.
Gümüşhane Üniversitesi’nin asıl amacı ne?
Bize gelen gençlerimizi en iyi şekilde donatıp, mezun ederek ülkemizin yararına sunmaktır.

 

Ve soru cevap kısmından sonra sözü Prof. Dr. İhsan Günaydın’a bıraktım..

Şehrin kapasitesine göre ideal öğrenci sayısına ulaştık. Bundan sonra eğitimin kalite seviyesinin daha artmasına yönelik çalışmalara ağırlık vereceğiz. Merkezi kütüphane, kongre ve kültür merkezini iki yıl içinde tamamlayacağız.

5 katlı kütüphane binası, 750 ve bin kişilik salonları, kreş ve daire başkanlıklarından oluşan ve toplam 20 bin metre kare kapalı alana sahip merkezi kütüphane, kongre ve kültür merkezi projesini iki yıl içinde tamamlayarak Gümüşhane Üniversitesinin fiziki alt yapısını tamamen bitirmiş olacağız. Bunu vizyon projesi olarak görüyoruz. Zira üniversitenin kalitesi kütüphanesinden anlaşılır. Yani, iyi üniversite olabilmek için iyi bir kütüphaneniz olması gerekir. Kongre merkezi de aynı şekilde önem taşımaktadır.

Aynı dönemde kurulan üniversiteler arasında diploma eki etiketi alan tek üniversite olduk. Bu sayede Gümüşhane Üniversitesi diplomaları, Avrupa eğitim alanında geçerli olacak.
Her ile üniversite projesine karşı çıkanlar Üniversitemizi ziyaret ettiklerinde şaşkınlıklarını ve akabinde takdirlerini belirtmektedir.
Geçen altı yıl içinde yedi tane ulusal ve uluslararası sempozyum düzenledik. Ayrıca çok sayıda panel ve konferans gerçekleştirdik. Sempozyum, panel ve konferansa davet ettiğimiz akademisyenler teklifimize başlangıçta mesafeli dururken Üniversitemize geldiklerinde teşekkürlerini ifade ederek kendi üniversiteleri ile kıyas yaparak geldiğimiz noktanın onlara göre çok iyi olduğunu ifade etmektedirler. Mayıs 2015 yılında da üç sempozyum düzenleyeceğiz. Bunlar, Uluslararası Sağlık Yönetimi, Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi ve Doğu Karadeniz Bölgesi sürdürülebilir Turizm Kongreleridir. Bunların yanında sportif faaliyetler, müzik, tiyatro ve sinema gösterimi gibi etkinlikler yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.

KELKİT'TE ORGANİK ÇİFTLİK KURDUK
Öğrenci laboratuvarları, bilgisayar laboratuvarları, merkezi araştırma laboratuvarı, uygulama ve araştırma merkezlerimizle bunu yerine getirmeye çalışıyoruz. Organik tarım konusunda ülke düzeyinde önemli bir marka olma yolunda hızla ilerliyoruz. Bu kapsamda Kelkit'te organik yumurta, bıldırcın yumurtası ve organik mantar üretimimiz araştırma amaçlı olarak devam etmektedir. Beş milyonluk projemizin kabulü ile bölgede organik süt ve ürünleri, organik yumurta ve et üretimi, organik sebze ve mantar üretimini daha

büyük miktarlara çıkaracağız. Bu proje ile bölge halkına da hem eğitim hem de uygulama konusunda öncülük ve rehberlik yapmayı planlıyoruz.

En önemli görevimiz genç nüfusumuza iyi eğitim vererek onları nitelikli bireyler haline getirmektir. Ülke olarak vatandaşlarımıza vereceğimiz en önemli hizmet eğitimdir. Eğitilmemiş bireyler hem kendine hem de topluma yük oluşturmaktadır. Halbuki eğitilmiş insan yoksullukla ve haksızlıkla mücadele eder, üretici hale gelir ve hem kendine hem de topluma fayda sağlar. Ancak ülkemizde yüksek öğretim mezunlarının oranı olan yüzde 11,77 bize bu konuda çok mesafe almamız gerektiğini göstermektedir. Avrupa'da bu oran 34'dür. Son yıllarda üniversite sayısının hızla artması ve daha fazla gencimizin yüksek öğretime erişmesi büyük önem taşımaktadır. Bu üniversiteler 20 yıl önce açılsaydı yüksek öğrenim gören gençlerimiz ve akademisyen olanların sayısı çok daha yüksek olacaktı. Ancak, kısa zamanda önemli mesafeler alındı. Bu güzel gelişmelerle birlikte yüksek öğrenim mezunlarımızın oranı gelişmiş ülkeler seviyesine çıkacaktır.