Rize Valisi Kasım Esen, Kaçkar Dağlarında yapılan heliskiden (helikopterli kayak sporu) öncelikli beklentilerinin maddi kazanım değil, Rize'yi dünyaya tanıtımı olduğunu söyledi.


Vali Esen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, turizmin iki kategoride ele alınabileceğini, bunların kitle ve elit turizm olduğunu belirtti.

Seçkin kesimin yaptığı turizm türlerinden biri olan heliskinin Türkiye dışında başka ülkelerde de yapıldığını ifade eden Esen, ''Ancak, Avrupa'da heliski için çok fazla uygun ortam yok. Avrupa'nın ortalama yükseltisi 400 metre olmasına rağmen Türkiye'nin ortalama yükseltisi bin 100 metredir. Yani dağ yönünden de oldukça zenginiz. Türkiye'de ise Doğu Karadeniz, hem dağları hem de sunabileceği diğer imkanlar dolayısıyla heliskiye en uygun yöredir'' diye konuştu.

Esen, heliskiye Rize'nin tanıtımını yapacak bir etkinlik olarak baktıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bizim heliskiden öncelikle beklediğimiz şey, maddi kazanım değil tanıtımdır. Heliskiyi Rize'de sürekli yapılabilir hale getirmek istiyoruz. Heliski, Rize'de turizm türlerini geliştirmemizde, bizim tanıtımımızı yapacak. Daha sonra da kayak turizmine hizmet etmek istiyoruz. Turizmin yüzde 50'si tanıtıma dayanır. Tanıtım için milyonlarca dolar harcanıyor. Heliskiyi yapanlar ise dünyanın en tanınmış kişileri. Bu insanlar gittikleri yerde Rize'yi anlatacaklardır. Bu şekilde para harcamadan Rize'nin tanıtımını yapmış olacağız.''

Rize'de değerlendirilebilecek bozulmamış doğa olduğunu dile getiren Esen, ''İnsanlar, üst gelir düzeyindeki insanların gittiği yerlere merak edip giderler. Heliskinin bizim tanıtımımıza yapacağı katkı ile kitle turizmine elverişli kaynaklarımız tanınmış olacak'' dedi.

-''HELİSKİ TÜRKİYE İÇİN YENİ BİR SPOR DALI...''-

Heliskinin Türkiye için yeni bir spor dalı olduğunu, bu nedenle henüz resmi prosedürlerinin tam olarak yapılmadığına işaret eden Esen, ''Bu nedenle bu spor için, birçok kurumdan izin almak gerekiyor. Mevzuat konusunda sadeleştirme yapılması gerekiyor'' diye konuştu.

Esen, heliskiyle ilgili zaman zaman doğaya zarar verildiği yönünde iddialar ortaya atıldığını, bunun için sürekli kontroller yaptıklarını anlatarak, şöyle devam etti:

''Elbette ki doğaya zarar verilmesini biz de istemeyiz. Çünkü çevreyi kaybedersek diğer turizm türlerindeki şansımızı da kaybederiz. Ancak çevreye zarar verildiğinin dedikodu ile değil bilimsel olarak ispatlanması lazım. Şu ana kadar yapılan kontrollerde heliskinin çevreye verdiği bir zarar tespit edilmedi. Ayrıca helikopter havadan aç kalan hayvanları tespit edebiliyor. Böylece bu hayvanlara yem verilme imkanımız oluyor.''

-HELİSKİ FİRMASI ORGANİZATÖRÜ KASAR-

Heliski Firması Organizatörü Moris Kasar ise heliskinin firmalarının organizatörlüğünde Kaçkar Dağlarında 2005 yılından itibaren yapılmaya başladığını anımsattı.

Organizasyon için bu yıl değişik ülkelerden 300'ün üzerinde heliski tutkununun Rize'nin Kaçkar Dağlarında kayak yapacağını belirten Kasar, ''Heliski çevreye zarar veren bir faaliyet değildir. Zaten doğanın olmadığı yerde heliski sporu da yapılamaz. Bu nedenle doğa bizim vazgeçilmezlerimizin başında geliyor'' dedi.

Kasar, bu tür organizasyonların Türkiye'nin ve Doğu Karadeniz'in Avrupa'ya tanıtımında büyük katkı sağladığını kaydetti.